Bizde gizlenmiÅŸ bir Allah sesi var; ona kalp diyoruz. Onun yapısı arÂzu ve haset olan etle, zulüm ve kuvvet olan kemikten baÅŸkadır. OnlaÂra büsbütün yabancı olan kalp, çok kere aÅŸk ve ha
GÜNÂLÜK dilÂde sıkÂça karÂşıÂdaÂki kiÂÅŸiÂnin doÄŸÂru veÂya yanÂlış davÂranÂdıÂğıÂnı ya da doÄŸÂru ve yanÂlış yoÂrumÂda buÂlunÂduÂÄŸuÂnu beÂlirtÂmek için, çoÂ
Dün Nazi Almanya’sında sergilenen cinnet, bugün Batı Avrupa ve ABD’nin entelektüel dehlizlerinde şeytani bir plan olarak karşımıza çıkıyor. Bugünün ötekisi bir türlü entegre edilm
Dünyanın en önemli medeniyetlerine ve gelişmelerine sahne olan Mısır, maalesef modern dünyaya ayak uydurmada başarılı olamadı. Asya ile Afrika arasında önemli, stratejik bir mevkide yer a
Diyalektik, insanı tarife çalıştı. Meşhur tüysüz ve iki ayaklı hayvan safsatasından siyasî, mantıkî veya sadece teessürî mahlûk düsturlarına kadar bir yığın tarif, “insan bir te
Gündelik hayatın farklı alanlarında yaşanan değişimler, bir taraftan geleneksel olandan kopamayan ancak modern hayatın sunduğu imkânlardan da vazgeçemeyen bir dindar profili ortaya çıkard
Uzak Doğu’da, değişik hanedanlarla insanları ezmekte olan Çin imparatorluğu bir yana bırakılacak olursa, Emperyalizmin Batı’daki yani Asya, Avrupa ve Afrika’daki temsilcileri, Bizans Ru
Katliamı yapan Ermenistan kuvvetlerinin komutanlarından biri, bugünkü Cumhurbaşkanı Sarkisyan’dır
Tarihinde bir kavme zulmetme lekesi bulunmayan Türkler ise bugün başta Suriye mültecilerine yıllardır yaptığı yardımlar olmak üzere hâlâ dünyaya insanlık dersi veriyor. .
Osmanlı Devletine gazetenin gelişi ve yaygınlaşmasıyla, toplumun güncelliğini hep koruyan, kâh görücü usulü, kâh eş dost aracılığıyla çözüm ürettiği bir konuya, evlilik müesses
Süveyş Krizi sebebiyle 1956 yılında II. Arap-İsrail Savaşı patlak verir. Savaşı doğuran en güçlü sebeplerden biri ise Mısır lideri Cemal Abdünnasır Süveyş Kanalı’nı işleten şi
Vitrivius''tan bu yana mimarinin gözetmek zorunda olduğu üç temel ilke var:
Biz Batılılara, akıl sezgiden daha üstün gelir. Aklı duygulara tercih ederiz. Bilim parlamakta, din sönmektedir. Descartes’i takip ediyor, Pascal’ı bırakıyoruz.
Fetihten fethe, zaferden zafere koşan bu kahramanlar milletin ümit ateşini her daim canlı tuttular. Tarihî hafızanın oluşmasında ve nesilden nesle aktarılmasında her türlü eleştiriye ra�
Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa, sanırım Urfa’ ya ilk kez gidişimdi. Nisan ya da Mayıs ayının son günleriydi. Havada parlak bir güneş vardı ve ağaçların hepsi baharın tadını obu