Sosyal Medya

Makale

Yeni Makuliyetler (!) ve Oluşmakta Olan Zombi Kültürü

Anlam kaybolmuÅŸ. Bir tür nihilizm, devasa bir boÅŸluk. Amaç muÄŸlak; geçici heves bile deÄŸil. Mutlak olan ile arızi olan birbirine karışmış. MaÄŸlup ile galip aynı hissizlikte deviniyor. Katil ile maktul arasında doÄŸrusal bir iliÅŸki yok artık. Öldürmek nedensiz ve sebepsiz bir eylem. Katliam sonrası sorunun ne olduÄŸuna dair fikir yürütmelerde yıldırıcı ve ürpertici bir kanıksama var. Bu kanıksama; öleni yargılama üzerinden yürüyor. Mazlumun neden mazlum olduÄŸuna dair garip bir yargılamadır bu.   

İyiyi ve kötüyü betimleyen deÄŸer yargıları, bunamış bir zihnin istem dışı ürünleri; karmaşık, paramparça ve orantısız. Doyumsuzluk, sürdürülebilir haz ve konfor kavramları ile açıklanamayacak zombi bir durum gittikçe geniÅŸliyor, genelleÅŸiyor. Nereye yöneldiÄŸini, hedefinin ne olduÄŸunu ne istediÄŸini, niçin var kalması gerektiÄŸini bilmeyen ama ısrarla bir yerlere yönelmiÅŸ bulunan bir iradesizlik hali. Sosyoloji ve psikoloji çaresiz.    

ÇaresizliÄŸi, servis edilen çarelerde çözümlemek ilk elden akla gelmiyor. Bir gecede milyoner olma hayali temasında üretilen menkıbelerin sihrine kapılıp elinden imkân ve enerjisi çalınanlar ile çok uzun yıllar saÄŸlıklı yaÅŸayabileceÄŸi vaadiyle bedenini çöp kutusuna çevirenlerin sinikliÄŸi gündelik ve basit çare servisleri mesela. BaÅŸkalarının hayatlarına el koyarak, imkanlarını sömürerek vadedilen refah ve konfor politiÄŸinin karmaşık süreçleri ise derinlerde çalışıyor. YaÅŸamanın ne olduÄŸuna dair anlam kaybının farkına varanlar, marjinal damgası ile iÅŸaretleniyor. Yani cinlenmiÅŸ sayılıyorlar.   

Gösteri çağı deniliyor, görünüyor olmanın anlaşılıyor olmanın önüne geçtiÄŸinden dem vuruluyor. Camideki cemaatten, Kabe’deki tavaftakilere, narkotik bohem hayatlardan, yeni insan tipini lanse eden çekici ve zengin hayatlara kadar bir dökülme ve saçılma, her an üstümüze başımıza, ailemize, ruhumuza, zihnimize sıçrıyor. BaÅŸkalarının mahremiyetini, mahremimize buyur ettikçe kendi mahremiyetimiz de açılıp saçılıyor. O kadar ki zenginlik, gösterilmesi normal bir durum iken yokluk ve yoksunluk da gösteri konusu olabiliyor. Yokluk ve yoksunluk üzerinden yapılan gösterinin hasılası, zombileÅŸmenin önüne set çeken duygu bariyerini yıkıp geçiyor.

Fakat bu görünüyor olma durumu kolektif bir çaba değil. Nihayetinde her bir birey başrol oynamak istiyor. Hal böyle olunca herkes kendi sahnesini kuruyor, kendi oyununu oynuyor. Kendi kendisinin seyircisi olmaktan kurtulmak, seyirci kazanmak için çılgınlık yapmak, bir tür makuliyet haline geliyor. Sıradan insanların birkaç dakikalığına da olsa baş rol oynama isteği, neticede trajik sonuçlara neden oluyor.

Çılgınlığın yahut kestirilemez olma halinin giderek toplumsal bir norm statüsü kazanması dolaysız olarak her ÅŸeyi etkisi altına alıyor. Ortaya çıkan yeni siyasal aktörlerin iktidarları, bu normların yeni normaller, garip makuliyetler üretmiÅŸ olması ile mümkün olmakta. Zenne kıvamındaki ÅŸovmen Zelensky’den, savaÅŸ idare eden bir devlet baÅŸkanı baÅŸka türlü nasıl çıkabilirdi. Veya ayarsız Trump’ın ikinci defa BaÅŸkan seçilmesi. Yahut eski bir istihbarat elemanının efsaneleÅŸtirilmesi sonucu ebedi ÅŸef kıvamında bir Putin iktidarının inÅŸa edilmesini, siyaset sosyolojisi baÄŸlamında çözümlemek eksik kalır. Ki trajik bir çöküntünün müsebbibi eski rejimin kodları ile konuÅŸmaktadır.

Anlam kayıp. Anlamsızlık girdabında zombi hayatlara yeni yaşam şekli mi denilecek yoksa kavrayıcı ve kapsayıcı bir anlam üretimi mümkün olacak mı?

Arif Arcan

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.