Kur'an'ın KALB'imize söyledikleri, ya da Kur'an'ın KALB tarifi; (1)

Ä°slami literatürde KALB; bilgi ve düÅŸüncenin kaynağı ve akla eÅŸlik eden harikulade bir yardımcıdır.

Kur'an'da sıkça (132 kez) geçen KALB kelimesi; insanın anlama, kavrama, düÅŸünme ve eÅŸyanın hakikatini bilme yönünü, baÅŸka bir ifadeyle insanı insan yapan ve diÄŸer canlılardan ayıran temel niteliÄŸini dile getirir. &- Ä°nsanın idrak eden, bilen ve kavrayan tarafı olduÄŸu için KALB ilâhî hitaba muhataptır, yükümlü ve sorumludur. Dinî ve insanî hayatın merkezinin KALB olduÄŸu Kur'an ve sahih hadislerde açıkça ifade edilmiÅŸtir.

“KALB'leri var ama onunla bir ÅŸey anlamıyorlar” (A‘râf 7/179); “Akletmek için onlarda KALB yok mu?” (Hac 22/46); “KALB'i olanlar için bunda öÄŸüt vardır” (K?f 50/37) meâlindeki âyetler KALB'in idrak, ilim, mârifet ve düÅŸünme aracı olduÄŸunu ortaya koymaktadır. Bundan dolayı KALB sorumludur.

Ä°man gibi inkâr ve reddetmede de kalbin bir fiilidir. Kur'an'a göre vahyin mahalli de KALB'dir. Cebrâil Kur’an’ı Hz. Peygamber’in KALB'ine indirmiÅŸtir (Bakara 2/97; Åžuarâ 26/193-194).

Resûl-i Ekrem’in gördüÄŸü rüyalar ve aldığı ilham KALB'le ilgilidir.

Allah Rasûlü tavaf esnasında Kâ'be'ye bakıp “Çok hoÅŸsun, güzelsin, çekicisin ama nefsimi Kudret elinde bulunduran Zât'a yemin ederim ki bir müminin KALB'i senden daha yücedir.” buyurarak KALB'in önemine vurgu yapmıştır.

KALB; aklın istiÅŸare merkezidir. KALB'in eÅŸlik etmediÄŸi ve onaylamadığı kararlar kiÅŸiyi / kiÅŸileri felakete götürür. (Zalim hükümdarlar ve rejimler gibi).

KALB'in Önemi Ä°le Ä°lgili Ayetler:

“Yemin olsun ki (akıl eden) kalpleri olmasına raÄŸmen anlamayan, gözleri olmasına raÄŸmen görmeyen, kulakları olmasına raÄŸmen duymayan, sadece hayvanlar gibi, hatta daha da ÅŸaÅŸkın bir hâlde bulunan ve sonunda habersizmiÅŸ gibi davranan pek çok cin ve insanı cehennem için hazırlamışızdır.” (A‘râf 7/179)

“Ä°yi ama, onlar hiç mi yeryüzünde gezip dolaÅŸmazdılar? Bu sayede kendisiyle akledecekleri bir kalbe ya da iÅŸitecekleri bir kulaÄŸa sahip olsalardı ya! Ama ÅŸu da var ki; gözler kör olmaz, fakat asıl kör olan göÄŸüslerdeki kalplerdir.” (Hac 22/46)

“Ancak selim bir kalple Allah’ın huzuruna çıkanlar müstesna.” (Åžuarâ 26/89)

“Ä°ÅŸte onlar, iman eden ve kalpleri Allah’ın vahyi ile tatmin olan kimselerdir: Bakınız: (akleden) kalpler yalnızca Allah’ın vahyi ile tatmin olur!” (Ra‘d 13/28)

“Gerçek mü’minler ÅŸu kimselerdir ki; Allah hatırlatıldığı zaman kalpleri ürperir, kendilerine O’nun âyetleri okunduÄŸu zaman imanları güçlenir ve daima Rablerine güvenirler.” (Enfâl 8/2)

“Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın; ayrılmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düÅŸmandınız da kalplerinizi birleÅŸtirmiÅŸti ve O’nun nimeti sayesinde kardeÅŸler olmuÅŸtunuz. AteÅŸten bir çukurun tam kenarındayken oradan da sizi kurtarmıştı. Allah doÄŸru yolu bulasınız diye ayetlerini size iÅŸte böyle açıklıyor.” (Âl-i Ä°mrân 3/103)

“Bütün bunların ardından yürekleriniz katılaÅŸtı; taÅŸ gibi, hatta daha da katı hâle geldi. Çünkü, nice kayalar var ki baÄŸrından ırmaklar fışkırır, öyleleri de var ki yarıldığı zaman su çıkar, onlardan öyleleri de var ki Allah haÅŸyetinden harekete geçip yuvarlanır. Allah yaptıklarınıza karşı ilgisiz deÄŸildir.” (Bakara 2/74)