Makale
Ümit Etme Eşiği
Her an her ÅŸey altüst olabilir. Olmaz denilen ne varsa, bir anda olur. Gerçeklik dediÄŸimiz zemin, birdenbire kayabilir. Fizik bile yüzüstü yere düÅŸer. EÄŸer bir vasat varsa, o da seviyesizliÄŸin çoÄŸulluÄŸundan doÄŸar. İmkân ile imkânsızlık arasında salınan zihin, sadece kendini oyalamakla meÅŸguldür.
“Ol deyince olduran” ana kul olduÄŸunu bilenler için gözün gördüÄŸü, idrâkin erdiÄŸi, eremediÄŸi her ÅŸey ve olay mucizedir.
Kudretinden sual olunmaz. Hâlik tarafından yaratılan, varlığa aklı nöbetçi kılan da o benliÄŸi dik yokuÅŸlarda sonunda acziyetin kollarında teslimiyetle can bulur. Canı bulan, canın bundan sonraki ödevi, cananı bulmak olur.
Kudretinden sual olunmaz. Yaratan O’dur; varlığa aklı bekçi kılan, bilinci eÅŸikten içeri koyan yine O’dur. Benlik, sarp yokuÅŸlarda sınanır; nihayetinde acziyetin eÅŸiÄŸinde, teslimiyetin kucağında can bulur. Canı bulan, artık bir baÅŸka arayışa düÅŸer: Bu defaki ödev, canânı bulmaktır.
Teslimiyetle gelen huzur ve güven ılık bir bahar günü olarak ışıtır mekânı. İnsan içinden açılmaya durur. Gökyüzünden daha sınırsız, mavilikle güne girer. Bu aÅŸamada delil karartmakla, tutunma arasında seçim serbestliÄŸini deÄŸerlendirmek onu beÅŸerden insana taşıyacak. İşaretin arkasında uzayıp giden canhıraÅŸ anlatım, sessiz seda ile bir ahengi, meramı iddiayı sırtlanmıştır. İçinde gökyüzü açılana kadar her iÅŸaret bir gök gürültüsüdür.
Her ÅŸey kadar, her an da mucize. Var olunca olanı bilmek ve bu durumda yıldızlara dil çıkarmak, insan düzleminden menzilsiz iniÅŸlere düçar olmaktır. İnsanın kendini ömür boyu zindan kılması acınası bir yok ediÅŸtir ve belirgin “suç” delil karartmaktır. Åžu öldüren gece gündüz inkâr kalesinde iÅŸaretlere örtü örene kim el uzatabilir. Sayısız iÅŸaret onu anlam yaÄŸmuruna tutarken, Rahmân’ın ayrımsız merhametiyle gölgelendiÄŸi mekândan göç sonrası, iÅŸaret de örtüsü de yok.
Varlık merhamet, hayat iyiliktir. Sema ile toprak barış içinde. Kimse ölçemez ve varlık toplanıp saymaya kalksa noksan kalır, insanı karşılayan nimeti.
Her ÅŸey bağış. İster gör, düÅŸün, yorul, ister düÅŸün, gör yorgun düÅŸ. Bu kıyısız merhamet denizinin varlığı senin için.
İman, doÄŸrunun, iyinin, güzelin zihnî ve duygu ile bütün sayıların üzerinden geçip habire yol alması. Yol ki ne yükseliÅŸi ne de menzili var. Her hâliyle mucize. Mucizenin bir baÅŸka görünümü, umut. Gün gelir yakan ateÅŸ yakmaz olur. An gelir denizden yollar açılır. Zorluk kimin için? Neden, imkân, formül insan için. Sınırsız semayı göz bebeÄŸine yerleÅŸtirenin yaptığı ve yapabileceÄŸi dile gelmez. Onun kudreti, yaratılanı anlam bahsinde kötürüm bırakır.
Kendine ölçü ulaÅŸtırılan insan, umudu iman etmekle kazanır. Ancak umudun gerçekleÅŸmesi adına konum alma, harekete geçme ve sonucu rıza olma durumu kaçınılmaz.
Umudun insandan talebi var!
Kendine verilen sayısız nimeti ilahî ölçü ile deÄŸerlendirme konumuna ulaÅŸma zorunluluÄŸu var. Vahiy bildirir ki: Peygamber her zorda kaldığında mucize gelmemiÅŸtir. Bütün takdir O’na aittir.
Kul için umuda sarılarak çalışmak ve her zaman açık, belirgin mucize talebi yerine, her eylem imkânı ile ilahî yardımın farkına varmak önemlidir.
Umudu hak etme mesafesine gelmenin çabası, imandan mutlu ve mutmain olarak onun gereÄŸini yapmaktır.
Barış içinde bir kâinat kendine emanet edilen insan, varlığa savaÅŸ açarak ahengi bozup dengeyi ihlal etti. Bu yıkıcı aÅŸamaya ölçüye sırt çevirmekle sahip oldu.
Hevasının talebini ölçü sandı ve bütün çabasını, bu talebin doÄŸruluÄŸunu ispata yöneldi. Deneyler, laboratuvarlar, hatta bilimin dahi semaya bakma yasağı altında çalıştırıldı.
Gelinen küresel aÅŸamada dünyaya egemen olan güç; korku, endiÅŸe, depresyon… Kıtalar arası iÅŸgaller ve toplu katliamlar. Yaldızlı bütün yalanların süresi dolmuÅŸken, Kâbe’nin çocuklarının bu hâli itiraz edemez durumda. Sanki elleri yok deÄŸiÅŸtirmeye, sözleri yok, umutları sönmüÅŸ, kalpleri yok. Koyu bir gece geziyor sinelerinde.
Umut imanın bir cüzüdür oysa. Davranmayan, tavır almayan daha önemlisi halis niyeti yerinde olmayanın umut etmeye yüzü de olamaz. Umut, bir bilinç ve gayreti gerektiriyor. Yapılabilecekleri yapmak ve ziyadesini umut etmek. Rabb’im isterse buna raÄŸmen her an akla izana sığmaz imkanlar açabilir. Veya çabamızın sonucunu alamadığımız da olabilir. Her iÅŸin künhüne vakıf olmak cahil ve bencil olan insanın mahiyetini aÅŸar.
YaÅŸadığımız dünyaya, hayatımıza baktığımızda dünyada iki milyar Müslüman yaşıyor. Elli yedi ülkeden oluÅŸan büyük kitlenin iradesini temsil eden yönetimler hayır yolunda mı? Ellerinde yeryüzünün en büyük hazinesi olan ilâhî hikmet varken, neden iyilik üzere yaÅŸamıyor ve neden ilâhî yardımı alma mesafesine gelip umut beslemiyorlar.
BeÅŸ milyon Siyonist’in karşısında çaresizliÄŸin her çeÅŸidini benimsiyorlar. İki yıla yaklaÅŸan süredir kardeÅŸlerimiz dünyanın sessiz kalışıyla katliama uÄŸruyor.
Bu felâketin bir dili, bir anlatımı var. Meramı okunamıyor, tavır geliÅŸtirilmiyor ve dolayısıyla yeryüzünde bir “araz” olarak bulunmayı kendilerine reva görenlerin umut etmeye yüzleri olabilir mi?
Tüm dünya kutsalını defalarca çiÄŸnedi. Bu, mümin için yeni imkanlara umutla sarılmanın iÅŸaretidir. Her zorlukta bir kolaylık, her ÅŸerde bir hayır hükmünce bakıldığında yapılacak pek çok imkân çıkar karşımıza.
BM yapısının iÅŸlevsiz olduÄŸunu bir kez daha Gazze iÅŸgal ve katliamı ile ortaya çıkması yeni bir yapılanmanın gereÄŸi olarak okunabilirdi. İslâm ülkeleri bu gerçeklerin üzerinden bir araya gelme, siyasî, ekonomik birliktelik saÄŸlayıp askerî birlikteliÄŸin imkânı aranabilirdi. İsrail’e karşı ticaretin kesilmesi için ortak bir dayanışma içine girebilirdi. Yapılabilirlikler bahsinde çok ÅŸey sıralanabilir. Ancak bundan önce ülkelerin bağımsız bir kimlik sahibi ve ÅŸahsiyetli olması gerekir.
İslâm ümmetinin bu dağınık ve düÅŸmana bağımlı yapısı ÅŸehadete koÅŸmak isteyen binlerce gencin önünde engel görevi görüyor. Yapılan yardımların sınırda insanlara ulaÅŸmaması, yeni yapılanmaları kaçınılmaz kılıyor.
Yapılacakları yapmadan umut etme eÅŸiÄŸine varılmıyor. İnsan iradesinin toplumsal boyutta hareketlendirilmesi mümkün olmadan Mevlâ’ya el açmak ancak mahcubiyetle olabilir.
Biz bu haldeyiz.
Ahmet Mercan
Henüz yorum yapılmamış.