Sosyal Medya

Makale

Huzur bulamayacaklar

Hayattaki; baÅŸ, en çok ve hatta belki de tek deÄŸer verdiÄŸim hususa yani hakikate iliÅŸkin-baÄŸlı ve çerçevesinde olana dair olanı anlamak, anlayabildiÄŸimi yaÅŸayabilmek ve anlatabilmek çabalarımı gerçekleÅŸtirirken; cari hallerle, hakikate uygun olanı beraber deÄŸerlendirmeye, anlamlarını ve kıymetlerini çözmeye, fark etmeye çalışırım.

İşte bu anlarda, her durumda ve her seferinde gördüÄŸüm, ÅŸeksiz ve tereddütsüz biçimde inandığım ÅŸey; dâhilinde, mahiyetinde, aidiyetinde, manasında, iliÅŸkisinde Allah olmayan hiçbir ÅŸeyle, beladan ve hüsrandan baÅŸka aranılan hiçbir ÅŸeyin bulunamadığıdır.

Arayışlar beyhude, imal edilen manalar sahte, var olduğu zannedilen değerler sadece gazoz kapağı mesabesinde olacaktır.

Bütün hücreleriyle anlıyor ki insan; kâlpler ancak Allah'ı hatırlayınca ve anınca dirilip, huzur buluyor. Bunun yerine ikame edilmeye çalışılan her ÅŸey “kalp” yani etkisiz, anlamsız ve deÄŸersiz sahtelerdir.

Allah'tan ari insan, hayat, hakikat, güzel, tatmin, adalet, üretim, çatışmasızlık, anlam, kıymet yoktur. Hatta bunların ne olduÄŸu, olabileceÄŸi hususunda gerçek bir biliÅŸ ve hissediÅŸte yoktur. Bu nedenle, durmadan bunların sahtesini imal etmek çabası içerisinde olmak mecburiyeti hissedilir. Ancak bu hissiyat deniz suyu içmekle eÅŸdeÄŸerdir. İçtikçe susuzluk artar.

AteÅŸin etrafında dönen pervanelerin çaresizliÄŸine benzer bu kör arayış. AteÅŸin ısıtıp aydınlatacağı zannı, ÅŸaÅŸmaz biçimde, her seferinde pervanenin yanmasına neden olur.

Çok iç yakıcı bir çaresizliÄŸin ÅŸahitliÄŸidir bu durum. Gözlerin, akılların, gönüllerin kapalı ve örtülü olduÄŸu bir durumda; bakmaya, görmeye, anlamaya çırpınanların, her seferinde ulaÅŸtığı hüsranla; gitgide artan biçimde anlamları kaybetmekle oluÅŸan bir hiçliÄŸin çaresizliÄŸine ÅŸahitliktir.

Bu mesele, varlığın, hayatın ve insanın hakikatini anlamakla, anlamı ve deÄŸeri bulmakla ulaşılan hiçlikle çözülebilecek bir haldir. Yani bütün mülkiyet zanlarından ve iddialarından sahici olarak sıyrılıp, emanet ve mesuliyet haliyle ulaşılabilecek bir hiçlik ki; bu da ancak hiçin, Hep'i tanıması, bilmesi, hatırlaması ve anmasıyla olabilir ki; hakikatin bütün tatminlerine, güçlerine, anlamlarına ve deÄŸerlerine ulaşılabilsin.

Bu nedenle tekraren; Allah'tan ari insan, hayat, hakikat, güzel, tatmin, adalet, üretim, çatışmasızlık, anlam, kıymet yoktur. Hatta bunların ne olduÄŸu, olabileceÄŸi hususunda gerçek bir biliÅŸ ve hissediÅŸte yoktur. Bu nedenle, durmadan bunların sahtesini imal etmek çabası içerisinde olmak mecburiyeti hissedilir. Ancak bu hissiyat deniz suyu içmekle eÅŸdeÄŸerdir. İçtikçe susuzluk artar.

MenÅŸei, membaı, baÅŸlangıcı Allah olmayan; akıl, bilim, sanat, siyaset, faaliyet ve benzer bütün olgu ve süreçler; bulamayan, bulduramayan, çözemeyen, susuzluÄŸu gideremeyen ÅŸeylerdir. Bu nedenle aranılan bunlarla bulunmaz, sorunlar bunlarla çözülmez.

Hakikati fark etmeden bu tercihi yapanlar, hallerinin doğal sonucu olarak huzur vermeyecekler, huzur da bulamayacaklardır.

 

Murat Sayımlar

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.