Sosyal Medya

Makale

İstanbul'un fethinin yıldönümünde ben en çok Ayasofya'nın zincirlenmiş bileklerine üzüldüm, titredim, düşündüm

Bir anlığına gözlerinizi kapattığınızda Ä°stanbul dendiÄŸinde sizde canlanan nasıl bir ÅŸey, hiç düşündünüz mü... Muhakkak ki kalbinin içinden geçen bir deniz var bu ÅŸehrin ve BoÄŸaziçi, Ä°stanbul'un gözleridir. Unutulmaz hiç ve hep hayal edilir. Ve siluet... Gözlerinizi kapatıp Ä°stanbul'u hayal ettiÄŸinizde ÅŸehrin ufukları belirir... Attila Ä°lhan'a göre, Ä°stanbul'un konturlarını çizen desen, minarelerden ve kubbelerden geçer. Minareleriyle kubbelerini kaldırdığınızda, herhangi bir Avrupa kentinden ayırt edemezsiniz onu der yazar... 

Bu mukaddes konturuyla birlikte hayal edildiÄŸinde ÅŸehrin teni ve kokusu güldür... Bu manada Ä°stanbul'un iki gülü vardır, biri sabah namazını müteakiben açar göklerinde ki uçuk pembedir.. DiÄŸeriyse ikindiyle akÅŸam vakti arasında kederle erir erir de, ''gül kurusu'' deriz, Süleymaniye'nin minarelerinden batar gider, bir ömür gibi... 

KuÅŸkusuz, ÅŸehir hayalden ibaret deÄŸildir. Åžehir tek başına ÅŸiir, tek başına kartpostal, tek başına hatıra deÄŸildir. Hiçbir ÅŸehir tarihi baÄŸlamından kopuk anlatılamaz, tarif edilemez... 

Ä°stanbul çok katmanlı bir ÅŸehir olarak nice baÅŸlangıçların kentidir... DoÄŸu Roma iken de böyleydi bu, Osmanlı iken de ve halen Cumhuriyet döneminin günlerinde de böyledir. Son tarihi kazılarda neolitik döneme kadar inen bu baÅŸlangıçta, tarihin ilk balıkçıları, ilk savaşçıları, ilk sanatkarları imzalarını atmıştır. Aynı kazılarda Ä°slam mücahidlerinin düzenlediÄŸi ilk akınlardan kalma Kur'anı Kerim ayetlerini de zikretmek gerek... Kaburga kemiklerinin üzerine yazılı olan bu ayetlerin Hz. Ali dönemine yaslandığı söyleniyor... Sultanahmet Meydanı'nda gezinirken Hipodrom'da arslanlara yem edilen Romalı kölelerin haykırışlarına, Sultanlara kazan kaldıran Yeniçeri naraları karışır... Biraz ileride Vilayet Konağı'nda patlayan silahlar, Halide Edip Hanım'ın Anadolu'daki Milli Müdafaayı tetikleyen meÅŸhur hitabetine karışır... Ä°stanbul matbuatın, hurufatın baÅŸkentidir... En güzel Kur'anı Kerim hattatlar tarafından burada yazılmıştır. Devrimizin en kamil hat ustası Hasan Çelebi'ye bakarsanız, Ä°stanbul, ezan-ı ÅŸerifin de en güzel okunduÄŸu Ä°slam diyarıdır...       

1834 yılında kadar, saatlerimizi kuran ilk meridyen Ayasofya'nın kubbesinin üstünde duran 'alem'den geçiyordu... Sultanahmet'teki 'million taşı' dünyanın tam ortasıydı ve dünyanın her yerine giden istikametler bu taÅŸa göre belirleniyordu... Ä°stanbul, zamanı kuran ÅŸehirdir... 

Ahmet Hamdi Tanpınar'a göre, Ä°stanbul'un Türkler tarafından fethi Süleymaniye Camii'nin inÅŸası ile tamamlanmıştır. Bu hamleyle kente Ä°slam'ın mührü vurulmuÅŸtur... 

Ayasofya, ihtida ederek kiliseden camiye dönmüş bir yapı olarak, fethin sembol mekanıdır. Ayasofya Camii'nde 1453 yılının 27 Mayısında kılınan ilk ikindi namazı, Batı nazarında bir zamansal dönüm noktasıdır. Hatta 1453'e kadar bugünkü anlamıyla Batı diye bir ÅŸey yoktu... Batı, bu feci kaybediÅŸin ÅŸokuyla Haçlılar tarafından inÅŸa edilmiÅŸtir. Ve Batı'nın Ayasofya'ya karşı rövanşı, Endülüs'teki Kurtuba Camii'nin esir edilerek Kilise'ye dönüştürülmesidir.(1492) 

Ayasofya'nın camii olmaktan men edilip müzeleÅŸtirilmesi ise kuÅŸkusuz müslüman Ä°stanbul'a verilmiÅŸ en ağır cezadır... Ä°stanbul'un fethinin yıldönümünde ben en çok Ayasofya'nın zincirlenmiÅŸ bileklerine üzüldüm, titredim, düşündüm... 

KAYNAK: STAR

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.