Sosyal Medya

Makale

Bilmek

Bilmek ıstırap sahibi kılar insanı. Bilmek sorumluluk sahibi kılar sonunda alanın daralır, keyfiyetsiz kalabalıklar içinde yalnız kalırsın. Çünkü her türlü imtihan ÅŸartlarına tahammül etmen gerekir. Yalnız kalabilirsin, iskan ettiÄŸin ÅŸehir, köy, kasaba sana soÄŸuk gelir. Bu yalnızlık içinde, sadece içindeki emin ve güvenlik zırhı olan imanın seni korur. Kendini kendinle tanımaya baÅŸlarsın. Kalbinde tutuÅŸturduÄŸun iman ateÅŸinin başında, bazen üşümeye baÅŸlarsın ürperirsin, kendi içine kıvrılırsın, kimselere anlatamazsın hüzünlerini…

Modern ÅŸirkin caddelerden bir sel gibi aktığı zamanda, Hira’ya kapanır gibi kapanırsın çünkü biliyorsun, mutlak hakikate sırt çevrildiÄŸi zamandasın… Bunun için hüzünlüsün, dertlisin, ızdırap sahibisin ruhlar iÅŸgal altında ve köleleÅŸtirilmiÅŸ durumda, ruh, ruh olmaktan çıkmış, eÅŸyalaÅŸmış adeta, ruhsuz bir çaÄŸdasın… Karanlığın aynalarını ışığını görmek için çırpınıyorsun. Ä°nsanların ve kendinin bedensel ve ruhsal zaaflarını gördükçe içinde tutuÅŸturduÄŸun o ateÅŸin başında daha bir üşümeye baÅŸlarsın. Kendinden kaçamazsın, kendinden saklanmadan açıkça itiraf edebilmelisin. Her ÅŸeyi çıplak gözle görebilmelisin… Bir gün hakikatin zafer meyvelerini devÅŸireceÄŸini unutmamalısın… Sakın ha kendini kendinle kandırma, tuzağına düşme, nasıl mı ? Zihninde yonttuÄŸun yalanlarınla ama bu ÅŸekilde hür olamayacaksın. Çünkü hakikat bilgisi insanı hür kılar.

Ä°nsanla hayvan arasında kalmış ucube yaratıklara iyi bak. Seyirciler takımına, ÅŸirk maÄŸazalarının müşterilerine, onların vicdanlarını, insanlıklarını, nasıl terk ettiklerini unuttuklarını. Bu takım var ya bu zavallılar… Amerika’nın-Ä°srail’in alçak iki ülke olduklarını dahi bilseler, söyleseler yeter diyeceÄŸim bu bilgisize yeter diyeceÄŸim inanın rahatlayacağım ama nerde…

Ä°ÅŸte kardeÅŸim bilen insanın kanayan bir vicdanı olur. Bilmek, Rabbine karşı sevgi ve korku arasında incecik bir çizgi oluÅŸturur. Böylece bir ömür yanılgılar içinde bocalanıp ütopyaların yangınlarında yaÅŸamaz… Unutma ki hakikate olan baÄŸlılığın, haramlara olan tüm eÄŸilimlerini bertaraf eder.

Bilmek fıtratına kulak vermeyi gerektirir. Aksi takdirde, fıtratın ortaya çıkışını engellediÄŸin zaman zindan duvarlarını örmüş olursun. YüreÄŸinin en kuytu yerinde trajediyi yaÅŸarsın. Bir türlü gerçekliÄŸe temas edemezsin, korkarsın ve ömür boyu latif olanı, güzel olanı bilemezsin… Sivri uçlarda, ateÅŸ kenarlarında, dolaşıp durursun. ‘’Bizleri ateÅŸ çukurunun kenarından ancak Allah çekip alabilir.’’ Biz güzeli tanırsak, güzel olanı bilmek istersek kurtuluruz. Hayata mutlak hakikatin anlamını yeniden eklemiÅŸ oluruz. Ölüm ve yaÅŸamak anlam bulur. Zaman ve mekanda yeni bir perde açılır daralan göğsümüz inÅŸirah bulur sonunda…

Bilmek aşkı bulmaktır, yüreğini kanatan aşkı. Aşk ehli olursan öksüz sevdayı bulursan hakikatin sonuçlarına da katlanabilirsin, tahammül edebilirsin. İmtihanlarla çevrili bu dünyaya şahit olarak geldiğini anlayıp sahip olmaya yeltenmezsin. Bütün aşıkları yakan, Rabbinin ışıklarına bakıp dersin ki bildiğimden beri elem dolu, ızdırap dolu ateşin bir hayat yaşadım.

Dudaklarınla kalbin arasına hiçbir mesafe koymadan derin bir ah çekersin. Anlamlı, sarsıcı gök kubbeyi çınlatan bir ah çekme hakkı, hayatında iman ettiği vahyin ilkelerine ihanet etmeden yaşayan insanlarındır. Ah çekme hakkı, Allah ile insan arasında gerilmiş, madde, nefis, şeytan ve tabiat perdelerini bilmenin tezahürü olan, ızdırap ateşiyle tutuşmuş insanlarındır. Tıpkı o kutlu önder gibi kötüyle iyinin, doğru ile yanlışın, gerçek ile yalanın güzel ile çirkinin, ebedi olan ile faninin savaşını veren aşk ehli kutlu insan gerçek komutan önder Muhammed gibi. O çile insanı, hüzün sahibi insan şimdi kalksa baksa ümmetine herhalde bir daha derin bir ah çeker ve ızdırap dolar yüreği.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.