Sosyal Medya

Makale

Yeşil kuşak, BOP ve sonrası

Komünizmin veya Sovyet yayılmacılığının önüne geçmek için yeÅŸil kuÅŸak projesini devreye sokan ABD ve onu destekleyen Avrupa, tehlike savuÅŸtuktan sonra kendilerine yönelen, “cihatçılar” ve terör ile baÅŸ edebilmek için çare aradılar ve bu meyanda Büyük OrtadoÄŸu Projesi'ni uygulamaya koydular. Bu proje ÅŸimdilik fiyasko ile sonuçlanmış olsa da temel saiklerinden ve hedeflerinden vazgeçilmiÅŸ deÄŸildir.

Son dönemde dünyanın başına bela olan Batılı, sömürgeci hegemonyanın marifetlerine ışık tutan bazı nakiller yapacağım.

BOP haritasını çizen Amerikalı asker Ralph Peters, çizdiÄŸi harita ve bu haritaya ek gerekçeleri, “Kanlı Sınırlar, Daha Ä°yi Bir OrtadoÄŸu” baÅŸlığı altında açıklamış ve bu ABD Silahlı Kuvvetler Dergisi’nin Haziran 2006 baskısında yayınlanmıştır. Makaleden bazı ibretlik pasajlar:

“OrtadoÄŸu’nun iÅŸlevsiz sınırlardan çok daha fazla problemlere sahip olmasına karşın -kültürel tıkanıklıktan, skandal eÅŸitsizlikler ve ölümcül dini aşırılıklara kadar- bölgenin toplu baÅŸarısızlığını anlama çabasındaki en büyük tabu Ä°slam deÄŸil, kendi diplomatlarımız tarafından tapınılan çirkin ancak kutsal uluslararası sınırlardır.

Balkanlar ve Himalayalar arasındaki adaletsizliği ile ünlü topraklardaki en göz alıcı haksızlık bağımsız bir Kürt devletinin yokluğudur.

Amerika BirleÅŸik Devletleri ve koalisyon ortakları BaÄŸdat’ın düşmesinden sonra bu haksızlığı düzeltmek için ellerine geçen muhteÅŸem fırsatı görememiÅŸlerdir. Uyumsuz parçaların birbirlerine FrankenÅŸtayn canavarını andıran ÅŸekillerde dikilmesinden oluÅŸan bir devlet olan Irak, o anda üç küçük devlete bölünmeliydi.

Ayrıca Diyarbakır’dan Tebriz’e kadar uzanan bağımsız bir Kürdistan, Bulgaristan ve Japonya arasında en Batı yanlısı devlet olacaktır.

Bölgede yapılacak adil bir düzenleme Irak’taki üç Sünni ağırlıklı bölgeyi budanmış bir devlet haline getirecektir ve bu bölgeler zaman içerisinde Akdeniz’e yönelmiÅŸ bir Büyük Lübnan’a, kıyılarını kaybetmiÅŸ olan Suriye ile birleÅŸmeye karar verebilir ki bu durumda Finike yeniden doÄŸmuÅŸ olur.

EÄŸer büyük OrtadoÄŸu’nun sınırları, kan bağı ve inanç bağının doÄŸal baÄŸlantılarını yansıtacak ÅŸekilde deÄŸiÅŸtirilemez ise, bölgede dökülen kanın bir bölümünün bizim kanımız olmaya devam edeceÄŸi hususunu dinî bir inanç hususu gibi kabul etmemiz gerekecektir.

Ancak, deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ haritayı incelediÄŸimiz ve bugünkü sınırları gösteren harita ile karşılaÅŸtırdığımızda, 20. Yüzyılda Ä°ngiliz ve Fransızların çizdiÄŸi sınırların, 19. Yüzyıldaki büyük utanç ve yenilgilerden çıkmaya çalışan bölgede sebep olduÄŸu büyük yanlışlıklar hakkında bir fikir sahibi olmamız mümkündür.”

ABD’li askerin iÅŸaret ettiÄŸi, “Ä°ngiliz ve Fransızların çizdiÄŸi haritanın kısa hikâyesi" Sayın Cengiz Tomar’ın özetlemesiyle şöyledir:

 “I. Dünya Savaşı’nda Osmanlılara isyan etmesi karşılığında bir Arap imparatorluÄŸu kurma sözü verilen Åžerif Hüseyin ve oÄŸulları Ä°ngilizler tarafından aldatıldılar. Mekke ve Medine’yi barındıran Arabistan Yarımadası’nın büyük kısmı püriten bir ideolojiye sahip Ä°bn Suud’a verilerek Suudi Arabistan kuruldu. HaÅŸimilerden yani Hz. Peygamber’in neslinden gelen Åžerif Hüseyin’in oÄŸlu Faysal’a verilen ve adını bile Ä°ngilizlerin koyduÄŸu Irak’ın sınırları Gerthrude Bell tarafından belirlendi. Suriye ve Lübnan sınırları ise Fransızlar tarafından çizildi. Faysal’ın kardeÅŸi Abdullah’a ise toprakları iÅŸgal edilen Filistinlilerin sürüldüğü Ãœrdün verildi. Sykes-Picot (1916) ve Balfour Deklarasyonu’nun (1917) bu devletlerin kurulmasında rol oynadığı kesin. Petrol zengini Körfez ülkeleri de Ä°ngilizler tarafından petrol alanlarına göre teÅŸekkül ettirildi. Ä°ngilizler eliyle kurulan Ä°srail, Müslümanların üçüncü kutsal ÅŸehri Kudüs’ün yer aldığı Filistin’i iÅŸgal etti. 1967 ve 1973 savaÅŸları ardından 1978 Camp David AnlaÅŸmasıyla Mısır-Ä°srail barışı ve 1994 Vadi Arabe AnlaÅŸması'yla Ä°srail-Ãœrdün barışı ile sınırlar çizilmeye devam edildi. Arap bölgelerinde etnik ve mezhebî farklılıklara göre yeni haritalar çizilmeye ve mikro devletler kurulmaya çalışılıyor. Ancak bu mikro devletlerin bölgeye huzur getirmesi zor.”

Evet huzur getirmesi zor ama ABD ve Batı’nın çıkarlarını getirmesi, bu hain, vicdansız ve hukuksuz planlarla zor olmuyor.

kaynak: Yeni Åžafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.