Sosyal Medya

Makale

Bir Duruş, Bir Aksiyon, Bir Tercihtir Kudüs

tarihinde yayınlandı.

Üç Filistinli gencin İsrail polisine yönelik olarak başlattığı silahlı eylem, Siyonist zihniyetin son ablukasının tetikleyicisi oldu. Aksa'nın bütün kapılarını kapatarak girişlere yasak koyan İsrail polisi, Cuma namazının Mescid-i Aksa’da kılınmasına izin vermeyeceğini duyurdu. Filistinliler, Cuma namazını Aksa'ya en yakın cadde ve sokaklarda eda etti.Gerçekleşen olay sebebiyle derin üzüntü duyduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, kısıtlamaların kabul edilemez olduğunu vurguladı. BM, yaşanan gelişmeleri kaygı verici bulurken Uluslararası kamuoyu ise sessizliğini bozmadı. Tüm bu gelişmeler yaşanırken bir televizyon ekranında “hadisler İslam'da hüküm çıkarmak için referans kaynağı mıdır, değil midir?" sorusunun cevabının usulsüz bir üslup ile tartışılması ise dikkatlerden kaçmadı.

Habercilik günlerimi hatırlayıp bülten anonsu yazmadığımın farkındayım pekala. Ve yine Yahudi zulmünün sadece Kudüs ile sınırlı olmayıp ve sadece elli yıllık bir mazisinin olmadığının da idrâkindeyim.

Peki özelde Kudüs’ü merkeze alan zulüm mekanizmasının sebebi ne ya da Kudüs’ü bu denli vazgeçilmez kılan nedir? Mescidi Aksa’nın tekrar inşa etmek istedikleri Süleyman tapınağının üzerinde bulunduğuna inanan Yahudiler, Müslümanların kutsallarını tahrip ediyor. Nihai hedef ise Mescid-i Aksa’yı yıkmak.

Birkaç cümle ile de olsa dertli şehrin Müslümanlar nezdindeki kıymetine bakmadan geçmek istemiyorum. Bereket ve mübarek olmak manalarına tekabül eden Kudüs, Müslümanların şehre verdikleri isimlerin başında geliyor.

Kur’an’da Kudüs ismi geçmiyor. Müfessirlere göre Mescid-i Aksa ile Beyt’ül Makdis, mübarek kılındığı haber verilen çevresi ise Kudüs ve civarını işaret ediyor. Bölge, İsra mucizesinin gerçekleşmiş olması hasebiyle Müslümanlar için ayrı bir önem de arz ediyor.

Hicretten önce iki ya da üç yıl süreyle Hz. Peygamberin Kabe’yi de önüne almak suretiyle Kudüs’e yönelerek namaz kıldığı da rivayetler arasında.

Her Müslüman için bir anlamı olması gereken Kudüs’ü kendi kalbime sorduğumda ise dilimden şu satırlar çıkıverdi:

Bir parça sevinç bolca hüzündür Kudüs. Kabul olmuş bir duadır kulu hayret ve şükür makamında bırakan. Dünyanın kalbine doğru adım adım bir yürüyüş, her köşesi heyecanla seyredilen bir güzel yoldur. Mescid-i Aksa avlusunda kılınan akşam namazında İsra'yı hatırlatan tarihtir.

Gidip gördükten sonra hayatın miladı oluveren, Ramazan atmosferini ve bayram coşkusunu yürekten hissettiren bir şehr-i kadimdir. Satır satır ilham olup akan bir şiir gibi, zamanın adeta durup hayallerin kurgulandığı bir masal gibi ve en çok da özlenen, hatırla yâd edilen bir dost gibidir Kudüs.

Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi'ye "Kudüs işgal altındayken ben nasıl gülebilirim ki" dedirten bir duruş, bir aksiyondur. Hz. Ömer mescidini ziyaret ederken zaman tünelinde gezinmek, Hattab oğlunun "nihayet Kudüs kardeşlerine, kardeşleri de Kudüs’e kavuştu" sevincini hatırlamaktır sonra.

Buhari’nin torunu merhum Abdulaziz Buhari'yi bayram ziyaretinde mahcubiyeti en derinlerde yaşamaktır Kudüs'de olmak. Muhteremin “müslümanlar ne kadar çok, neden daha çok gelmiyorlar Kudüs’e, neden bu kadar uzaktalar?” şeklindeki serzenişi ile tercih ve öncelik olandır Kudüs. Her müslümanın gidip ziyaret etmesi son derece elzem olan bir şehirdir.

Kudüs haftasında Âksa imamının hutbede “buradan çıkıp gideceksiniz giderken yüreklerinizi bırakıp öyle gidin” dediğinde bir ahitle karşı karşıya gelmek ve bir duyarlılıkla kuşanmaktır.

Dünyanın kalbi Kudüs, sözden öte mana ve ruh boyutuyla sevdası olunca insanın aslında kendisine attığı adımları fark etmesidir. Yaşadığı yere Kudüs duyarlılığını taşıyanlara selam olsun.

Hasılı Selahaddin Eyyubi noktayı koymuş, ötesi yok vesselam:

Kudüs bizim için hem hiçbir şey hem her şey.

Tüm bu ifadelerden sonra içinden ümit geçen cümleler çoğaltmak isterdim lakin bir karikatür karesi vurguyu yapmış: Kubbetu’s Sahra’nın önünde uyuyan insanlar, yanlarındaki tabelada yer alan kelime; ümmet.

Son dakika:

İsrail’in geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği zulmüne tepki olarak bugün Cuma namazında ‘Mescid-i Aksa’ya Sahip Çık’ çağrısı ile tüm Türkiye’de on binlerce Müslüman buluştu.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.