Sosyal Medya

Makale

Ortasını bulmak

 Her ÅŸeyin ortası ideal olanı deÄŸildir; güzellik, iyilik, hayır hasenat, adalet, güzel ahlak… kavram ve erdemlerinde ortanın deÄŸil, kamil, en iyi, en güzel, en deÄŸerli olanın peÅŸine düşülür. Ortanın iyi olduÄŸu durumlar iki aşırı uç (ifrat ve tefrit) arasındaki durumlardır.

MeÅŸru iktidarı devirmek, birçok masumun mal ve can güvenliÄŸini ortadan kaldırmak, hadsiz hesapsız zulümler icra etmek üzere kalkışılan darbe teÅŸebbüsüne bir ÅŸekilde katılan veya katılanlara destek veren, her ÅŸey apaçık ortaya çıktıktan sonra bile kör, sağır ve dilsiz olmaya devam eden, hakikati öğrenmemek için yandaÅŸlarla içe kapanan insanlar masum deÄŸildir. Ama hakikati en azından 17 ve 25 Aralık olaylarından itibaren görerek, idrak ederek örgütle alakasını kesen, kestiÄŸine dair delilleri olan insanlar masumdur, ölünceye kadar tevbe kapısı açık olduÄŸuna göre onların da piÅŸmanlıkları kabul edilmelidir. Hiçbir zaman örgütle mensubiyet iliÅŸkisi kurmamış, devletin izin verdiÄŸi banka ve diÄŸer kurum ve kuruluÅŸlarla iÅŸ yapmış, mesela murabaha (bankanın satın alıp müşterisine vadeli satması) yoluyla ev almış, uzun vadeli borcunu bugüne kadar ödemek mecburiyetinde olduÄŸu için hesabında da hareket bulunmuÅŸ kimseler masumdur. Bir emirle belli tarihte bankaya para yatıran ve bir emirle çekenler ile böyle bir iliÅŸkiye tabi olmadan herkes gibi para yatıran ve çekenleri aynı kefeye koymak haksızlıktır. Örgütün çeÅŸitli baskı yolarıyla insanları gazeteye abone yaptığı, kurban ve himmet topladığı herkesin malumudur. Bu baskıya maruz kaldığı için abone olan, yardımda bulunanlar ile mensubiyet gereÄŸi bunu yapanları birbirinden ayırmak mümkün ise tamamına aynı muameleyi reva görmek haklı deÄŸildir…

Tasfiyenin bir ucunda yaÅŸanan felaketin bir daha tekrarlanmasını engellemek için zaruri görülen “yaşın da yanmasını göze alan tutum”, bir ucunda da “yaÅŸ yanmasın diye kuruya da geçit vermeyi mümkün kılan tutum” var; iÅŸte bu iki aşırı ucun orasını bulmak gerekiyor. Ä°ÅŸite burada “orta” hayırlıdır, iyidir ve bulunması gerekir.

MaÄŸduriyetlere nelerin ve kimlerin sebep olduÄŸu konusunda çok ÅŸey yazıldı ve söylendi, birkaçına da ben yukarıda iÅŸaret ettim. Samimi tenkitler, uyarılar ve tavsiyeler karşısında sorumlular sağır olmadılar, ilk adımda yapılan hataları düzeltmek için BaÅŸbakanlıkta ve valiliklerde “ÅŸikayetleri dinleyecek ve maÄŸduriyetleri giderecek” komisyonlar kurdular.

Unutmayalım ki, devlet milyonlarca eleman ile idare ediliyor, konumuz olan tasfiye ve düzeltme işleri de binlerce insanla yapılıyor. Toplumumuzun ortalama ahlak notu/durumu göz önüne alındığında yukarıdan temiz ve berrak olarak akmaya başlayan suyun kirlenmeden hak sahibine kadar ulaşmasının ne kadar zor olduğu da ortadadır.

En iyi olanı yapamıyorsak hiçbir şey yapmamak mı, yoksa yapılabilecek kadar iyiyi yapmaya devam etmek mi evlâdır?

Bu soru hep sorulmuş ve tartışılmıştır, ama hayat ikincisini yaparak yürüyor ve daha iyisine de ancak bu yoldan ulaşmak mümkün görünüyor.

Faaliyetleri meşru olmayan bir örgüte katılma iki sebeple olur: 1. Kötülük yapmak isteyene örgüt uygun bir zemin olduğu için. 2. İyi niyetli insanlar aldatıldığı/aldandığı için. Birinci grubun Allah haklarından gelsin ve milletimizi onların şerrinden kurtarsın! İkinci gruba gelince onlar da sorumluluklarını unutmasınlar, içeriye kapanmayı terk etsinler, duvarları aşsınlar, etrafı dinlesinler ve tez elden iyi niyetlerinin gereğine dönsün, bu niyetleri istismar edenleri terk etsinler.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.