Sosyal Medya

Kısa Tarihçe

Osmanlı Devletinin ilk olarak Müslümanların halifesi unvanına da sahip olan padişahı Yavuz Sultan Selim Han, 1516 ve 1517'deki Mısır Seferi sırasında Memlük Devletine son vermiş ve Lübnan'ı da Osmanlı sancağı yapmıştı.



Lübnan'ın en eski tarihi Fenikeliler'le baÅŸlar. Fenikeliler'den sonra Lübnan'a sırasıyla Âsurlular, Yeni Babilliler, Persler, Makedonyalılar ve Romalılar sahip oldular. Hazret-i Ömer zamanında, 643 yılından itibaren Suriye'nin fethi için gönderilen Ä°slam orduları, aynı tarihlerde Lübnan'ı da fethetti. Bu arada Suriye'den göç eden Maruni Arapları, Lübnan DaÄŸlarının kuzey bölgelerine yerleÅŸtiler. Bugünkü iç karışıklıkların sebebi olan Dürziler ise on birinci yüzyılda güneyden Lübnan'a girdiler.

Lübnan daha sonra Haçlı saldırılarına maruz kaldı ve birçok küçük Haçlı devletçikleri kuruldu. Bunlar da Memlukler zamanında özellikle Baybars ve Kalavun dönemlerinde temizlendi. Osmanlı Devletinin ilk olarak Müslümanların halifesi unvanına da sahip olan padiÅŸahı Yavuz Sultan Selim Han, 1516 ve 1517'deki Mısır Seferi sırasında Memlük Devletine son vermiÅŸ ve Lübnan'ı da Osmanlı sancağı yapmıştı.

Osmanlı adalet ve idaresindeki Lübnan, özel bir statüye sahipti. Otonom idare sistemiyle yönetilirdi ve ayrı bir vergi (haraç) sistemine tabiydi. Dolayısıyla Lübnan, refah seviyesi yüksek, türlü kolaylıklara sahip ve harplerden uzak bir halde sakin bir sancaktı. KomÅŸu bölgelerin insanları akın akın Lübnan'a göç ederek nüfusu arttırmaya baÅŸladı. Bu kadar rahatlığa raÄŸmen Fakreddin Maan adlı bir Dürzi yönetiminde iken, Osmanlı Devletiyle münasebetleri bozuldu. Maan, 1613'te Osmanlı ordusunun korkusuyla Ä°talya'ya kaçtıysa da 1618'de geri döndü. Mısır'a kadar sınırlarını geniÅŸletti. Nihayet 1633'te gerekli cezası verildi.

1799'da Napolyon'a karşı Akka'da, Lübnan idarecilerinden olan BaÅŸir-II muharebe ederek Fransızlar bozguna uÄŸratıldı. Lübnan tam 402 yıl Osmanlı idaresi altında kaldı. Son dönemlere doÄŸru Lübnan'da sayıları artan Dürzi ve Maruniler, isyanlar çıkarmaya baÅŸlamıştı. Fransızlar Marunileri, Ä°ngilizler ise Dürzileri destekliyorlardı. Nihayet Birinci Cihan savaşı sonunda Lübnan, Fransız mandası altına girdi. 1926'da çıkan Dürzi AtraÅŸ PaÅŸa isyanı büyük bir katliam sonucu bastırıldı.

Kıtalara hakim Osmanlı Devleti yıkılınca, bütün bölgelerde olduÄŸu gibi Lübnan'da da idari sistem tamamen bozularak karışıklıklar arttı. Sultan Ä°kinci Abdülhamid Han zamanında Osmanlı Devletinin en büyük ve en geliÅŸmiÅŸ ÅŸehirlerinden biri olan Beyrut, savaÅŸ alanına döndü. 1941'de Fransa mandası altında bağımsız oldu. 1943'te manda da kaldırıldı, seçimler yapıldı. Hükumet ve idari sistemde dinlerin eÅŸit etkisi esas olmak üzere hazırlanan Milli Pakt (1943'te) kabul edildi.

Buna göre, Lübnan batı ile dost olan Arap BirliÄŸi üyesi bir devlet oluyordu. 1945'te BirleÅŸmiÅŸ Milletlere katıldı. Arap-Ä°srail savaşında, Arap devletleri safında Ä°srail'e taarruz etti. Savaşın sonunda yurtsuz kalan 400.000 Filistinli, Güney Lübnan'da mülteci kamplarına alındı. Bugün dış güçlerin müdahalesi ile Lübnan iç savaşı, tedavisi mümkün olmayan kangren haline gelmiÅŸtir. 1975'ten bu yana iç savaÅŸ muhtelif ÅŸekiller deÄŸiÅŸtirerek devam etmektedir.

Hazırlayan: Alican Kuluğ

Kaynak: Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.