Sosyal Medya

Mehmet Beyhan: Yunanistan’ı Füzeler Değil Barış Korur(2)



Yunanistan BaÅŸbakanı Miçotakis, son yıllarda Türkiye’ye karşı sergilediÄŸi tutumu, bilgi eksikliÄŸi veya entelektüel yetersizliÄŸinden daha fazlasını yansıtmaktadır. Miçotakis’in Türkiye’ye karşı mantık dışı hamleleri, Yunanistan’ı selamete deÄŸil, felakete götürür. İsrail’in kışkırtmaları ile DoÄŸu Akdeniz’de Türkiye’yi denklem dışı bırakma çabaları, Yunanistan’a fayda deÄŸil, zarar getirir. Hâlbuki Yunan halkının çıkarı Türkiye ile barış içinde yaÅŸamaktır.

Zira savaÅŸ yıkar, barış inÅŸa eder. SavaÅŸ, sürekli korku ve stres üretir, barış ise, güven doÄŸurur. SavaÅŸ öldürür, barış ise yaÅŸatır. İki komÅŸu ülke için, kalıcı olan silahların deÄŸil, aklın ve vicdanın gücüdür. Barış, yoksulluÄŸu ve travmaları önler. Barış, insan onurunun korunmasının temel ÅŸartıdır. Bu bakımdan barış, zayıfların deÄŸil, güçlülerin tercihidir. Gerçek güç, karşısındakini yok etmek deÄŸil, barış içinde var olabilmeyi saÄŸlamaktır. Ancak barış, entelektüel derinlik ister, bilgelik ister, sabır ister, feraset ister, cesaret ister.

Peki, bu özelliklerin hiçbiri Miçotakis’te var mı? Elbette yok. Olsa, savaÅŸ suçlusu Netanyahu’nun kışkırtmalarına deÄŸil, Türkiye’nin barış söylemine kulak verirdi. Zira Türkiye ile barış içinde olan Yunanistan’ın ticareti ve istihdamı güçlenir, eÄŸitim ve saÄŸlığa ayrılan kaynakları artar. Barış ortamı, Yunan halkının geleceÄŸe korkuyla deÄŸil, güvenle bakmasını saÄŸlar.

Bugün Yunanistan’a dışardan bakan herkes, ülkenin büyük bir borç yükü altında ezildiÄŸini, düÅŸük üretkenlik ve sosyal sorunlar nedeniyle nefes alamadığını görür. Miçotakis, iç sorunlarının üstünü örtmek için, sürekli Türkiye düÅŸmanlığı üzerinden bir politika üretmeyi tercih etmektedir. Bu tercih hem ülkesine hem de bölgesel barışa zarar vermektedir.

Artan Yunan-İsrail eksenine karşı, Türkiye, birden fazla alternatif seçeneklere sahiptir.

Zira Yunanistan, topraklarında yaÅŸayan Pomak ve Bulgarları yok saymakta ve kültürel haklarına saygı göstermemektedir. Yunanistan’ın bu anti demokratik tutumu zaman zaman Bulgaristan’da eleÅŸtiri konusu yapılmaktadır. Benzer haksızlıkları Arnavutlara karşı da iÅŸlemektedir. Ayrıca Arnavutluk’la deniz yetki alanları konusunda Yunanistan, Arnavutluk’un hakkını gasp etmektedir. 2009’da deniz sınır anlaÅŸması yapıldı ama Arnavutluk Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Yunanistan, adaların tek sahibi olduÄŸunu savunurken, Arnavutluk, daha dengeli bir paylaşım talep etmektedir.

Bir bütün olarak Yunanistan’ın Balkan politikasına baktığımızda, uluslararası hukuku ve insan haklarını hiçe sayan bir tutum görürüz. Son yıllarda artan Yunan-İsrail ekseni, Balkanları etkisi altına almak istemektedir. Bu istek, bölgeyi istikrarsızlaÅŸtırma potansiyeli taşımaktadır. Türkiye, Bulgaristan ve Arnavutluk baÅŸta olmak üzere Balkan ülkeleriyle çok yönlü stratejik iliÅŸkilerini derinleÅŸtirmelidir.

Üstelik Türkiye’nin bu hamlesi, Yunanistan’ın Balkan merkezli politikasına kıyasla daha gerçekçi ve daha güçlü bir zemine sahiptir. Çünkü Türkiye, barış ve adalet temelinde bir dış politika izlemektedir. Aslında Yunan halkının da çıkarı Türkiye’ye düÅŸmanlık etmekte deÄŸil, barış içinde olmaktır. Zira barış, bir taviz deÄŸil, iki taraf için de ortak bir kazançtır. Onun için, bir kez daha diyoruz ki: Yunanistan’ı füzelerin gücü deÄŸil, aklın, vicdanın gücü ile barış korur...

Mehmet Beyhan

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.