Yasin Aydoğan: İzzeti Kuşanmak
İzzeti konuÅŸurken, El Aziz Rabbimizin Kur’an’da çokça geçen Esma’sı içerisinde ki El Aziz isminden baÅŸlamak en doÄŸru yaklaşımdır.
El Aziz, izzet sahibi, izzet ve azameti tartışılmaz, izzet veren manalarına gelir.
El Muiz de Esma’dan zikredilir; izzet veren, onurlandıran, ÅŸeref ve haysiyet bahÅŸeden manalarını içerir.
Bir kere izzete sahip olmanın yolu, Aziz ve Muiz olan Rabbimize baÄŸlılık, sadakat ve teslimiyetten geçer.
Biz “lâ ilâhe” derken izzeti, “illâ Allah” derken teslimiyeti beyan etmiÅŸ oluyoruz.
Bize önce izzet, sonra hayat gerekir.
İzzet; insanın maÄŸlup olmasını, hataya düÅŸmesini, yanlışa bulaÅŸmasını önleyen bir deÄŸerdir.
Kur’an, “Bütün izzet yalnızca Allah’ındır” buyurur.
“Onlar, müminleri bırakıp kâfirleri dostlar (veliler) edinirler. İzzeti (kuvvet ve onuru) onların yanında mı arıyorlar? Åžüphesiz, bütün izzet Allah'ındır.” (Nisâ, 139)
“Kim izzeti istiyorsa, artık bütün izzet Allah'ındır. Güzel söz O'na yükselir, salih amel de onu yükseltir. Kötülükleri tasarlayıp düzenleyenler ise; onlar için ÅŸiddetli bir azap vardır. Onların tasarladıkları boÅŸa çıkıp gider.” (Fâtır, 10)
KiÅŸinin sırtını dayadığı güç ve otorite Allah ise, izzete sahip olma ve izzeti kuÅŸanma imkânını da yakalamış demektir.
İzzet özgüvendir.
İzzet onurlu duruştur.
İzzet ilkeli tavırdır.
İzzetini kaybeden kimsenin, başka kaybedeceği bir şeyi kalmamıştır.
İzzet büyük bir nimettir; bu nimetin sahibi ve vereni Åžanı Yüce Allah’tır (c.c).
İzzetli kullar büyük davaların adamıdırlar.
Küçültücü davranışlardan uzaktırlar.
Yalan ve çirkin sözlere aldırmazlar.
Çıkar ve menfaatlerin peÅŸinden gitmezler.
Çıkar tanrısına tapmazlar.
Çıkar karşısında eÄŸilmezler.
Kimsenin karşısında iki büklüm olmazlar.
Kimseye yağcılık yapmazlar, yağdanlık olmazlar.
Makam ve mevki için takla atmazlar, entrikaya baÅŸvurmazlar.
İzzet sahibi kullar; dava, dert, ciddiyet, disiplin, fedakârlık ve duruÅŸ sahibidirler.
Kitab-ı Kerim’de izzet sahibi kullara dair pek çok örnek vardır.
Bazı örnekleri ve onların izzetli duruÅŸlarını kısaca zikredecek olursak:
- Hz. İbrahim’i (a.s.) tevhid davası uÄŸruna, bir başına ümmet sembolü olarak Nemrud’un ateÅŸine yürürken,
- Ashab-ı Kehf’i (aleyhimürrıdvan) Roma zalimlerine ve zulüm düzenine baÅŸkaldırırken,
- Ashab-ı Uhdud’u (aleyhimürrıdvan) ateÅŸten (cehennemden) kurtulmak için, imanlarını kaybetmeme pahasına ateÅŸ dolu hendeklere atılmayı kabul ederken,
- Hz. Yusuf’u (a.s.) zindana atılma pahasına ahlaksız teklife kapıları sımsıkı kaparken,
- Hz. Zekeriya’yı (a.s.) saraydan hiçbir ulufe kabul etmeyerek özgün bir duruÅŸ ortaya koyarken,
- Hz. Peygamber’i (s.a.v.) hicret ile izzeti kazanma erdemine ulaşırken görüyoruz.
İzzet büyük bir nimettir; bu nimete mazhar olmanın tek yolu da Allah’a teslimiyettir.
“Üstünlük ve güç (izzet) sahibi olan senin Rabbin, onların nitelendirdiklerinden yücedir.” (Sâffât, 180)
Yasin AydoÄŸan

Henüz yorum yapılmamış.