Mehmet Beyhan: Bir Çekimlik Yıkım (2)
Dış politikada fırtınalı bir haftayı geride bırakıyoruz. Küresel dengeleri sarsan açıklamalar, baÅŸkentlerin nabzını hızlandıran temaslar ve bölgemizi doÄŸrudan etkileyen geliÅŸmeler peÅŸ peÅŸe yaÅŸanıyor. Genelde bu köÅŸede kendimizce önemli gördüÄŸümüz bir konuyu seçer deÄŸerlendiririz. Ancak bu hafta dış politikayı bir kenara bırakıp daha sessiz ama toplumu çok daha derinden yaralayan uyuÅŸturucu tehdidini ele almak istedim. Zira ‘’dış politikanın gücünün, içten geçtiÄŸini’’ daha önce yazmıştık.
Ne yazık ki ülkemizde, uyuÅŸturucu belası, sokaklarımızı, okullarımızı, ailelerimizi ve bu milletin en kıymetli hazinesi olan gençlerimizi tehdit etmektedir. Dış politikayı bekletebiliriz ama bu toplumsal yarayı bekletemeyiz. Bu yazı, 19-11-2025’te ‘’Bir çekimlik yıkım’’ baÅŸlıklı yazımızın bir devamıdır. Ne yazık ki ilk yazımız, ‘’DüÅŸünce Mektebi’’ ve ‘’Haksöz’’ sitelerinin dışında, medyamızın dikkatini çekmedi.
Hâlbuki uyuÅŸturucu belası, en az terör örgütü kadar büyük bir sorundur ve medyanın temel görevi, toplumun sorunlarını gündeme getirmek, toplumda farkındalık bilincinin geliÅŸmesine katkı saÄŸlamaktır. Yanlışın karşısında durarak, toplumsal vicdanın sesi olmaktır. Medya, halkın temel sorunlarını yöneticilere ulaÅŸtıran köprü iÅŸlevini görür. Gönül isterdi ki birçok yazar bu sorunu yazsın, gündeme getirsin.
Bu konuyla ilgili ilk yazımızın son paragrafında ‘’ Burada ailelerin yaÅŸadığı drama dikkat çekmeye çalıştık ama bu iÅŸin bir de güvenlik boyutu var’’ demiÅŸtik. O, yazımızın üzerinden yaklaşık üç hafta geçtikten sonra, 8 Aralık Pazartesi sabahı, Emniyet ekipleri Çekmeköy’de bir eve narkotik operasyon düzenledi. Gençlerimizi zehirleyen uyuÅŸturucu teröristler, polis ekiplerine ateÅŸ açtı ve ne acıdır ki Emre Albayrak adında genç bir polis kardeÅŸimiz ÅŸehid edildi.
Bu alçakça saldırıdan sonra, ''Åžehid Emre Albayrak Operasyonu'' adını taşıyan büyük bir operasyon baÅŸlatılmalıdır. Bu ülkede uyuÅŸturucu teröristlerin, köklerinin kazınması için bir milat olmasını bekliyoruz. UyuÅŸturucu teröristlerinin dış baÄŸlantıları mutlaka araÅŸtırmalıdır. Zira uyuÅŸturucu, jeopolitik, ekonomik boyutunun yanı sıra terörün finansmanı için kullanılıyor. Yani uyuÅŸturucu terörü, küresel güç mücadeleleri ile iç içe geçmiÅŸ çok katmanlı bir sorundur.
UyuÅŸturucu ticareti bugün Asya’dan Latin Amerika’ya, Balkanlar’dan Afrika’ya uzanan devasa bir tedarik zinciri hâline gelmiÅŸ durumdadır. Birçok terör örgütü uyuÅŸturucuyu, savaÅŸ ekonomisinin temel kaynağı olarak kullanıyor. Bu yapıların bazıları ham maddeyi koruyor, bazıları üretimi yapıyor, bazıları ise, nakliye veya pazarı kontrol ediyor.
UyuÅŸturucu ticareti, terörle birleÅŸtiÄŸinde ortaya uluslararası güvenliÄŸi tehdit eden bir finans ağı çıkıyor. UyuÅŸturucu ticaretinin yıllık hacmi 400 ile 600 milyar dolar olduÄŸu tahmin ediliyor. Hatta bazı ülkelerde uyuÅŸturucu parası ekonominin ‘’gizli can simidi’’ gibi kullanıldığı biliniyor. Bu da küresel sistemin aktörleri bile uyuÅŸturucu teröründen nemalandığını gösteriyor.
Bazı bölgelerde uyuÅŸturucu sadece suç örgütlerinin deÄŸil, bizzat devlet içindeki karanlık yapıların eliyle yapılıyor. Özellikle bonzai gibi sentetik maddelerin Çin’de üretildiÄŸi iddia ediliyor. Hatta bazı istihbarat servislerinin rakip grupları zayıflatmak için, bu ticareti manipüle ettiÄŸi yıllardır yazılıp çiziliyor. Yani uyuÅŸturucu terörünün dış baÄŸlantıları, onu küresel bir tehdit hâline getiriyor.
Mehmet Beyhan

Henüz yorum yapılmamış.