Murat Sayımlar: Anlatmam derdimi dertsiz insana

Dert çekmeyen dert kıymetin bilemez

Aşık Veysel halimize tercüman olmuÅŸ. Anlatsan ne olur? Anlayacak, gözünü dört açar, kulakları dinleme istasyonu, ruhu yüksek fırın hararetinde olur.

Dertsiz insan olur mu? Hele Anadolu'da. Dememiz, derdine derman olacak olanı arayana deÄŸil; derdi dermanı olmuÅŸ, derde derman olacak olanlaradır. 

Bende arıyorum başımı koyacak bir omuz. Hiç söylemeden beni anlasın. Sormasın, kızmasın, söylenmesin. Söylesin de ben yapayım, ben olayım. Zira benim ne halimle yüzleÅŸmeye halim var ne derdimi bilmeye takatim var ne de sahici bir ÅŸey yapmaya. Ä°çimdeki meÅŸum ses sanki derde dermanmış gibi yüzümü baÅŸka tarafa çevirmemi söyleyip duruyor. Karşı koyamadığım için bende çeviriyorum. Sanki ben görmeyince dert kalmıyormuÅŸ gibi. Artık yüzümü çevirdiÄŸim yerden gördüklerim dertlerim oluyor. Fakat biliyorum ki, derman olacak dert yüzümü çevirdiÄŸim yerde kaldı. Oradan söyleyenleri dinleyemiyorum. Onlara kızıyorum. Zira bana, orayı, korkaklığımı, aczimi ve kaçtıklarımı hatırlatıyor. Dinlemiyorum, anlamıyorum, kızıyorum. 

Ben bu halimi bildiÄŸim için, derman olan derde sahip olmayan dertsizlere anlatmam. Zira dinlemezler, anlamazlar, kızarlar. Fakat dinleyip, anlayıp, kızmayacak bir omuz ararlar. Söylemeden anlasın, sabretsin ve kendisine raÄŸmen derdine derman olsun isterler.

Söz dinleyip, dert ortağı olanlar, ancak derman olacak derdi çekenlerdir. Onları ararız ki dertleÅŸelim, halleÅŸelim, sırt sırta, omuz omuza verelim. 

Bu duygusal bir mevzu değildir. Durum stratejisinin, tebliğ babından, anın vacibine taalluk eder.

Kınanacak, kızılacak, yargılanacak kimse yoktur. Halihazır vardır. Bunun analizinden ortaya çıkan veriler vardır. Firaset babından alınacak kararlar vardır. Yapılacak iÅŸler vardır. 

Duygusal davranmak hakkımız yok, basiretle, yapılması gerekenleri yapalım demenin alemi yok demenin de alemi yoktur.

Bu halin doÄŸası bu anlaşılan. Ä°nsanların çoÄŸunluÄŸu; anla, sorma, bir ÅŸey bekleme ve derdime derman ol. Kızarsam aldırma, hak etmemi gözetme, muhalif olursam bile umursama diyenlerden olmaya devam edecekler. Ä°nsanların azı, bunları ve baÅŸka söylenenleri hiç duymadan ve umursamadan; dertlenecekler, dertlerini derman bilecekler, dertsizlere derman olmaya çalışacaklardır. 

Ä°ÅŸte anın vacibi olan tebliÄŸ stratejisi burada cari olacaktır. Yani öncelikle dert çekenler, dertlilere anlatıp, halleÅŸecekler. Birbirlerini anlayınca, dertsizlere neyi, nasıl, hangi önceliklerle ve usulle anlatacaklarını konuÅŸup, çalışacaklar. Ä°ÅŸte ondan sonra dertliler, dertsizlere anlatmaya baÅŸlayacaklardır. 

BaÅŸlamak zorundadırlar zira dert imal edenler, dertsizler, dert sahibi olmasınlar diye, bin kanaldan, milyon çeÅŸit pislikle ruh kirletmeyi sürdürmektedirler. Åžimdilik bu pisliklerin temizlenmesi ve örtülmemiÅŸ göze, kılıflanmamış ruha sahip olmanın vesilesi bu kadar cüzi çabalar olacaktır. 

Ve bu öncül tebliÄŸ stratejisinin sloganı da;

Anlatmam derdimi dertsiz insana

Dert çekmeyen dert kıymetin bilemez, olmalıdır. 

Murat Sayımlar