Sosyal Medya

Bayram Ayaz: Direniş Ekseninde Gazzeli’nin Umudu



DireniÅŸ ile umut birbirine ihtiyaç duyan iki histir. Bir halk düÅŸünün ki yediden yetmiÅŸe umutla ayakta durmaktadır. Onların umutlarıyla savaÅŸan soykırımcı Siyonizm’e karşı 21. yüzyıl insanından beklenmeyen bir direniÅŸ içindedirler. Bireysel düÅŸüÅŸler yaÅŸansa da halkın güçlü inancına dayalı umut, her bireyi ayakta tutmaya yetmektedir. Gazze dışındaki dünyanın hayat akışında; yükseltilmiÅŸ standartlar, konfor endüstrisi, damak tatları, görsel zevklerden vazgeçilemiyor.  Gazze ise hayatın, bütün renklerin soldurulduÄŸu bir coÄŸrafyadır. Müstahkem olan her ÅŸeyin müphem hale geldiÄŸi bir yerdir. BeÅŸ duyu ile ulaÅŸacağınız her ÅŸeyin yitirildiÄŸi bir coÄŸrafyada barışa ve düzenli hayata dair ne zaman bir umut beslense, meÅŸum gücün pençesinde hayat daha grileÅŸir. Bomba düÅŸmeyen beldelerde ise hazların eÅŸlik ettiÄŸi bir hayatta boÅŸluk ve anlamsızlık, duyguları küntleÅŸtirir. Bir çare gibi yaygınlaÅŸan antidepresanlar, iç dinamiklerde varoluÅŸu perdelemiÅŸtir. Buna karşın ateÅŸ hattının sakinlerinde umut ve psikolojik dayanıklılık zirve noktadadır. Onların savaşın bitmesine dair öne çıkan sabırsızlığından ziyade, bedenden öte ruhu ile yaÅŸama mücadelesi vardır.

Ruhu ile yaÅŸayan insanlar için beden ihtiyaçları geri plandadır. Ruhla yaÅŸamak, umut gibi duyguların tezahürüdür. Artık insan umuda ÅŸartlanmıştır. Umut yok olduÄŸunda, farkında olalım ya da olmayalım hayat enerjisi kaybolur. Umut, mevcut olumsuzluÄŸa raÄŸmen hayata tutunma aracıdır. GerçekleÅŸmesi kesin olan beklentiler hakkında umut beslemeyiz. Umut daha çok müphem olana inanmaktır ve inançlarla temellenir. Bir inanma biçimi olarak umut, inanca baÄŸlı olarak geliÅŸir. Umudun arkasında inanç yoksa bu sözde kalan bir terennümdür.

İnsanoÄŸlu umutsuz yaÅŸayamaz. Umudu tamamen yitiren kiÅŸi, zamanla hayattan nefret etmeye baÅŸlar. Hayatında üretmeye yer vermeyen biri için yaÅŸamı sürdürmek neredeyse imkânsız hâle gelir. YaÅŸanmış hayal kırıklıkları nedeniyle kiÅŸi kendini suçlamaya baÅŸlar; âdeta intikam alırcasına, kendini kınamayı bir ruhsal denge biçimine dönüÅŸtürür.

Umut ne edilgen bir bekleyiÅŸtir ne de gerçekleÅŸmesi imkansız, ÅŸartlara baÄŸlı gerçekçi olmayan bir zorlanma sürecidir. Umut bir ütopya deÄŸildir. Bir düÅŸünürün dediÄŸi gibi; “Henüz doÄŸmamış ÅŸey için her an hazır olmak ama doÄŸumun bizim hayatımızda gerçekleÅŸmemesi hâlinde umutsuzluÄŸa düÅŸmemek.” Müminler Allah’ın vaadini tutacağına tam bir güven duyarlar ve duymalıdırlar. Kur’ân’da müminlerin yalnız Allah’a güvenmesi ve Allah’tan umut kesmemesi vurgusu defalarca yapılmıştır: “Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin” âyeti mutlak bir umudu ilzam etmektedir.

Hasta iyileÅŸmeyi umut eder, aÄŸaç ışık almak için güneÅŸe dal uzatır, bebek bakım için annenin gelmesini bekler, tutuklu özgürlük günleri için af umudu içindedir. Tarladaki ürün suyun gelmesini bekler, genç aday evlenmeyi, iÅŸ arayan kiÅŸi iÅŸ bulacağı ümidiyle hayata tutunur. Dezavantajlı kimse yitiÄŸine eksiÄŸine raÄŸmen umutla müÅŸahhas bir varoluÅŸ sergiler. İnsan umutla yükselir.

 

Bayram Ayaz

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.