Şevket Hüner: Tünelden Getirilen Koç

Karadan denizden ve havadan kuÅŸatılan Gazzeliler, hayatlarının büyük çoÄŸunluÄŸunu kazdıkları tünellerde geçiriyorlar. Yiyecek içecekten, silahlanmaya kadar tüm gereçler tüneller yardımıyla içeriye sokuluyor. Soykırımcı ve iÅŸgalci Siyonistlere karşı yapılacak tüm operasyonlar bu gözlerden ırak tünellerde gerçekleÅŸiyor.

“Yerin üstünde zulme tabi olmaktansa yerin altı evladır” özdeyiÅŸindeki “yerin altı” ölümü simgelerken, tüneller, yerin üstü ile yerin altının arasında bir yere tekabül etmektedir. Vatan sayılan bir toprağı yerin altında savunmak bugüne kadar örneÄŸi görülmemiÅŸ bir stratejidir. Hiçbir imkânsızlık, zorluk ve vahÅŸet yetimler ve öksüzlerden oluÅŸan bu ekibi gözünü korkutamamaktadır.

Yerin altına çelik levhalar yerleÅŸtiren Ä°srail, tünellerle yapılan direniÅŸi kıramayınca geçen ay Fas’ta düzenlenen “Afrika Aslanı” tatbikatında Fas ordusu ile beraber ‘tünel sızma’ eÄŸitimlerini sıklaÅŸtırdı. (Basından)

Özgürlük için yerin altında yaÅŸamayı göze alan ayağındaki pantolonu yamalı, yalın ayaklı, bu yiÄŸitlerin yüzleri kefiyeleriyle örtülüdür. Zira onlar yüzleriyle deÄŸil yaptıkları salih ameller üzerinden görülmek isteyen gerçek ÅŸahsiyetlerdir. 

Hz. Ä°brahim’e çözüm diye yönlendirilen fidye kurbanı, Hz. Ä°smail’in canını kurtarmıştı. Ama fotoÄŸrafta gösterilen Koç’u kurban etmek için tünellerden geçirenler, soykırımcı siyonist zalimlerle cihad ederken, çocuklarını da bu yolda kurban etmekten çekinmediler. Yani onlar “canlarınızla, mallarınızla ve evlatlarınızla cihad edin” emrine uyarken aynı zamanda Allah adına Kurban kesin emrini de yerine getirmekten geri durmadılar.

Kurban’ı O’nun ismi ile kesmek, El-Kuddüs (her türlü çirkinlik, noksanlık ve ayıplardan uzak, tertemiz, bütün kemal sıfatları kendisinde toplayan, güzellik, iyilik ve faziletlerle övülen) Allah’ın dışındaki tüm kutsal sayılanları reddetmektir.

Bu yiÄŸitlerin kurban felsefesi; zayıfın kurban edildiÄŸi toplumsal bir yapıdan, zayıflar için kurbanların kesildiÄŸi bir yapıya evrilmektir. Onlar, kendileriyle savaÅŸmayan çocukları, kadınları ve yaÅŸlıları katletmeyen, kendisini öldürmek kastıyla savaÅŸanları esir aldıklarında onlara bir ganimet deÄŸil bir emanet gözüyle bakan, Allah’ın ÅŸerefli kullarıdır.

Gazzeliler her Allah’ın günü, onları izleyenlere konfor adına nasıl bir muhasara altına alındıklarını gösterip uyandırmaya çalışmaktadırlar. Her türlü rahata raÄŸmen, Allah’ın emrini yerine getirmekte zorlanan bizler de Kurban kesmeyi bile çok zor ve ulaşılamaz bir eylem haline getirdik. KurduÄŸumuz STK’larda, Vakıflar ve derneklerde kurban kesmeyi bir gelir kalemi olarak deÄŸerlendirince bu konuda farklı coÄŸrafyadaki kesim faaliyetine banka havalesiyle iÅŸtirak etmek tek çözüm olarak görülmeye baÅŸlandı. Yani konforlarını kurban edemeyenler…

Taha Abdurrahman üstat ne güzel söylemiÅŸ… “Biz tünellerin dışında kendimizi özgür sayıyoruz. Fakat aslında gerçek özgür, hatta en özgür olan tünelin içinde olandır. Çünkü onun düÅŸüncesi özgürleÅŸmiÅŸtir, eylemi özgürdür. Oysa bizler kısıtlanmış, tutuklanmışız; eylemde kısıtlı, düÅŸüncede mahkûmuz...”

Åževket Hüner / 11 Zilhicce 1446