Sosyal Medya

Yasin Aktay: İsrail nereye? Dünya nereye?

Kudüs’te herkese birlikte yaşayabilecekleri barış ortamını sadece Müslümanlar sağladı tarihte, çünkü bir tek Müslümanlar için kimin hangi inançta olduğunun hiçbir önemi olmaksızın temel insan hakları güvende olmayı ve saygı görmeyi hak eder.



Yine bir Ä°srail saldırısı, yine olabildiÄŸince orantısız bir saldırganlıkla iÅŸleyen katliam makinası ve yine Gazze’de baÅŸlarına yaÄŸan bombalarla “katledilen” sivil, masum insanlar, çocuklar ve yine dünyanın gafil veya piÅŸkin suskunluÄŸu.

Ä°srail’in Gazze’ye yönelik üç gün süren son saldırıları sonucunda 15›i çocuk olmak üzere 44 kiÅŸi hayatını kaybetti, 360 kiÅŸi de yaralandı. Ä°srail bu sefer neden saldırdı diye sormanın hiçbir anlamı yok. Ä°srail saldırmak için kendi sebeplerini üretmeye bile ihtiyaç duymuyor artık. Uluslararası söylemlerde sürekli çiÄŸnenen “Ä°srail-Filistin barış görüÅŸmeleri, planları, süreçleri” ile ilgili lafların, analizlerin hepsi boÅŸ. Ä°srail için bütün bu süreçlerin tek anlamı var: Dünya kamuoyunun gözünü boyamak, oyalamak.

Ä°nsanları laflarıyla oyalarken kendi bildiÄŸini okumaya, kendi iÅŸgal sürecini kendi kararlaÅŸtırdığı yere kadar tamamlamaya devam ediyor. Bir yandan barış görüÅŸmelerine devam ederken diÄŸer yandan dünyanın bir ucundan teÅŸviklerle, rüÅŸvetlerle ikna ederek getirdiÄŸi Yahudileri Filistin topraklarına yerleÅŸtirmeye, adım adım Filistin topraklarını daraltmaya, iÅŸgal alanını geniÅŸletmeye devam ediyor.

Getirip yerleÅŸtirdiÄŸi insanlar bir baskı altındayken, bulundukları ülkeden kovalanan insanlar mı? Hayır. Burada yaÅŸamaya mecburlar mı? Hayır. Peki nasıl bir mecburiyetle gelip burada yaÅŸamakta olan insanları burada kovalamak pahasına buraya yerleÅŸmeye razı olabiliyorlar? Nasıl bir teÅŸvik, nasıl bir motivasyondur bu?

Buraya gelince bütün insan hakları, milliyetçilik, ırkçılık, geliÅŸmiÅŸlik, Aydınlanma söylemleri dona kalıyor. Burası baÅŸka bir alem. Burada bütün bunlar adına duyduÄŸunuz her ÅŸeyi unutabilirsiniz: Siyonizmin en baÄŸnaz Åžeriatçılığına hoÅŸ geldiniz. Buraya kadar duyduÄŸunuz her ÅŸey, dünyayı buraya gelmeye ikna etmek içindi, ÅŸimdi dağılabilirsiniz.

Sadece buradan bakarsak bile bu projeye dünyanın göz yummasının bütün modernlik, laiklik, batı-merkezli, Aydınlanma dünyasının nasıl bir çukura açıldığı görülür. Hala daha bu dünyanın geçmiÅŸ zamanlara nazaran erdemlerinden bahsedenler var.

Son çatışmalara yol açan hadiseler Yahudilerin dini bayramı Tisha B’Av gerekçesiyle çok sayıda fanatik Yahudi yerleÅŸimcinin Ä°srail polisi eÅŸliÄŸinde Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemesi ve Filistin halkının buna karşı çıkmaya çalışmasıyla yaÅŸandı. Aslında Ramazan ayında da hatırlanacak olursa yine baÅŸka bir Yahudi bayramı dolayısıyla yine fanatik Yahudi grupları Mescid-i Aksa’ya zorla girmeye çalışmış bunun üzerine de çatışmalar yaÅŸanmıştı. Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya olan bu ilgisi geçici ve sadece bir grup fanatik Yahudi ile sınırlı bir ilgi deÄŸil. Baskınları polis eÅŸliÄŸinde ve korumasında yapıyorlar. DireniÅŸ olduÄŸunda Ä°srail polisi direnenleri darbediyor, yetmiyor, Gazze’den gelen itirazlar üzerine oraya bombaları yaÄŸdırıyor.

Kabul edelim veya etmeyelim, konu kendileri açısından tamamen teolojik ve Mescid-i Aksa’yı tamamen yıkıp onun yerine sözümona Süleyman Mabedini tekrar kurmadan bitmeyecek bir konu. Adım adım o noktaya doÄŸru gittiklerine dair bir inançları var ve bu inanç bugün sözümona uluslararası toplumun büyük bir anlayışla karşıladığı bir teoloji. Müslüman-lardan bazıları hala oryantalist dolduruÅŸlara gelip kendi makul, herkese açık, baÅŸka insanların varlığına da mabetlerine de alabildiÄŸince saygılı dinlerini tarihselci yaklaşımlarla aÅŸmaya çalışsınlar. Bugün modernizmin himayesinde en ilkel Åžeriat anlayışlarını ve tarihlerini günümüze getirip bütün insanlığa ve Müslümanlara zorla, ÅŸiddetle, yok ederek, bastırarak, katlederek dayatıyorlar. Biz tarihselcilik vehimleriyle kendi tarihimizden koparken onların tarihlerinin içine yuvarlanıveriyoruz.

2500 yıl önce yıkılmış bir mabedin tekrar yapılması da ne? Bunun insanlığa nasıl bir faydası olacak? Bunun Yahudilere ne faydası olacak. Onların hem bu dünyadaki hem ahiretteki felaketlerini getirmekten baÅŸka?

Siyonizm tam da budur ama. Akışı tersine çevirme, dünyanın ve bütün insanlarının huzurunu, istikrarını bozma pahasına baÅŸlangıç noktasına geri dönme arzusu. BaÅŸlangıç noktasına dönülebileceÄŸi hurafesine baÄŸnazca bir iman. Öyle bir yol yürünmüÅŸ ki, baÅŸa dönülemez halbuki.

Benzer bir giriÅŸim baÅŸka bir inançtan gelse ne gericiliÄŸi, ne fundamentalistliÄŸi, ne baÄŸnazlığı kalır. Ama YahudiliÄŸin bütün insanlığı o mevhum baÅŸlangıç noktasına, o “asıl” olana geri gönderme arzusu büyük bir anlayışla, hatta takdirle karşılanıyor. Onlar için laiklik hükmü baÄŸlayıcı deÄŸil. Zaten laiklik hükmü bütün insanları Yahudilere karşı iÄŸdiÅŸ etmek üzere geliÅŸtirilmiÅŸ bir koruma kalkanı gibi. Yahudileri bu en radikal, en fundamentalist, en baÄŸnaz Siyonist planlarını yürürlüÄŸe sokarken herkesin içine yerleÅŸtirilmiÅŸ bir lakaytlık, aymazlık, sessizlik olarak iÅŸlevini yerine getiren bir kalkan.

Dünyadaki herkes laikliÄŸin gözetimi altındayken Ä°srailli sıradan vatandaÅŸ kendisine Kitab-ı Mukaddes tarafından verilmiÅŸ bir görevi, Süleyman Mabedini yeniden kurma görevini yerine getirmek üzere, bugün o tapınağın bulunduÄŸu ve baÅŸka insanların ibadetlerini yerine getirmekte olduÄŸu bir mabedi, Mescid-i Aksa’yı yıkmaya ahd etmiÅŸ durumda. Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleyen isimler arasında yer alan Ä°srailli Milletvekili Itamar Ben-Gvir baskın sonrası yaptığı paylaşımda, “Bugün 9 AÄŸustos’ta Yahudiler için en kutsal mekan Tapınak Dağı’na (Mescid-i Aksa’ya) oÄŸlum David ile yürümek ve buradaki egemenliÄŸin bizim olduÄŸunu hatırlatmak için geldim. Ne roketler ne tehditler bizi durduramaz” demiÅŸ.

Sadece bu bile Kudüs’ün neden ancak Müslümanların kontrolünde olması gerektiÄŸini gösterir. Kudüs’te herkese birlikte yaÅŸayabilecekleri barış ortamını sadece Müslümanlar saÄŸladı tarihte, çünkü bir tek Müslümanlar için kimin hangi inançta olduÄŸunun hiçbir önemi olmaksızın temel insan hakları güvende olmayı ve saygı görmeyi hak eder.

 

YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.