Sosyal Medya

Yetersiz bakiye durumu

Herkesin ayağının altında arabayı yavaşlatacak fren var ama kimsenin uçuruma doğru giderken frene basmak gibi bir tavrı yok.



Adına covid19 denilen küresel salgında, uluslararası lojistik krizi, Çin’in stok yapma politikası gibi nedenlerle altın, gümüÅŸ, bakır, demir ve benzeri deÄŸerli diÄŸer emtialarla birlikte zirve yapan pamukta tekrar üretime geri dönüÅŸ baÅŸlamış.

Organik tarımın dünyada artan bir trendi var.

Küresel piyasalarda Türk pamuÄŸunun kıymeti büyük.

Dünyada yaklaşık 26 milyon tonluk pamuk üretimi var. Bunun yaklaşık yüzde 2,6’sı oranında organik pamuk üretiliyor.

2000-2015 yılları arasında dünya nüfusu 5’te 1 oranında artarken giysi üretimi 2 katına çıkmış.

Ürünlerin ucuzlaması ile bu giysilerin 3’te 1 oranında daha az giyilerek hızla atık hâle gelmeye baÅŸlaması küresel ekonominin dünyaya attığı kazık.

Dünyanın aynı yıllar içinde çöpe attığı giysilerin deÄŸeri 450 milyar doları aÅŸmış.

Tekstil üretiminde en yoÄŸun kullanılan liflerden biri pamuk ve toplam pamuk üretimimiz yaklaşık 800 bin ton, tüketim ise 2 milyon ton civarında.

İthalatımız yaklaşık 1,2 milyon tona ulaşmış.

Yıllar içinde pamukta üretimimiz azalırken, ithalatımız artmış.

Åžimdi yeniden üretime dönüÅŸ var.

Çünkü Avrupalı firmalar ürünlerinin hammaddelerini de sürdürülebilir materyallerden temin etmek istiyorlar.

Bu nedenle pamuÄŸun sürdürülebilir yöntemlerle yani içine organik biçimde üretilmesi çok önemli artık.

Bu nedenle hem sürdürülebilir pamuk kullanmak isteyen firmalar, hem de sürdürülebilir pamuk üretmek isteyen çiftçiler eÄŸitimlerle desteklenmeli.

Not: Bilgiler, Ä°yi Pamuk Uygulamaları DerneÄŸi tarafından (Ä°PUD), Ä°zmir’de düzenlenen, “Sürdürülebilir Pamuk Tedarik Zinciri BuluÅŸması’ndaki konuÅŸmalardan.

**

Daralan piyasalarda kendine yer açmak isteyen Ä°stanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon Ä°hracatçıları BirliÄŸi (Ä°HKÄ°B), küresel ölçekte bir tanıtım ve pazarlama atağı baÅŸlattı.

Ä°HKÄ°B bu yıl hazır giyim firmalarının Amerika’dan Avustralya’ya 4 kıtada toplam 21 fuara katılımına öncülük ederken, en önemli ihracat pazarlarına 10 ticaret heyeti düzenleyecek.

Devir, müÅŸterinin ayağına gitme devri.

**

Öte yandan Türkiye’nin üretim ve ihracatta dünya lideri olduÄŸu besleyici deÄŸeri yüksek süper gıdalar ve geleneksel ihraç ürünlerinden çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru incirin verim, kalite ve gıda güvenliÄŸini arttırmak için çalışan kuru meyve sektörü gıda güvenliÄŸi için AB ile ortak çalışıyor.

Kuru incir Türkiye’nin prestij ürünü. Sadece bu topraklarda sarılop cinsi yetiÅŸiyor ve dünyaya gönderiliyor. 100 bin ton üretimin 70 bin tonu ihraç ediliyor.

Dünya genelinde 170’e yakın ülkeye 1,6 milyar dolar ihracat yapılıyor. Ä°hracatımızda Avrupa BirliÄŸi ülkeleri ve ABD ön plana çıkıyor.

**

Meyve sebze ihracatçıları da Mayıs başında Hindistan’a gitti.

URGE projesi kapsamında ziyaret edilen Hindistan’a en fazla ihracatı yapılan elmanın önümüzdeki yıllarda ihracatı daha da yükselecek.

Elmanın yanında özellikle kiraz, narenciye ve çekirdekli meyvelerin de pazara giriÅŸte önemli bir potansiyeli var.

Ayrıca ülkeye ihracatı yasak olan taze üzüm, nar ve kivide de büyük bir talep olduÄŸu gözlemlenmiÅŸ. Hindistan’ın ardından iÅŸ görüÅŸmeleri Kanada ve Ä°srail ile devam edecek.

URGE, “Uluslararası RekabetçiliÄŸin GeliÅŸtirilmesinin Desteklenmesi Hakkında TebliÄŸ”de bahsedilen Uluslararası RekabetçiliÄŸi GeliÅŸtirmek için tasarlanmış bir devlet desteÄŸi. 23 Eylül 2010 tarihli tebliÄŸ ile yürürlüÄŸe girmiÅŸ.

Bu kapsamda, sektörel ihtiyaç analizi, eÄŸitim, danışmanlık, yurt dışı pazarlama ve alım heyeti gibi faaliyetler destekleniyor.

UR-GE Proje maliyetlerinin yüzde 75’i T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından karşılanıyor.

**

Ekonomilerde küresel krizi fırsata dönüÅŸtürmek için sızlanmak yerine bir ÅŸeyler yapmaya çalışanları ve harekete geçenleri görmek moralimizi artırıyor.

Ancak esas ortak sorunumuz ÅŸu; SaÄŸlıklı beslenme, saÄŸlıklı giysi, saÄŸlıklı yaÅŸam, temiz hava, temiz su, temiz toprak özlemi artıyor.

Herkes barış içinde kardeÅŸçe yaÅŸamak, refahı adil paylaÅŸmak istiyor.

Herkes gidiÅŸatın kötü olduÄŸunu görüyor.

Herkesin ayağının altında arabayı yavaÅŸlatacak fren var ama kimsenin uçuruma doÄŸru giderken frene basmak gibi bir tavrı yok.

Frene tek tük basanlar var ama onlar da yetersiz bakiye.

DüÅŸünce var, endiÅŸe var ama eylem az, hareket yetersiz.

Toplumu oluÅŸturan bütün kesimler arasında sonucu kabullenilmiÅŸ ilginç bir kaderci zihniyet oluÅŸmuÅŸ.

Bütün dünyanın ortaklaÅŸa çözmesi gereken ortak bir sorunu varken, uçuruma doÄŸru hızla yol alan otobüsün içinde herkes birbiriyle kavga etmeye devam ediyor.

Ne diyelim?

Olanda hayır vardır!

YaÅŸar Süngü / YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.