Sosyal Medya

Güncel

SİHA'lar farklı coğrafyalarda oyunu değiştirmeye devam ediyor

İnsansız hava araçlarındaki konumunu sürekli geliştiren Türkiye, bu alanda dünyanın sayılı ülkelerinden biri oldu. Türk SİHA’larının farklı coğrafyalarda değişik hedeflere karşı nasıl bu kadar yüksek başarıya ulaştığını uzmanlarla konuştuk.



Türkiye’nin yerli ve milli savunma sanayii hamlesinin hiç ÅŸüphesiz en kritik dönüm noktalarından biri insansız hava araçları alanında atılan adımlar oldu.

Yakın bir geçmiÅŸe kadar kendi sınırları içindeki terör unsurlarını dahi baÅŸka ülkelerin saÄŸladığı görüntülerle takip etmek zorunda kalan Ankara, ortaya konan yol haritası ve kısa sürede kat edilen mesafelerle sadece insansız hava araçlarında deÄŸil, bu platformların silahlı versiyonlarında da dünyanın en iyileri arasında yerini aldı.

GittiÄŸi her yerde ‘oyun deÄŸiÅŸtirici oldu’

Ä°ç güvenlik operasyonları kapsamında üstlendiÄŸi görevler ve sahadaki baÅŸarısı, Suriye’de kullanıldığında saÄŸladığı faydalar, Irak gibi çok zorlu bir coÄŸrafyada yaptığı iÅŸler, Libya’da tüm dengeleri deÄŸiÅŸtiren bir oyuncu olarak karşımıza çıkması, Ege ve Akdeniz’de saÄŸladığı büyük avantajlar ve nihayetinde kardeÅŸ ülke Azerbaycan’ın iÅŸgalci Ermenistan güçleriyle mücadelesinde düÅŸman üzerinde yarattığı ağır tahribat…

Peki ama Türk SÄ°HA’ları bu denli zorlu coÄŸrafyalarda, böylesine deÄŸiÅŸken dış unsurların olduÄŸu ortamlarda baÅŸarısını nasıl ‘sürdürülebilir’ kıldı?

Savunma Analisti Hakan Kılıç

Sahadan gelen geri beslemeler çok deÄŸerli

Savunma Analisti Hakan Kılıç’a göre Türkiye’nin bu alanda en önemli avantajlarından biri yerli ve milli SÄ°HA’ların defalarca denenmesi…

“PKK ile mücadelede, Suriye’de, Irak’ta, Mavi Vatan sınırları içinde ve çok daha farklı coÄŸrafyalarda bu platformları sıkça kullandık” diyen Kılıç, TUSAÅž ve Baykar Savunma gibi iki SÄ°HA platformu üreticisinin alandan gelen bilgilere göre sürekli güncellemeler ve geliÅŸtirmeler yaptığına dikkat çekti.

‘Kullandıkça mükemmelleÅŸtirdik’

Türk SÄ°HA’larının çok farklı alanlarda kullanılmasının ciddi bir deneyimi beraberinde getirdiÄŸini anlatan Hakan Kılıç, ÅŸöyle devam etti:

“Nihayetinde sıklıkla kullandık, kullandıkça deneyimledik, deneyimledikçe geri bildirimde bulunduk ve nihayetinde söz konusu araçları mükemmelleÅŸtirdik.

Burada her iki platformun ayrı özellikleriyle öne çıktığını da unutmamak gerek. ÖrneÄŸin Bayraktar TB-2 düÅŸük maliyet, milli mühimmat ve yüksek verim ile öne çıkarken, aynı ÅŸekilde yine milli mühimmatları kullanabilen ANKA ise özellikle elektronik harpten etkilenmemesi ve uydu kontrollü olmasının ve hiçbir zaman baÄŸlantı kopması ile karşılaÅŸmadan uçabilmesi gibi kabiliyetlerle adından söz ettiriyor.”

Elektronik harp unsurları ile koordineli çalışıyorlar

Savunma Analisti Kılıç, Türk SÄ°HA’larının yine yerli ve milli imkanlarla geliÅŸtirilen elektronik harp sistemleriyle de koordineli çalışabilmesinin altını çizdi.

“Ä°ÅŸin boyutu burada bir kez daha deÄŸiÅŸiyor” diyen Kılıç, bunun neden önemli olduÄŸunu ÅŸu ÅŸekilde anlattı:

“Elektronik destek ve elektronik taarruz sistemlerinizle uçar unsurlarınızı eÅŸleyebildiÄŸiniz zaman bir adım daha öteye taşımış oluyorsunuz süreci. Yani bu platformu kullananlar, sevk ve idaresinde görevli olanlar, hava kuvvetlerinin diÄŸer unsurları gibi çeÅŸitli alt baÅŸlıklarla entegre bir ÅŸekilde kullanabiliyorsunuz SÄ°HA’larınızı…

Türkiye bunu son derece profesyonel bir ÅŸekilde yapıyor. Zaten dünya genelinde sistemlerini bu ÅŸekilde koordineli kullanabilen iki-üç ülke var.”

Türk SÄ°HA’ları düzenli ordulara karşı da sınavı geçti

Dünya genelinde SÄ°HA üretim ve kullanım konusunda az sayıda ülkenin birbiriyle rekabet edebildiÄŸini anlatan Kılıç, ÅŸöyle devam etti:

“Burada tabii Türkiye’nin farklı olduÄŸu noktalar var… ABD örneÄŸini incelediÄŸinizde çok iyi insansız hava araçları olduÄŸunu ve bunları çok etkin kullanabildiklerini görürsünüz. Ancak ABD, hava savunma sistemlerine, Ä°HA’lara sahip olan güçlere karşı bu tarz bir operasyonda bulunmadı.

Türkiye ise Bahar Kalkanı örneÄŸinde görüldüÄŸü gibi, bir devletle yani Suriye ordusu ile savaÅŸtı ve karşısında hem Ä°HA’ları hem Rus yapımı hava savunma sistemleri olan düzenli bir ordu olmasına karşın bu süreçten galip çıktı.

O dönemde hatırlanacağı üzere Rus yapımı hava savunma sistemi Pantsir’lerin çok kolay bir ÅŸekilde vurulabilmesi dünya basınında gündem oldu ve Türkiye’nin SÄ°HA kullanımında baÅŸlattığı yeni dönem manÅŸetleri süsledi.

Türk SÄ°HA’larını sahada gördüÄŸümüz örnekler bize bazı ÅŸeyleri net ÅŸekilde gösterdi. Bizim SÄ°HA’larımız son derece verimli, düÅŸük maliyetli, havada kalma süreleri uzun, rekabetçi ve kullanıldıkça mükemmelleÅŸen bir yapıya sahip.”

Savunma Sanayii Araştırmacısı Kadir Doğan

Hedefler değişse de başarı aynı

Savunma Sanayii AraÅŸtırmacısı Kadir DoÄŸan ise öncelikle insansız hava araçları ile insansız sistemler arasındaki farklı anlamak gerektiÄŸine iÅŸaret etti.

ANKA ya da Bayraktar TB2 gibi platformların birer hava aracı olduÄŸuna vurgu yapan DoÄŸan, “Bunlar tek baÅŸlarına pek anlam ifade edemeyebilir. Aslında birlikte çalıştıkları diÄŸer insansız sistemlerle çok daha etkili hale geliyorlar ve vurucu güçleri buradan kaynaklanıyor” bilgisini paylaÅŸtı.

Türk SÄ°HA’larının çok farklı coÄŸrafyalarda kullanılmasına raÄŸmen aynı temel yaklaşım üzerinde konumlandığını anlatan DoÄŸan, ÅŸöyle devam etti:

“Her ne kadar kullanıcı profili deÄŸiÅŸse de bu platformların çok esnek bir ÅŸekilde birbirinden farklı hedeflere karşı da son derece baÅŸarılı bir ÅŸekilde kullanılabildiÄŸini görüyoruz.

Peki bu nereden kaynaklanıyor? Bu sistemin bir parçası olan kullanıcı ara yüzü burada önemli bir unsur. Belli ki sistemi kullanacak personele de çok iyi eÄŸitimler verilmiÅŸ ve platformları etkin bir ÅŸekilde kullanabilmeleri saÄŸlanmış.

Bir diÄŸer temel nokta; iÅŸin müÅŸterek çalışma kabiliyeti dediÄŸimiz boyutu… Birçok sistemin aynı anda faaliyet göstermesi olarak tanımlayabileceÄŸimiz bir mimari bu. Biz bunu Bahar Kalkanı Harekatı’nda çok net gördük.

Aslına bakarsanız, insansız hava araçları görece kolay hedeflerdir. Bu kolay hedef olma zafiyetini ortadan kaldıran ÅŸey, sizin o sistemlere entegre ettiÄŸiniz diÄŸer sistemler ve iç içe geçmiÅŸ sistemleri birlikte çok uyumlu kullanabilme kapasiteniz. Türkiye bunu yapıyor. Belli ki her geçen gün daha iyi bir ÅŸekilde yapmaya da devam edecek.”

‘1 saniyenin bile son derece kritik olduÄŸu bir alan’

Savunma Sanayii AraÅŸtırmacısı Kadir DoÄŸan, SÄ°HA’ların kullanım adımlarını ve Türkiye’nin bu alandaki bazı kabiliyetlerini ÅŸöyle anlattı:

“Öncelikle hava aracını kaldırırsınız ve temel kabiliyetlerinden olan istihbarat, keÅŸif ve gözlem kabiliyetini ortaya koyarsınız. Bu kabiliyetin en verimli ÅŸekilde kullanılması ve oluÅŸabilecek tehdit unsurlarına karşı koyabilmek adına elektronik harp sistemlerinizi aktifleÅŸtirirsiniz.

Bu sistemlerle birlikte siz anlık olarak TSK’nın kullandığı iletiÅŸim altyapılarına SÄ°HA’dan gelen görüntüleri aktarırsınız. Ä°lgili olan birimler bu görüntüleri izler. Bu an itibarıyla siz son derece esnek bir karar alma mekanizmasına sahip bir konuma ulaşırsınız. Çünkü anlık gelen görüntüye göre yetkili kiÅŸi ne emir verse onu hemen yapabilecek güçtesiniz.

Yukarıdaki adımları izlediÄŸinizde siz aslında çok ciddi bir iletiÅŸim entegrasyonu örneÄŸi saÄŸlamış oluyorsunuz. Ankara’nın da yaptığı tam olarak bu. Hedefi görüyor, tespitlerini yapıyor, elektronik harp unsurlarını devreye sokarak karşı tedbir alıyor ve sonunda emir gelirse hedefini nokta atışla yok ediyor.

Ä°ÅŸte Türk SÄ°HA’larının baÅŸarısı nereden geliyor sorusunun yanıtı aslında bu süreçlerde gizli. Kendi SÄ°HA’sını yapan, bu SÄ°HA’da kullanılacak mühimmatı tasarlayan, bu platformların kullanacağı iletiÅŸim altyapısını üreten ve nihayetinde çok önemli bir üst ‘mimari’yi kuran bir ülke Türkiye… Farklı coÄŸrafyalarda baÅŸarıyı getiren de bu mimari. Ankara, bu çatı mimaride hareket ettiÄŸi sürece çok farklı alanlarda, bugünden çok daha baÅŸarılı iÅŸlere imza atılabilmesi de son derece mümkün.”

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.