Sosyal Medya

Selahattin E. Çakırgil: Zihin karışıklığı ve avanak avcılığı

Bir BŞ. Belediye Başkanı, herhalde aynı şehirde ikamet eden herkes gibi, o milyonlardan birisi olduğumdan benim cep telefonuma da, ‘Kadir Gecesi’ için bir tebrik mesajı göndermiş.. Biz ki, bu gibi yaklaşımların yalanına bile çok kere meftûn olmuşuzdur; herhalde o zaafımızdan faydalanılmak istenmiştir.



Ama, daha da ilginç olan ÅŸu ki, bu kiÅŸi, o tebrik mesajını gönderirken, 19 Mayıs’a hiç deÄŸinmiyor; ve amma, aynı büyük ÅŸehrin ilçelerinde Beld. BaÅŸkanlığı yapan ve iktidar partisine mensub niceleri de, hemÅŸehrilerine, 19 Mayıs için kutlama mesajları gönderiyorlardı; ‘resmî ideoloji ikonu’na tâzimlerini de yenileyerek.. Hattâ yakın zamana kadar belli bir duruÅŸları olan niceleri, son zamanlarda, siyaset icabı ve belâ savma kabilinden denilerek sergilenen yaklaşımlardan etkilenerek, kendi geçmiÅŸlerini inkâr edercesine, yeni bir iman dairesine girmiÅŸçesine tuhaflıklar sergiliyorlar. ‘Ä°ki kutsal’ın bir gecede birleÅŸtiÄŸi’nden dem vuranlar bile oldu.
 
***
Ortada bir traji-komik durumun da ötesinde bir palyaçoluk gösterisi sahneleniyor.
 
Evet, bir ‘avanak avcılığı’ mı yapılıyor, zekâvet yarışı mı, taktik mi sözkonusu; yoksa, rol dağılımında bir yeni yapılanma mı sözkonusu?
 
***
Sözkonusu BÅž. Beld. BaÅŸkanı olan kiÅŸinin anne-babasının görüntüsü yayınlanmıştı bir kere.. Gerçekten, Anadolu Müslümanlarının tipik ortak çizgilerini yansıtıyorlardı. Dudakları dualı kimselerdi..
 
Ama, 29 Ekim 2019 günü verilen resepsiyonlarda, bu baÅŸkanın en yakınındaki birisinin fotoÄŸraflarını, mâlum medya kuruluÅŸları, ‘Ä°ÅŸte bir Cumhuriyet kadını.. Görmeye hasret kalmıştık..’ diye vermemiÅŸler miydi?
 
***
Sözkonusu BÅž. Beled. BaÅŸkanı’nın Genel BaÅŸkanı da, bu münbit sahanın kendilerine bir ÅŸeyler getireceÄŸini umduÄŸundan olmalı ki, bir taraftan, kendi ideolojik çizgilerine çok yabancı bir ‘Sevgili Peygamberimiz..’ ifadesini telaffuz edebiliyor; diÄŸer taraftan da, kendilerinin asıl ve eski ÅŸeflerinin isimlerini zikrederek, ‘Onların ilkelerinden bir milim bile sapma göstermedik..’ diye kendi yandaÅŸlarına garantiler veriyor.
 
Ki, bu kiÅŸi zehir-zemberek konuÅŸmalar yapıyor, siyasî muarızlarına hakaretler yaÄŸdırıyor, ve sonra da.. ‘Bu güzel vatan hepimizin, kardeÅŸçe yaÅŸayalım.. Niye kavga edelim? Biz barış ve huzur istiyoruz..’ deyince; hırçın konuÅŸmalardan bezmiÅŸ, bıkkınlık getirmiÅŸ kimseleri kendi tarafına cezbedebilir mi, bilmiyorum. Ama, 15 ay öncelerde yaÅŸadığımız bir sosyo-politik tablo üzerinde, ‘Aman, siperde kavga etmeyelim..’ mantığıyla konunun kenarından teÄŸet geçmeyi yeÄŸledik. Ama, o sonucu iyi deÄŸerlendirmeliydik; ki, vakit hâlâ da geçmiÅŸ deÄŸil..
 
***
Bir taraf, ’Amaan, n’apalım.. Halk baÅŸka türlü oy vermiyorsa onlara bir tutam ot gösteriliyordur..’ diye kendi yandaÅŸlarına mazeret hazırlarken; diÄŸer taraf da, ‘istemeye istemeye ve sırf belâ savmak kabilinden..’ diyerek bir ÅŸeyler söylediklerini beyan ediyor; ama, unutulmasın ki , kendi mantığından ve kalbî deÄŸerlerinden günlük maslahat gerekçesiyle ufak-tefek tâviz derken, bir de bakarız ki bir çok ÅŸey iyice yalama oluverir.
 
***
45-46 sene öncelerde, Hıfzı Veldet diye bir hukuk prof.’u vardı, (hukukta hocamızdı da aynı zamanda); televizyonun yeni devreye girdiÄŸi sıralar.. Bir 23 Nisan proÄŸramındaydı, tapınırcasına kutsadığı bir siyasî lider’in, ‘Önüne çıkan bir çok engelleri, câhil halkın din duygularını okÅŸayarak aÅŸtığını’ anlatırken, ‘Halkı kandırdı mı, diye sorabilirsiniz.. Evet, kandırdı.. Ä°yi de yaptı.. EÄŸer öyle yapmasaydı, başımızda kimlerin reisicumhur olduklarını görürdük..’ demiÅŸti; ‘Åžecaat arzedeyim derken, merd-i qıbtî, sirkatin (çaldıklarını) söyler..’ misali bir tuhaf açıkgözlük ve öÄŸünmeyle..
 
***
Bu bir alarm durumudur; bir ‘zihin karışıklığı ve ishali’ , bir çürüme ve hattâ, tefessühe, kokuÅŸmuÅŸluÄŸa doÄŸru giden bir yalpalamadır. Geciken, sona kalan, donakalır..

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.