Sosyal Medya

Afrika ve Erdoğan birbiri için ne anlam taşıyor

Fransa ve İngiltere sömürgeciliğinin, bariz yüzü Afrika! Başkan Erdoğan’ın Afrika ziyareti, hem sosyolojik hem siyasi olarak derin olaylara kapı açar nitelik taşımaktadır. Erdoğan’a duyulan sevgi ve bu sevgi için söylenilen tespitler, konuya odaklı uzun uzun araştırma yapılması gerektiğini de bana göstermiş oldu.



Afrika’ya duyduÄŸumuz din kardeÅŸliÄŸi bakış açısının, nasıl bir duygu içerdiÄŸini anlamak için, gerçek anlamda oradaki insanlara dokunmak, acısına ve sevincine ortak olmak ÅŸartmış. Türkiye’nin, ErdoÄŸan yönetimindeki siyaset anlayışının bu olduÄŸunu ve bunun nasıl bir gelecek vaat ettiÄŸini görebilmek için, yalın bakış açısı yeterlidir.
 
“Afrika için ErdoÄŸan nasıl anlam taşıyor” sorusunu, sadece oradaki insanların yorumlarına dayanarak aklım üretti. Çünkü siyasetin anahtarı insan odaklı akıl deÄŸilse, ondan hiç bir kapıya çözüm olmaz! ErdoÄŸan çözüm üreten biri olarak görülmekte.
 
Sokakta dolaşırken insanların; bizim, ErdoÄŸan’ın heyeti olduÄŸumuzu anlamaları, sadece bu sebepten bize dokunurken bile “ErdoÄŸan” deyip hitap etmeleri, nasıl bir sosyolojik alt yapının olduÄŸunu bize göstermekteydi. Ä°nsanlar Ä°slam dünyasının doÄŸal lideri olarak gördükleri ErdoÄŸan’ı tarif ederken tek kelime ÅŸu cümleyi kurmaktalar. “ErdoÄŸan, kendi milletini seviyor...” DoÄŸal olarak “neden bu kanaate vardınız” sorumuzu karşı tarafımızdaki vatandaÅŸa yönelttiÄŸimizde, özellikle Cezayir ve Senegal sokaklarından aldığımız cevap ise ÅŸuydu. “O’na kadar Türkiye baÅŸka idi. Askerin baskısı aynen bizimki gibi idi. ErdoÄŸan geldi her ÅŸeyiniz deÄŸiÅŸti. Türkler hak ettiÄŸi lidere kavuÅŸtu. Åžimdi ekonomik olarak nerelerdesiniz. Bunu ErdoÄŸan sayesinde baÅŸardınız.” Dışarıdan gözükenimiz, aslında bizim de idrak ettiklerimizdir.
 
Afrika’daki sömürgeci Batı’nın geride bıraktıklarına baktığımızda; yerin dibine sokulmuÅŸ ekonomik durum, fakirlik, kültürel asimilasyon gibi vahim konular gözümüzden kaçmadı tabii ki!
 
Cezayir ve Senegal’de, Fransızların nasıl bir çöküntü bıraktıklarını görmek için ise, uzun uzun araÅŸtırmaya gerek bile yok. Fransızların topyekûn Afrika’da katlettikleri insan sayısının, sadece Senegal’de 5 milyon olduÄŸunu duymak acı vericiydi!
 
Fransa’nın Türkiye düÅŸmanlığının köklerini, zannediyorum sömürge anlayışında ve bu anlayışın nasıl yıkıcı güce sahip olup, arkasında bıraktığı enkazın psikolojisinde de aramak lazım bence.
 
Gittikleri yerlere üstten bakmışlar hep! Mimarisi Paris’teki binalara benzeyen birkaç binanın diktirilmesi, o binalarda sefalet içinde yaÅŸayan insanların kaderlerini örtbas edememiÅŸ, edemez de zaten!
 
Gambiya, Ä°ngilizlerin sömürgecilik anlayışının net yüzüdür. Kendilerinin yaÅŸayabilecekleri sahil kısımlarda takılmaları, halkın yaÅŸadığı acı durumun ortağı olmak istememelerinin yüzde yüz net yansımasıdır. Orta sınıf Ä°ngilizlerin halen Atlas Okyanusu sahilindeki bu fakir ülkenin sahillerinde kendilerine mesken edinmeleri, bu ülkenin doÄŸal zenginlikleri üzerine bindirilmiÅŸ sömürge siyaseti ile yorumlandığında anlam taşımaktadır. Cezayir’de de Fransızlar aynı mantıkla olaya bakmışlar. Kendilerine ait alanlarda kendi sinemalarından ve maÄŸazalarından tutun, balo salonlarına kadar sadece Fransızların kullanabileceÄŸi alanların oluÅŸturulması, oradaki insana sinek muamelesi yaptıklarının da tanığıdır.
 
Böyle bir ortamdaki BaÅŸkan ErdoÄŸan’ın, BM’den ilan ettiÄŸi “dünya 5’ten büyüktür” felsefesinin ne anlam taşıdığını görebilmemizdir, Afrika’yı tanımamız!
 
Dünyanın gerisinde kalmışlarını sahiplenmenin, lakin bunu yaparken tıpkı Fransız ve Ä°ngilizlerin yaptığı gibi üstten bakarak ve tüm zenginliklerin üzerine konarak deÄŸil, ErdoÄŸan’ın üstüne basa basa söylediÄŸi “kazan kazan” anlayışına dayanmaktır, Afrika’da ErdoÄŸan siyasetinin karşılığı.
 
Peki, BaÅŸkan ErdoÄŸan için Afrika nasıl bir mana taşımaktadır?
 
ErdoÄŸan’ın insanı sevme kabiliyetinin altında yatan ÅŸeyin, Türk Ä°slam medeniyetinin yansıması olduÄŸunu unutmadan olayı yorumlamamız lazım. Ä°nsanı yaÅŸat ki devlet yaÅŸasın anlayışının sadece kendisi için geçerli olmadığını, dost ve kardeÅŸlerinin de bundan pay alması gerektiÄŸine inanmaktır, ErdoÄŸan anlayışı. Bu anlayışın karşılığında Afrika’daki ErdoÄŸan’a yönelik sevgi dolu tezahürata ÅŸaşırmadım bende. Bu söylediklerim, iÅŸin duygusal ve manevi hayata bakış açısı tarafı olduÄŸu kadar, hem de jeostratejik geleceÄŸe yönelik içeriÄŸi de olduÄŸunu bir kenara koyamayız.
 
Akdeniz’de nasıl bir sistematik baskı ile karşı karşıya olduÄŸumuzu herkes biliyor. Böyle bir ortamda bizi hiç gündeme almamışken, olayın merkezine nasıl bir kabiliyetle yerleÅŸtiÄŸimizin de, gelecekte siyaset kitaplarının en fazla bahsedeceÄŸi konular içinde olacağı nettir. ErdoÄŸan’ın; Orta DoÄŸu’da belirleyici ülke haline getirebildiÄŸi Türkiye’yi, ÅŸimdi daha da ötelere götürdüÄŸünü, uzak Afrika’daki kardeÅŸler bile fark edebilmiÅŸ.
 
Afrika’da kardeÅŸlik bağını pekiÅŸtirmek; Fransa’ya, alanda yapabileceÄŸi tüm asimetrik hamlelerine cevap niteliÄŸi taşımakta! Oradaki ekonomik ortak hareketlerin, belki bugün deÄŸil ama ileride, Türkiye’yi nasıl bir zirveye taşıyacağını anlamak için, dönüp tarihimizi okumamız yeterlidir.
 
Libya’da konumumuzu pekiÅŸtirmek için, Afrika ayağının ne anlama geldiÄŸini herhalde anlamışızdır!
 
Evet, ErdoÄŸan nezdinde Afrika’nın manası; kardeÅŸlik bağına sadakat katarak ileride Türkiye’nin konumu ve konularını destekleyecek ortamın oluÅŸturulması olarak da görmemiz lazım.
 
50 yıldan fazladır iliÅŸkilerimizin ne olduÄŸu belli olmayan Afrika ayağının, 2005’ten itibaren ErdoÄŸan’la birlikte ÅŸahlandığını görmek ve bu baÄŸların bizim konumumuzu nasıl pekiÅŸtireceÄŸini idrak etmek ise, bize düÅŸen erdem olmalıdır.
 
 
Müellif: Sevil Nuriyeva Ä°smayılov / Star

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.