Sosyal Medya

Yasin Aktay: İran'ı kim karıştırıyor?

Önce Lübnan, sonra Irak’ta başlayan gösteriler Ortadoğu’da halk hareketleri üzerinden yeni bir değişim dalgasının geldiğini gösteriyor. Hem Beyrut hem de Bağdat’ın İran’ın kontrol etmekte olduğu dört Sünni başkentten ikisi olması halk hareketlerinin bir hedefinin de İran olmasını kaçınılmaz kılıyor. Çünkü her iki şehirde son yıllardır devam eden kurulu düzen büyük ölçüde İran’ın kontrol ve himayesinde yürüyen katı bir statüko oluşturuyor. O kadar ki, Irak’taki hareketlerin bir amacının İran’ın içini etkilemek olduğu da açıkça telaffuz edilmişti.



Gerçekten de göstericilerin söylemlerinde Ä°ran ve ülkedeki Ä°ran yanlısı aktörler birincil hedefler arasında. Bu durum Ä°ran karşısında yer alan blokun da bu gösterileri desteklemesini saÄŸlıyor. Hiçbir zaman sokak gösterileriyle, demokratik hareketlerle arası hoÅŸ olmayan Körfez ülkelerinin açıktan bu hareketleri destekliyor olması, doÄŸrusu gösterilerin üzerine bir entrika gölgesi düÅŸürüyorsa da, neticede ülkelerin kedi iç dinamikleri var ve bu yıllardır devam eden düzenden fena halde mustarip halk kitleleri de var.
 
Lübnan’da etnik, dinsel ve mezhebi kotalara göre belirlenmiÅŸ yönetim kadrolarının ülkenin iki yakasını hiçbir ÅŸekilde bir araya getirememesi gibi bir durum sözkonusu. Halk bu yönetim dağılımının savaÅŸtan beri yaÅŸanmakta olan bütün ekonomik sorunların, yolsuzluÄŸun baÅŸlıca sebebi olduÄŸunu düÅŸünüyor ve bu tür kotalardan bağımsız bireyi temel alan, eÅŸit vatandaÅŸlık temelinde yeni bir düzenin tek çözüm olduÄŸunu düÅŸünüyor.
 
Bu demokrasi talebinin aslında Ä°ran’a karşı olduÄŸu için hareketi destekleyen Körfez ülkelerinin de ABD’nin de ideali ve talebi olmadığını görmek gerekiyor. ABD’nin herhangi bir Arap ülkesinde demokrasi istemek gibi bir istidadı olmadı hiçbir zaman.O yüzden Lübnan halkının bugünkü talepleri herhangi bir ülkenin entrikasının çok ötesinde dinamiklere sahip.
 
Aynı ÅŸey Irak için de geçerli. Bugün Irak’ta iÅŸgal sonrası kurulan rejim mezhep ve etnik kotalara dayalı modeliyle Lübnan’ı taklit etti. Sanki Lübnan’da baÅŸarılı olmuÅŸ gibi. ABD’nin himayesinde ve gözetiminde kurulan bu rejim aslında Irak’ı olduÄŸu gibi altın tepsiyle Ä°ran’a hediye etmiÅŸ oluyordu.
 
Ä°ran’ın nüfuzu Irak’ın yararına olacak ve Irak’ta bütün halkı mutlu edecek bir model oluÅŸturmaktan ziyade sadece kendi çıkarlarını gözetecek ÅŸekilde iÅŸledi. Bu aleni Ä°ran nüfuzunun iÅŸlediÄŸi düzende çıkan bütün yolsuzluklar, yetersizliklerden de Ä°ran sorumlu tutulmaya baÅŸlandı. BaÅŸta sadece Sünnileri rahatsız eden bu durum zamanla, Åžiiler de dahil, bütün Iraklıları rahatsız etmeye baÅŸladı ki doÄŸrudan Ä°ran’ı hedef alan söylem ve eleÅŸtirileriyle son protestolarda başı yine Iraklı Åžiiler çekti.
 
Ä°ran’ın bu nüfuz savaşı kendi çıkarlarını gözetmeyi hedeflese de bunun Ä°ran halkına fazla bir getirisi olmadığı da Ä°ran’ı ilgilendiren baÅŸka bir sorun. Aslında Ä°ran bunca yıllık ambargoya, ekonomik ve siyasi yaptırımlara karşılık kendi ayakları üzerinde durma noktasında çok özel bir ekonomi geliÅŸtirmiÅŸ durumda. O kadar ki, Ä°ran’a karşı giriÅŸilen hiçbir ekonomik yaptırımın çok da etkili bir sonucu olamıyor. Çünkü Ä°ran bir ekonominin dayanabileceÄŸi birçok temel maddeyi kendi imkanlarıyla temin edebiliyor. Son derece zengin ve kaliteli bir tarımı var ki, bu onu dışa bağımlı olmaktan kurtarıyor.
 
Kendi insan kaynaklarını geliÅŸtirme konusunda da hiç de yabana atılamayacak kabiliyetler geliÅŸtirmiÅŸ durumda, üstelik bunca yaptırıma, ambargoya raÄŸmen. Halihazırda Ä°ran’ın maruz kaldığı yaptırımların yirmide birine herhangi bir Körfez ülkesi maruz kalsa muhtemelen üç ay dayanamayacakken Ä°ran yaptırımları bile ekonomisinin fırsatlarına dönüÅŸtürmeyi baÅŸarmış durumda.
 
Bununla birlikte Ä°ran’da da bir halk yaşıyor ve bu halkın önemli bir kısmı ne kadar kendi ülkesinin kaderiyle kendini özdeÅŸleÅŸtirmiÅŸse de, önemli bir kısmı da ciddi anlamda hoÅŸnutsuz. Ä°ran’da akaryakıt fiyatlarının bir gecede üç katına çıkarılması aslında Ä°ran rejimi açısından kendi halkının sabrını ölçme noktasında bir test gibi. Hatta bunu kademeli olarak yapabileceÄŸi halde bir gecede yapması bir tür ele güne karşı gövde gösterisi gibi. Ama bu gövde gösterisi biraz pahalıya mal oluyormuÅŸ gibi. Çünkü bu zamlara karşı Ä°ran halkının tepkisi sert oldu. Gösteriler dışarıdan deÄŸil içerden, bizzat hükümetten, oldukça tahrik edici bir sebebe dayanıyor yani.
 
Ancak ABD DışiÅŸleri Bakanı Mike Pompeo’nun bu gösteriler üzerine büyük bir iÅŸtahla “Ä°ran halkının yanındayız” ÅŸeklinde verdiÄŸi beyanlar komedi filminin bir yerinde sahneye giren cenaze levazımatçısının sözleri gibi.
 
ABD hiçbir zaman Ä°ran halkının yanında yer almadı.
 
ABD hiçbir zaman OrtadoÄŸu’da hiçbir halkın yanında yer almadı.
 
Zaman zaman bazı halkları kullandı sadece, ama yanlarında yer almadı. Kullandığı halkları da kısa sürede felakete sürükledi. Bugün Ä°ran halkının maruz kaldığı sıkıntılarınsa, büyük çoÄŸunluÄŸu zaten ABD’nin siyasetlerinden kaynaklanıyor.
 
 
Müellif: Yasin Aktay / YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.