Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Savaş Barkçin'in Kaleminden: Kabiliyetlerimizi Nasıl Keşfedelim?

"Bize verilen kabiliyetler aslında Allah’a giden yollardır; onların kıymetini bilelim, keşfedip geliştirelim."



“Bende hiçbir kabiliyet yok” diyen Allah’a iftira etmiÅŸ olur. Her insanın en az bir kabiliyeti vardır ve o yetenek sadece ona özgüdür. Meselâ müzik kabiliyeti herkeste aynı deÄŸildir hem derecede bakımından hem de nev’i ÅŸahsına münhasır aksiyona dökme biçimi açısından. Bu noktada “biricik”liÄŸimizin farkına varalım. Peki, bu nasıl olur? Bu ancak belli tecrübelerle netleÅŸecek bir serüvendir.
 
Biz doÄŸduÄŸumuz andan itibaren kendimizi arıyoruz ve aslında Yaratıcımıza ulaÅŸmaya çabalıyoruz. Ä°lk andan itibaren gerçekten ne aradığımızı bilirsek kendimizi bulmada kolay yolu tercih etmiÅŸ oluruz. Çünkü her ÅŸeyde Allah Teâlâ’nın eserini, izini, kudretini, gücünü, kudretini görmeye baÅŸladığımız zaman kendimizi göreceÄŸimiz aynalar netleÅŸir. Allah’ın yarattığı her ÅŸey esasen insan için birer aynadır. EÅŸya tabiatıyla insana kendini gösteriyor. Kendini görebilen Rabbi’ni de görebilir.
 
Ä°nsanın kendindeki kabiliyetleri keÅŸfetme meselesi de böyledir. Öncelikle sevdiÄŸinize dikkat edeceksiniz: “Ben neyi seviyorum? Neyi yapmaktan çok hoÅŸlanıyorum?” bu soruyu soracaksınız.
 
Ä°lgimizi çektiÄŸini düÅŸündüÄŸümüz konuyla ilgili kavramları merak etmek, o konudaki programlara, kitaplara, paylaşımlara dikkat kesilmek, duyularımızın o konuyla ilgili seçiciliÄŸi ve keÅŸfi, o konunun gündelik hayatımızdaki ağırlığı gibi belli veriler saÄŸlar. Demek ki insan neye kulağını ve gönlünü ânında çevirebiliyorsa o, onun kabiliyetidir. Ä°kincisi bu yöneliÅŸ onun muhakkak sevdiÄŸi bir ÅŸeydir. Tabii bu durumu da abartmamak gerekir. Biri müziÄŸi çok seviyor diye hayatının her ânında onunla hemhâl olmamalıdır. O vakit müziÄŸin anlamı kalmaz. Ä°nsan dünyada her ÅŸeyin yerini bilmeli, hududunu çizmelidir. Nitekim her ÅŸey bir baÅŸka ÅŸey içinde kıymet kazanır.
 
Allah’ın insanın içine koyduÄŸu baÅŸka bir pusula da sevdiÄŸi ÅŸeye çekilmesi, o ÅŸeye karşı cezbe hâlidir. Bir bebeÄŸin daha konuÅŸmayı ve yürümeyi bilmediÄŸi hâlde duyduÄŸu bir müziÄŸin, ninninin ritmine kendini kaptırması, onun peÅŸinden gitmesi gibi her birimiz Allah’ın kudretiyle sevdiÄŸimizin çekimine gireriz. Burada mühim olan, doÄŸru usulü takip edebilmektir. KiÅŸilere ikram edilen sanat ürünlerinin kim tarafından verildiÄŸini bilmek; insanların kalplerine ÅŸiir olarak, tasarım olarak, düÅŸünce ya da beste olarak emanet ettiklerini doÄŸru olarak kullanmak bu usulün gereÄŸidir. O kaynaktan beslenmenin ölçüsü Hak ölçüsüdür.
 
Peki, Hak ölçüsünü nereden bileceÄŸiz?
 
Kur’ân-ı Hakîm ile Sünnet-i Resulullah’tan ve bu kaynaklara baÄŸlı bilenlerden bileceÄŸiz. Âlemde zuhur eden somut olaylarda, Allah Teâlâ’nın muradının ve Rasûlullah’ın (sav) örnekliÄŸinin yansıma biçimleri belirleyicidir. Gerisi nefsaniyet alanıdır, onlardan uzak durmak gerekir. Bunu bir kısıt olarak görmemek lazımdır, tersine insanı belli ilkelerle çok özgür bırakan bir ufuk söz konusudur. ÖrneÄŸin Rasûlullah (sav): “KolaylaÅŸtırınız, zorlaÅŸtırmayınız; müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.” diye buyuruyor. Bu hadîs, bize her yerde, her ÅŸeyde takip etmemiz gereken bir ilke sunuyor. Bu ilkeye uygun olarak uzmanlık alanınız her ne ise gidebildiÄŸiniz kadar gidersiniz. Yine baÅŸka bir hadîs: “Ya doÄŸru söyle ya da sus.” Bu ölçüleri bilirsek hareket alanımız netleÅŸir ve kabiliyetlerimizi ahlâkî bir ÅŸekilde, onları veren Allah’ın muradına uygun kullanmaya baÅŸlarız.
 
Öte yandan bir insana bir kabiliyet nasip olmuÅŸsa onu asla rahat bırakmaz. Kabiliyet kendini aÅŸkla gösterir. Zaten aÅŸk olmadan da meÅŸk olmaz. Ä°lgimizi tayin ettiÄŸimiz iÅŸlerde; düÅŸünce, tarih, müzik, görsel sanatlar, spor; neye istidadımız varsa onun ilmini almamız gerekir. Bu, o alanın neresinde bulunmamız gerektiÄŸinin tasnifini yapar. Mesela müzikteki kabiliyetimizin derecesi ve içeriÄŸi; bir kısmımızı besteci, bir kısmımızı hem besteci hem icracı, bir kısmımızı ise iyi birer dinleyici yapar. Hak ölçüye uyduÄŸu müddetçe hepsi güzeldir.
 
Kendimizi kliÅŸelere hapsetmeden ve yeise düÅŸmeden Allah’ın bize ikram ettiÄŸi kabiliyetlerin farkına varalım. Hak ölçüsü nisbetinde hakkını verelim. Güzel günler görelim, vesselâm…
 
Makas dergisi, AÄŸustos-Eylül 2019, sayı 9
 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.