Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Kimsenin kendisine toz kondurmadığı günler ve ruhun 20 hastalığı

Yaşar Süngü / Yenişafak



10. asır sufilerinden Ebu Abdurrahman es-Sülemî, yaÅŸadığı asırda “Ruhun Hastalıkları ve Çareleri” adıyla bir kitap yazmış.

Ve o dönem insanlarını gözlemleyerek ruhun hastalıklarını tespit etmiÅŸ sonrada bunların çarelerini sıralamış.
Eser Cemal Aydın çevirisiyle Sufi Kitap tarafından okurların istifadesine sunulan kitabı kültür sanat ve edebiyat sitesi Dünya Bizim incelemiÅŸ ve kitapta yer alan hastalıklardan bazılarını ve çarelerini derlemiÅŸ, güzel de yapmış.
**
Kimsenin kendisine toz kondurmadığı günümüz dünyasında görmek istemediÄŸimiz ya da kendimize yakıştıramadığımız hastalıklarımız ve ilaçlarımız neymiÅŸ hatırlayalım:
 
1. Kendini kurtulmuş sanmak yani cennetlik olduğu kuruntusuna kapılmak.
 
Çare: DosdoÄŸru olmak, helâl beslenmek.
 
2. Ä°nsanlara bel baÄŸlamak:
 
Çare: Åžu âyeti hatırdan çıkarmamak:
 
‘Ve yeryüzünde yaÅŸayan hiçbir canlı yoktur ki rızkı Allah’a baÄŸlı olmasın.’
 
3. Tembellik, gevşeklik ve kusurlara aldırış etmemek.
 
Çare: Ä°nsanlara saygıda kusur etmemek.
 
4. Sürekli iyilik yaptığını sanmak.
 
Çare: Kendisi hakkında iyi zan deÄŸil, kötü zan beslemesi gerekir.
 
5. Ä°çimizdeki kuruntuları ve vesveseleri ÅŸiÅŸirmek.
 
Çare: Aklına gelen bu kötü düÅŸünceleri hemen kovmak, böylece onların zihnini bulandırmasına imkân vermemek.
 
6. Hep baÅŸkalarının ayıplarını görmek.
 
BaÅŸkalarının kusurlarını görüp de kendininkilere gözünü yummak da ruhsal bir hastalıktır.
 
Çare: Kendi nefsini iyi bilmeli ve onun hilelerini yakından tanımalıdır.
 
Seyahat ve köÅŸesine çekilmekle de ÅŸifa bulmaya çalışmalıdır.
 
Olgun insanlarla oturup kalkmalı ve onların öÄŸütlerini tutmalıdır.
 
7. Hep kendine deÄŸer vermek.
 
Çare: Kazandığını kendinden deÄŸil Allah’tan bilmek.
 
8. Yaptıklarının karşılığını beklemek.
 
Çare; karşılık beklemeden iÅŸ yapmayı alışkanlık hale getirmek.
 
9. Ä°badetlerden zevk almamak.
 
Çare: Bu hâli gidermenin yolu, helâl rızıkla beslenmektir.
 
10. Tembellik etmek.
 
Nefis doyuma erdiÄŸinde güç ve kuvvet kazanır, güçlendiÄŸinde ise kendi hâlinden memnun olur, memnun olunca da kalbi yener.
 
Çare: Bu hastalıktan yakayı kurtarmanın çaresi, nefsi aç bırakmaktır.
 
Kalp nefsi yendiÄŸinde onu itaate zorlar ve böylece ondan tembelliÄŸi söker atar.
**
11. Baş olma sevdasına kapılmak
 
Nefsin bir hastalığı da bilgisi, bu bilgiden dolayı büyüklenmesi, kendini üstün görmesi ve insanlar arasında çalım satma hevesinden ötürü baÅŸ olma sevdasına tutulmasıdır.
 
Çare: Tevazuu, alçakgönüllülüÄŸü, nezaketi elden bırakmamaya çalışmak.
 
12. Çok konuÅŸmak.
 
Çare: AÄŸzından çıkan her sözün hesabını vereceÄŸinin bilincinde olmak.
 
13. Aşırı ölçüsüz istekler peÅŸinde koÅŸmak.
 
Çare: Bunların geçici ve aldatıcı olduÄŸunu ve sonunda piÅŸmanlık ve moralsizlik duygusu yaÅŸayacağını bilmek.
 
14. Dünyaya baÄŸlanmak.
 
Çare: Sık sık hayatın çok kısa olduÄŸunu hatırlamak.
 
15. Açgözlülük.
 
Çare: HerÅŸeye sahip olmak istemenin insanı baÅŸkalarına muhtaç edeceÄŸini, boynunu eÄŸdireceÄŸini düÅŸünerek kullara kul olmayı reddetmek.
 
16. Dünyaya dört elle sarılma ve zengin olma ihtirası.
 
Çare: Dünyanın geçici olduÄŸunu sık sık hatırlamak, öte dünyanın ise kalıcı olduÄŸunu bilmek.
 
17. Rızık kaygısı.
 
Çare: Allah’ın herkese yeterli rızkı garanti ettiÄŸini bilmek ve ÅŸu sözünü hatırdan hiç çıkarmamak: “Sizi yaratan, sonra da rızkınızı veren Allah’tır.” (Rûm, 30/40)
 
O yüzden Allah’ın bizi yarattığından nasıl ÅŸüphe etmiyorsak, rızkımızı vereceÄŸinden de kuÅŸkuya düÅŸmememiz gerekir.
 
18. Dindarlığıyla ve yaptıklarıyla övünmek.
 
Çare: Çok iyi ÅŸeyler yaptığı zannıyla kendisine deÄŸer vermekten ve önem atfetmekten uzak durmaya çalışmak.
 
19. Büyüklenme, kibirlenme ve baÅŸkalarını küçümseme.
 
Çare: Alçak gönüllü ve herkese saygılı olmaya çalışmak.
 
20. Mal hırsı: Servet edinme hırsı ve kimseye yardım etmeme cimriliği.
 
Çare: Ölümün her yaÅŸta ve her an gelebileceÄŸini düÅŸünmek.
 
Sürekli mal biriktirmeye çalışmak, bir sonraki nefesini alıp alamayacağından emin olmayan biri için aldanıştan baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir.
 
Hesabını vermek zorunda olmasına rağmen, malından başkalarına koklatmamak ise cahilliktir.
**
Bugün kendimize baktığımızda 10 asır önceki ruhsal hastalıkların hiç eksilmediÄŸini hatta bir sürü yeni hastalıkların eklendiÄŸini görüyoruz.
 
Hastalıklarımızı bilmek ve kabullenmek iyileşmenin ilk adımıdır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.