Sosyal Medya

Kürsü

Gökhan Özcan- Yalan dolan işler hakkında mükaleme

Gökhan Özcan- Yeni Şafak



''Ben hayatta yalan söylemem” dedi laf ebesi ve bir köÅŸede daÄŸ gibi biriken yalanlarına bir yenisini ekledi.
 
“Acınızı paylaşıyorum” dedi kalabalıkla gelen. Baktı acısında bir eksilme göremedi hep tenhada olan.
 
“Bu dünyada benden daha mütevazı biri yoktur” dedi yukarıdan bakan. “Bu da büyük bir iddia!” dedi alttan alan.
 
“Nasıl yardımcı olabilirim?” diye sordu tezgahtar ve ateÅŸ pahası ürünleri tezgahın üstüne serdi.
 
“Ben kimseye kendimi beÄŸendirmek zorunda deÄŸilim!” derken gözü sürekli takipçi sayısına gidip geliyordu.
 
“Dünya dümdüz!” dedi biri. “Hayır yuvarlak!” dedi diÄŸeri. Epey cebelleÅŸtiler. Oysa bazen düzdü dünya, bazen yuvarlak... Ama hep faniydi, geçiyordu boÅŸ yere zaman!
 
“Benim dünya malında gözüm yok” dedi göbekli tüccar. Kendini tutamayıp kıkırdadı göbekli marul.
 
“Durun ben size iÅŸin gerçeÄŸini anlatayım” dedi çok bilen ve otomatikman iflah olmaz cahiller arasında gerçeÄŸin mümessili pozisyonuna yükseltmiÅŸ oldu kendini.
 
“Ben sensiz yaÅŸayamam aÅŸkım” dedi delikanlı kıza ve sonra “en azından bu öÄŸleden sonra!” diye tamamladı içinden.
 
“ÇocuÄŸum ben, oyun oynamak istiyorum” dedi çocuk. “Sınavlara hazırlanmalısın yavrum, bu senin iyiliÄŸin için” dedi hep bir ağızdan anne ve babalar korosu.
 
“En çok etkilendiÄŸim ÅŸair Åžekspir” dedi havaya girmiÅŸ yeni yetme ÅŸair. Mezarında kemikleri sızladı o anda Åžekspir’in ve bu yaÄŸmurlu havalarla ilgili bir durum deÄŸildi tabiatıyla.
 
“Sizi sonuna kadar dikkatle dinledim” dedi kadrolu tartışmacı. Oysa o konuÅŸurken kendi konuÅŸacaklarını kurguluyordu kafasının içinde.
 
“Bu ÅŸehrin nesini seviyorum biliyor musunuz?” diye sordu gözlüklü adam. Herkes kulak kesildi ama aklına söyleyecek bir ÅŸey gelmedi. Önce söyleyip sonra düÅŸünmeye milyonuncu kez tövbe etti içinden.
 
“Ben kalbi sevgiyle dolu bir insanım ama...” dedi asortik bayan. Sondaki o ‘ama’ kelimesi, içine her ÅŸeyi sığdırabildiÄŸi nefretle dolu bir çuvaldı.
 
“Dünyaya sanki baÅŸkalarına pislik yapmak için gelmiÅŸ bazıları” dedi ve arabanın camını açarak küllüÄŸü caddeye boÅŸalttı pir-u pak sürücü.
 
“Bizim bütün gayemiz sizlerin en iyi eÄŸitimi almanız” dedi nutuksever müdür. Bunun bir veliye yılda 25 bin liraya mal olduÄŸundan hiç söz etmedi.
 
“Ecdadımız asırlarca üç kıtaya hükmetti” derken yaÅŸlı tarih öÄŸretmeni, arkada gizlice sınıfa soktukları telefonlarında savaÅŸ oyunu oynuyordu birkaç haÅŸarı öÄŸrenci.
 
“Ä°nanın ben bir ÅŸey kazanmıyorum, bana maliyeti bu” dedi müÅŸteriye fena halde yükünü tutmuÅŸ pek ‘hayırsever’ dükkan sahibi.
 
“Dürüstlük en büyük erdemdir, bizim mücadelemiz bunun için deÄŸil mi?” dedi kıdemli konuÅŸmacı. Derin bir sessizlik oldu salonda.
 
“Hayatımın bilinmeyenlerini ‘Yazarın mahrem dünyası’ adlı videomda hayranlarımla paylaşıyorum” diye yazdı twitter hesabına çok satan kitapların yazarı.
 
“Bakışlarınızı dev harflerle ‘Bu Vatan Bizim’ yazısı bulunan tepeden aÅŸağılara doÄŸru indirdiÄŸinizde dünyanın en güzel koylarından biriyle karşılaşıyorsunuz” diye anlatıyordu rehber. SöylemediÄŸi ÅŸuydu: “Oradan biraz daha yakınlara doÄŸru gelirseniz etrafa saçılmış çocuk bezleri, pet ÅŸiÅŸeler, naylon poÅŸetler, sigara paketleri, yemek artıkları ve ıvır zıvırla yükseltilmiÅŸ çöp daÄŸları ile bu acayip manzara tamamlanıyor.”
 
“Günün ortalama burun ölçülerine bakınca benim burnum her geçen gün biraz daha güdük kalıyor” dedi kendi kendine Pinokyo.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.