Sosyal Medya

İbrahim Kahveci: Tanzim satış hükümete nefes aldırır ama çiftçiyi bitirebilir

Kahveci, İşçi Haber'e verdiği röportajda tanzim satışların hükümete nefes aldıracağını fakat bu arada kalıcı reformlar yapılmazsa çiftçiyi bitirme riskinin olduğunu vurguladı.



-Tanzim satış noktasına nasıl ve neden gelindi?

-Son 8 yılı ele alalım. Ortama enflasyon yüzde 100... Gıda enflasyonu ise yüzde 118... Sebze enflasyonu yüzde 139... Buna karşılık çiftçinin tarladan sattığı ürünlerin fiyatlarındaki artış yüzde 75... Yani enflasyonun bile çok gerisinde. Bir tarafta çiftçi var ve ürünü para etmiyor; bir tarafta tüketici var ve son sekiz yılda gıdaya ödediÄŸi para artmış durumda. Makas açılmış durumda yani. Mesela kuru soÄŸan olayı; 2010 yılında ortalama tarla satış fiyatı 80 kuruÅŸ. Marketlerde ise 1.30 liradan satılıyor. Makas yüzde 50 civarında. 2018 yılında ise tarladan 89 kuruÅŸa satılmış; raf satış fiyatı ise 2.50... Buradaki makas ise yüzde 150... Bunu bütün ürünlerde görebiliyoruz. Özellikle yaÅŸ sebzede bu fark açılmış durumda. Mesela domates 2010 yılında tarladan 1 liridan satılırken rafta 1.58 liradan satılmış. 2018'de ise tarladan 1.65, market satış fiyatı 3.60 olmuÅŸ. Tarla ile raf satışı arasındaki makas yüzde 50'lerden yüzde 150'lere çıkmış. Åžimdi bazı iktisatçılar Türkiye'de tarım ürünlerinin üretimi azaldı diyor. Soruyorum üretim az olsa ürün daha deÄŸerli olmaz mı, daha pahalı olmaz mı tarlada?

-Sebze fiyatlarındaki bu hareketlilik sadece Türkiye'de mi var yoksa küresel bir sorun mu?

"FÄ°YAT DALGALANMASI SADECE TÜRKÄ°YE'DE VAR"

-Bazı ürünlerde üretimde tarihi rekor kırmamıza raÄŸmen tarihi fiyat artışları da oldu. Merkez Bankasının 2015 yılında yayınladığı bir raporda 2012 yılında Yeni Hal Yasası devreye girdi ve bir kısmı yabancı sermaye olan büyük marketler direkt çiftçiden almaya baÅŸladığı andan itibaren fiyat belirleme gücünü elde ettiler. Hem alışta hem de satışta bu gücü elde ettiler. Market domatese 7 lira etiket koyunca pazarcı da 6 liradan satıyor.

Yine Merkez Bankasının baÅŸka raporunda gıda fiyatlarındaki artışın sadece Türkiye'de olduÄŸunu söylüyor. Avrupa'ya, Akdeniz'e, yakın coÄŸrafyalara bakılarak bu sonuç çıkıyor. Burada sorun üretim de deÄŸil iklim de deÄŸil.

-Sebze fiyatlarının artmasındaki ana sorunlar nelerdir?

-Birinci sorun büyük marketlerin fiyat belirleme gücünü elde etmesi. Türkiye, AVM perakende sistemini çok kuralsız bir ÅŸekilde iÅŸletti. Ä°steyen istediÄŸi yere AVM açtı. ÖrneÄŸin bir semte 2 perakende maÄŸazası yeterli iken 8 tane açıldı. Bu da verimsiz bir perakende düzeni oluÅŸturdu. Ben buna yoÄŸunlaÅŸma diyorum. 

Ä°kinci sorun suni olarak faizi baskılayınca düÅŸük faizin de bir maliyeti var ve o ortaya çıktı. DüÅŸük faiz gayrımenkul ve kira fiyatları artacak demektir. Özellikle büyük maÄŸazaların kiralarının artması da etkiledi sebze fiyatlarını. Tüketimde fazla elastik olmayan zorunlu tüketim olan gıdadan çıkıyor bu maliyetler. 

Üçüncü olarak özel sektöre yaptırılan ulaşım yollarının da maliyeti... Nakliye ücretleri çok yükseldi. Özel sektör yolları nakliye ücretlerini artırdı.

-Peki tanzim satışlar ne gibi bir avantaj sağlayacak?

-Kısa vadeli çözüm olarak tanzim satışlar olabilir ama bu kadar yaygın olmaması gerekir. Bu satışlarla birlikte esnafın da tepkisi var. Tanzim satışın bir riski daha var ki; eÄŸer tanzim satışlar ucuz satışa odaklanırsa üreticiden ucuz ürün almayı bir kat daha baskılayacak bir unsur olabilir. Üreticinin fiyatları düÅŸecek ve üretim düÅŸer, çiftçi bitebilir.

YAZININ DEVAMI Ä°ÇÄ°N TIKLAYINIZ

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.