Sosyal Medya

Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu'ndan Abdullah Gül hakkında konuştu: Hata yapıyorlar

Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'la ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Başta Gül olmak üzere AK Partili eski isimlerin sessiz kalarak hata yaptıklarını belirten Karamollaoğlu, "Bence hata yapıyorlar.Yani şu an, bugün AK Parti’de artık yerleri olmayan, Tayyip Bey’in yola çıktıklarındaki arkadaşları, aslında şu anda seslerini yükseltmeleri icap eder." şeklinde konuştu.



Saadet Partisi (SP) Genel BaÅŸkanı Temel KaramollaoÄŸlu, T24'ten Åžirin Payzın'ın sorularını yanıtladı. CumhurbaÅŸkanlığı seçimleri ve 31 Mart'taki yerel seçimlerle ilgili önemli açıklamlarda bulunan KaramollaoÄŸlu, AK Parti'nin “bütün seçim sandıklarına doÄŸrudan doÄŸruya müdahale edebilecek bir güce sahip” olduÄŸunu, “sandık listelerine hayali seçmenlerin yazıldığına” vurgu yaptı.
 
AK Parti oylarının yüzde 30’lara düÅŸtüÄŸünü iddia eden KaramollaoÄŸlu, "CumhurbaÅŸkanlığı seçiminde yüzde 42 oy aldı. Gerisini MHP tamamladı. Åžimdi bu yüzde 42, yüzde 30’lara doÄŸru iniyor. Kaybediyor. Seçmeni tatmin edemiyor. Genç seçmeni tatmin edemiyor. Çünkü adalet hakikaten kayboldu" ifadelerini kullandı.
 
BaÅŸta 11. CumhurbaÅŸkanı Abdullah Gül olmak üzere CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın eski yol arkadaÅŸlarıyla ilgili de önemlli açıklamalarda buulunan KaramollaoÄŸlu, "Bence hata yapıyorlar. Yani ÅŸu an, bugün AK Parti’de artık yerleri olmayan, Tayyip Bey’in yola çıktıklarındaki arkadaÅŸları, aslında ÅŸu anda seslerini yükseltmeleri icap eder. Yapılan yanlışlara 'yanlış' demeleri icap eder. Ama endiÅŸeliler. Çünkü Tayyip Bey bu gibi konularda affetmiyor." dedi.
 
Saade Partisi liderinin Åžirin Payzın ile yaptığı sölyeÅŸinin ilgili bölümleri ÅŸöyle;
 
Binali Yıldırım Meclis BaÅŸkanlığı’ndan istifa etmiyor. BaÅŸka senaryolar da gündemde; aslında CumhurbaÅŸkanı’nın oÄŸlunun yöneteceÄŸi, Belediye Meclisi’nde onun etkili olacağı vs .Bütün bu söylentileri nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz ve Meclis BaÅŸkanlığı’ndan istifa etmezse ne olur?
 
EÄŸer kazanırsa tarihe çok ama çok çirkin bir davranış olarak geçecek. Zaten geçti bile. Åžunu unutuyorlar; 70 sene, 80 önce yapılan hatalar bugün konuÅŸuluyor. Hiçbir zaman konuÅŸulmaz denen konular gündeme geliyor mu, geliyor. Yarın, bugün yapılanlar da gündeme gelecek. Bizim inancımızda ÅŸu var:
Bunun hesabı bugün sorulmazsa öbür dünyada sorulur.
 
Hiç kimsenin tereddüdü olmasın. Cenabıhak adildir. Siz haksızlık yaparsanız öbür dünyada karşılığını görürsünüz. Ä°nanmayan için bunun hiçbir önemi yok. Ä°nanan için, samimi olarak inanıyorsa bunun önemi var. VatandaÅŸ bunu bilerek davranacak.
 
Bugün Binali Yıldırım haksızlık yapıyor, yanlış yapıyor. Kendisi elinde bulundurduÄŸu mekanizmayı kaybetmek istemiyor.
Bunun iki gerekçesi var. Bir; seçilemezsem ne olacağım? Seçilemezsem Meclis BaÅŸkanlığı’ndan olacağım. Åžimdi bir defa emin deÄŸil. Bu tereddütle gidiyor seçime. SeçilmiÅŸ olsa bile, BaÅŸbakanlık yapmış biri olarak itibarından genel manada bir ÅŸeyin kaybolmasını arzu etmiyor. Ä°tibar öyle bir hale geldi ki Türkiye’de, sadece makam ve mevki ile ölçülüyor. Bir insanın dürüstlüÄŸü, çalışkanlığı, bir prensibi benimsemesinden dolayı yeri geldiÄŸi zaman her türlü fedakârlığı, hapis yatmayı bile göze alması; bunlar kayboldu gitti, yok! AK Parti’de bu prensiplerin hiçbirisi yok.
 
Yarın muhalefet olursak, başımıza gelen insanlara karşı biz ne deriz, diye endiÅŸe var, korku var. AK Parti Türkiye’de bir korku imparatorluÄŸu oluÅŸturdu. Ama aslında korku kendi zihninde yatıyor, kalbinde yatıyor. Korkuyor. Hesaba çekilmekten korkuyor. Öbür dünyayı bıraktı zaten. Ama bu dünyada da korkuyor “ben hesaba çekilmek istemiyorum” diye. Onun için bunun karşısına çok daha güçlü çıkılır. “Haksızlık, karşısında susan dilsiz ÅŸeytandır.” bu inancımızın bir gereÄŸi.
 
- Dolayısıyla Binali Yıldırım’ın istifa etmemesinin nedenini de buna baÄŸlıyorsunuz.
 
Tabii, tabii. BaÅŸka ne için olabilir?
 
- CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın korkusuyla mı yaptığını düÅŸünüyorsunuz?
 
Tabii, çünkü yani ÅŸu anda AK Parti dediÄŸiniz zaman, AK Parti diye bir parti kalmadı. Çünkü AK Parti iki kelimeden oluÅŸuyor. Bir “adalet”, bir de “kalkınma.” Ne adalet, ne kalkınma var. Bizim anladığımız manada bir kalkınma yok. Onun için AK Parti demek artık Sayın ErdoÄŸan demek. Tayyip ErdoÄŸan, AK Parti mefhumunun üstünde bir insan artık.
 
“Gül ve ErdoÄŸan’ın esli yol arkadaÅŸları seslerini yükseltmeyerek hata yapıyorlar, korkuyorlar”
 
- “Birlikte yola çıktığı yoldaÅŸlarının” diyelim, yani Milli GörüÅŸ kökenli olan politikacıların hemen hemen hiçbiri kalmadı.
 
Kalmadı evet.
 
- Orta dönemde birlikte yürüdüÄŸü arkadaÅŸları ya da siyasetçiler de artık AK Parti’de deÄŸiller; bunu nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz? Ä°kincisi, mesela Abdullah Gül ÅŸu anda çok sessiz, siyasete girmiyor. Neden sessizler?
 
Bence hata yapıyorlar. Yani ÅŸu an, bugün AK Parti’de artık yerleri olmayan, Tayyip Bey’in yola çıktıklarındaki arkadaÅŸları, aslında ÅŸu anda seslerini yükseltmeleri icap eder. Yapılan yanlışlara “yanlış” demeleri icap eder. Ama endiÅŸeliler. Çünkü Tayyip Bey bu gibi konularda affetmiyor. Nasıl ki ‘kriz’ kelimesini çıkardı sözlükten, ‘af’ kelimesini de çıkardı. Yok. Affetmiyor. Sen benimle beraber aynı düÅŸüncelere sahip deÄŸilsen, “hainsin” diyorlar. Hain dedikleri insanın da tepesine binip, nesi varsa her ÅŸeyini ortaya dökmek istiyorlar. Bundan dolayı da korkuyorlar. BaÅŸka türlü izah edemiyorum ben. Yani bugün, hakikaten Tayyip ErdoÄŸan’la beraber yola çıkan ve artık onun gidiÅŸatının ülkeyi iyi bir noktaya götürmeyeceÄŸini gören arkadaÅŸları, seslerini çıkarmıyor. Halbuki çıkarmaya ihtiyaç var. Bakın adım adım geldik. Düne kadar bunlar söylenebiliyordu. Artık söylenemiyor. KonuÅŸamıyorlar. Yani ben bunu geçmiÅŸte söylüyordum. Yani bundan üç sene önce, “Ya baÅŸkan bu iÅŸ böyle gitmez” diyenler, ÅŸimdi yeri geldi tekrar vazife aldılar. Olmaz. Siz yanlışı gördüÄŸünüz yerde, söylemek mecburiyetindesiniz. Söylemezseniz, yarın başınıza bugün korktuÄŸunuzdan daha büyük felaketler gelebilir, Allah saklasın. Sadece ÅŸahıslar deÄŸil, toplum böyle bir ÅŸeyle karşı karşıya.
 
Bugün mesela Saadet Partisi’ne Abdullah Gül dönseydi , Abdullah Gül’den bahsediyorum, çünkü sembolik bir isim haline geldiÄŸi için, onun gibi pek çok baÅŸka isim dönseydi bugün çok daha güçlü bir hareket olurdunuz...
 
Evet tabii.
 
- Bunu niye sağlayamıyorsunuz?
 
Haa, onu gidip onlara sormamız lazım. Bizim kapımız herkese açık. Biz aslında bugün, yani düne kadar AK Parti’nin içinde olan birçok arkadaşın bizimle beraber olmasını, hatta iÅŸte milletvekili seçimlerinde de bizim listelerimizden aday olabileceklerini, bugün yeri geldiÄŸi zaman belediye baÅŸkanı adaylıklarını kendilerine teklif edilebileceÄŸini… Biz bunların hepsini açıkça söylüyoruz.
 
'GÜL VE DÄ°ÄžER ARKADAÅžLAR GEÇ KALIYOR'
 
- Abdullah Gül’e mesela Ä°stanbul Belediye BaÅŸkanlık teklif eder miydiniz?
 
Etmezdik. Yani şık olmazdı, onun için etmezdik. Çünkü biz kendisine CumhurbaÅŸkanı adayı olmasını teklif ettik. Ama o zaman bir konsensüs olmadığı için, riskli olacağı için alenen çıkmadı . ArkadaÅŸlar geç kalıyorlar. Bu arkadaÅŸlar biraz daha geciktikleri takdirde, hiç konuÅŸamayacaklar diye korkuyorum. Çünkü AK Parti’de yola beraber çıktılar. Ha onlar geçmiÅŸte Erbakan hocamızın icraatının bir kısmını belki tasvip etmediler. Belki, Erbakan hocamızın oluÅŸturduÄŸu hava, belli çevrelerde öyle bir intiba uyandırdı ki “Biz size hayat hakkı tanımayacağız” dedi bazı çevreler. 28 Åžubat bu neticeden doÄŸdu. 28 Åžubat’ı yapanlar da bugün piÅŸmanlar. Ama aynı ÅŸekilde 28 Åžubat’ı yapanların bile, bize destek vermesi icap eder. Yanlışlıklarını görerek yapacaklar ama. Öyle sadece AK Parti’nin karşısında bir hareket olduÄŸumuz için deÄŸil.
 
28 ÅžUBAT AKTÖRLERÄ°NE 'SP'YE DESTEK' ÇAÄžRISI
 
- Yani ÅŸöyle mi diyelim o zaman; askerler o dönemki…
 
Yargı organları, o dönemki STK temsilcileri, o dönemin etkili iÅŸ adamları.. Onların hepsinin aslında ÅŸu anda çıkar yolu bize destek vermekten geçiyor.
 
- Mesela İstanbul adayınız belli mi?
 
Hayır.
 
- Sürpriz bir isim olabilir mi?
 
Olabilir. BaÅŸlangıçtan beri ÅŸunun üzerinde durduk. Biz ille de teÅŸkilat içinden bir aday çıkarma yolunda deÄŸiliz. Biz seçilebilecek bir aday arıyoruz. Tabii bu adayın bizim ÅŸartlarımıza, prensiplerimize uygun bir aday olması lazım. Herkesin kabul edebileceÄŸi, adil, dürüst, çalışkan olması, yememesi, yedirmemesi tabiri caizse. Bu konularda ve herkesi kucaklayabilmesi.
 
- Ä°stanbul’un birçok semtinde ya da ilçesinde Saadet Partisi’nin gücü etkili olabilir. Buralar için konuÅŸtunuz mu? CHP biraz daha düÅŸük profilli bir aday çıkarsın, siz daha güçlü bir aday çıkarın diye?
 
Yok. Öyle bir görüÅŸmemiz yok. Ama biz herkese açığız. Bizim açık olmadığımız bir kesim yok. Çok ciddi bir sürpriz yapıp kimsenin beklemediÄŸi kadar yüksek oy alabiliriz.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.