Sosyal Medya

Kürsü

Oruç gerçek aşka hicrettir



Hayrettin Karaman

Ruhumuz ki, Kur'an dilinde bunun adı “nefis"tir, ete kemiÄŸe bürünmüştür, ezelde Sevgili Yaratan ile yaptığı sözleÅŸme dünyaya ve maddeye olan alaka yüzünden unutulmuÅŸtur, asıl hedefi Allah olan sevgi (aÅŸk ve muhabbet) fânî güzelliklere yönelmiÅŸ, hedefini ÅŸaşırmış ve büyük ölçüde zayi olmuÅŸtur.

“Zararın neresinden dönülse kârdır" hikmeti gereÄŸi insan şöyle bir durup düşünmek, bu cihana niçin geldiÄŸini hatırlamak, varoluÅŸ sebebinin neresinde olduÄŸunu tespit edip kıbleye yönelmek durumundadır. Kıbleye yönelmek, diÄŸer yönlerden yüz çevirmekle olur; diÄŸer yönlerden maksadımız ise aÅŸkı ve muhabbeti gaspeden Allah'tan baÅŸka her ÅŸeydir.

Ezelî sözleşmeyi unutan, üflenen ilâhî ruhun etkisine perdeleri kapatan nefis elbette Allah'tan başkasını sevecek, onlara bağlanacak, fâniyi bâkıye (geçici olanı kalıcı olana) tercih edecektir ve insanların çoğunda durum bundan ibarettir.

Kıbleye dönmek için güçlü bir çağrıya ve yönlendiriciye ihtiyaç vardır; işte bu çağrı ezandır/namazdır, yönlendiricilerin başında da oruç ibadeti vardır. Oruç, nefsin hoşlandığı (sevdiği), mutluluğu onlarda bulduğu dünya güzellikleri ve zevklerinden isteyerek ve bilinçli olarak belli bir süre de olsa vazgeçmektir.

Niçin?

Allah için!

Allah için başka sevgilerden, bağlardan, alışkanlıklardan yüz çevirmek kıbleyi bulma temrinleridir; bu temrinler hedefine ulaştığında aşk ve muhabbet de hedefini bulacak, hicret gerçekleşecek, fâni fâni kadar, baki de baki kadar sevilecektir.

Sevgi Rehberi Efendimiz (s.a.) günlerinin çoÄŸunu oruçlu geçiriyordu; O'nun kıblesini ÅŸaşırması, sevgisini fâniye harcaması mümkün olmadığına göre oruç O'nun için bir “"kıbleyi bulma temrini" deÄŸil, hedefte ilerleme, aÅŸkı yaÅŸama, kendine mahsus yakınlıkta mutlu olma fırsatı idi. Onun bu davranışının bir hikmeti de ümmetine örnek olmaktı, yol göstermekti; çünkü Allah Teâlâ şöyle buyuruyordu:

De ki:" EÄŸer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir." /De ki: “Allah'a ve Resûl'e itaat edin." EÄŸer yüz çevirirlerse bilsinler ki Allah kâfirleri sevmez."(Âl-i Ä°mran: 3/31-32).

Allah'ı sevmenin ve Allah tarafından sevilmenin altın kuralları verilmiş oluyor:

1. Allah Resulüne uyulacak, O'nun yolu izlenecek.

2. Bunun tabîî sonucu olarak da Allah'a ve Resulüne itaat edilecek.

Bir sonraki yazıda bu yolu izleyenlerin, Allah sevgisi ile itaat ve ibadet edenlerin elde edecekleri sonucu bir kutsî hadisten öğreneceÄŸiz. 

Hayrettin Karaman / Yeni Åžafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.