Sosyal Medya

Kürsü

Amerikan kovboyu Trump

Amerika’nın yeni kovboyu Trump nasıl bir politika izleyecek? Bu adamın aykırı çıkışlarına ABD derin devleti izin verir mi? Bunlar beni, doğrusu çok fazla ilgilendirmiyor. Benim merak ettiğim, Trump’un Ortadoğu ve Müslümanlara yönelik nasıl bir siyaset izleyeceğidir.



Obama “hepimizin İbrahim›in çocukları” olduğu  söyleyerek Ortadoğu’nun barış hayallerine seslenen bir argüman geliştirmişti.  Lakin Obama’nın icraatları hep kendisini yalanladı.  Yapıp ettikleriyle şimdi baş başa kalan Obama, Allah’ın huzurunda nasıl bir hesap vereceğini kendisi düşünsün. Arap isyanlarının boğulmasına seyirci kalmak ve Suriye- Irak iç savaşlarının mezhep çatışmasına dönüşmesine katkıda bulunmak, siyahi adamın en büyük marifeti oldu.  Suriye savaşında müttefikimiz ve koalisyon ortağımız olmasına rağmen terör örgütlerini üzerimize salan Obama yönetimi, FETÖ terör örgütü marifetiyle 15 Temmuz işgal girişiminde de bulunmuştur. Şimdi Amerika gemisinin direksiyonu Trump’a geçti. Bakalım Trump nasıl işler yapacak?

Trump, muhafazakâr cumhuriyetçi mi, ırkçı mı, İslam karşıtı mı, popülist mi, pragmatist mi yoksa bunların hepsi mi? Bekleyip göreceğiz. Kumarhaneler kralı olan bu adamdan ve katil Amerika’dan bir şeyler beklemek, şuurlu Müslümanın şiarı olamaz.  Şu kadarını söyleyelim ki, siyasi bir geçmişi olmayan kumarcı birisinin Cumhuriyetçiler içerisinden sıyrılarak Obama-Clinton çizgisine karşı zaferle çıkması, herkesi olduğu gibi bizleri de şaşırttı. Gerçi dünyanın her ülkesinde benzer şeyler yaşanmakta. Artık dünya kabuk değiştiriyor.  Çünkü vahşi kapitalizm ve adında «katılımcılık» da olsa mevcut demokrasi hem bireyi teslim alan «finans sistemiyle hem de halkları düşmanlaştıran “küçük ulus devletçikler” modeliyle artık insanlığın beklentilerine cevap veremiyor. 

Kabul edelim artık, BM, Dünya Bankası ve NATO gibi 20.  yüzyıl kurumları da dünyanın yeni sorunları karşısında çözüm üretemiyor.  Bir geçiş dönemi içindeyiz.  Haşmet Babaoğlu’nun deyimiyle “Yalandan demokrasi oyununu sürdürmek isteyen yerleşik düzen ve arkasındaki finans oligarşisi” sarsılıyor.  Bu sarsıntının oluşturduğu siyasi bir hareketlilik var.  Vahşi kapitalizm ve içeriği doldurulmayan demokrasi, duvara tosladı. Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de ve neredeyse Ortadoğu’nun tamamında estirilen terör, insanlığa kan ve gözyaşından başka bir şey getirmedi. 

Geliştirilen sistemi sağ-sol klasik kalıplarla açıklamak mümkün değil. Yerleşik düzenden insanlık hızla uzaklaşıyor. Elitistlerin oluşturduğu demokrasi düzeninin de temelleri sarsılıyor. Patronlarını zalim ve tağutların oluşturduğu küresel yapılardan insanlığa ve özellikle de Müslümanlara hayır gelmez. Adı demokrasi olmuş, kapitalizm, sosyalizm olmuş fark etmez. Temeli ve yaslandığı değerler zulme dayanan, Allah’ın vahyiyle çelişen bütün ideolojiler yıkılmaya mahkûmdur. Amerika’nın şehirlerden yükselen isyan dalgaları, despotik yapılara bir çağrı mı, yoksa isyanın ayak sesleri mi? Bu isyanları Trump ile Clinton’ın taraftarlarının basit bir kavgası olarak dünyaya duyuran medya, bize göre iyilik yapmıyor. Ben bütün ABD’nin başkanı olacağım ve herkesi kucaklayacağım diyen yeni liderin bir şeyler yapıp, kentleri talan eden isyancıları durdurması gerekir. Başlangıçtaki bu krizi yönetemez ise, Trump’ın iktidarı uzun soluklu olmayabilir. Son yıllarda Türkiye’ye tuzak üstüne tuzak kuran, tüm terör örgütlerini üzerimize salan Amerika’nın üst aklı ve küresel sermaye bakalım şimdi ne yapacak?

Trump’ın Ortadoğu’da Sünni ve Şii ayrımı yapmaksızın radikal İslam’la mücadele edeceğini söyleyenlere katılmak mümkün mü? Biraz zamana bırakalım. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump’ı PKK- YPG’yi kullanmayı bırakma yönünde ikna edebilir.  Pek mümkün olmayabilir ama FETÖ’nün iadesi noktasında bir girişimde bulunulabilir. Resmi olarak zaten başvurumuz var.  

Abdullah Şanlıdağ - YENİ AKİT

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.