Sosyal Medya

Dünya

Martin Luther King'in hayali 52 yaşında

28 Ağustos 1963 tarihinde 250 binden fazla siyah ve beyazlardan oluşan kalabalık Washinton'daki Lincoln Anıtının önünde toplanmıştı. Martin Luther King meydanda “Bir hayalim var” diyor ve onu Amerikan halkı ile paylaşıyordu



Martin Luther King, "Bir hayalin var" baÅŸlıklı meÅŸhur konuÅŸmasını 28 AÄŸustos 1963'te Lincoln Anıtının önünde “Washington’a YürüyüÅŸ” programında okumuÅŸtu.

Amerika BirleÅŸik Devletleri'nde köleliÄŸin resmen kaldırılmasından 1960’lı yıllara kadarki yüz yıllık dönemde siyahlar ile beyazların eÅŸit olmadıkları ve haklarının birbirinden farklı olduÄŸu yasalarla düzenlenmiÅŸti. Siyahlar ile beyazların okulları birbirinden ayrıydı, siyahlar beyazların restoranlarına gidemez, aynı otobüste yolculuk etseler dahi yan yana oturamazlardı. Siyahlar için otobüsün arka kısmı ayrılmıştı ön koltuklara üstün beyazlar oturmalıydı.

1 Aralık 1955 tarihinde bu eÅŸitsizliÄŸin kaldırılmasına giden yolu açacak önemli bir geliÅŸme yaÅŸandı. Belediye otobüsünde yolculuk yapan Rosa Paks adındaki siyah Amerikalının yasalar gereÄŸi yerini beyaz bir yurttaÅŸa vermemesi ve ardından suçlu bulunarak tutuklanması Amerika’daki en önemli sivil hareketlerden birinin baÅŸlamasına neden oldu. Bu sivil hareketi baÅŸlatacak olan da Montgomery'deki Baptist Kilisesi'de rahip olarak görev yapan 26 yaşındaki Martin Luther King’di. Martin Luther King otobüs boykotu baÅŸlatarak bu kanuna karşı bir direniÅŸ baÅŸlattı. 382 gün süren bu boykot Amerikan Yüksek Mahkemesi'nin eyaletler arası otobüslerde ve diÄŸer ulaşım araçlarında ırk ayrımcılığını kanun dışı ilan etmesine kadar devam etti. King ilk baÅŸarısını kazanmıştı.

Sivil DireniÅŸ

Martin Luther King, Hindistan lideri Mahatma Gandhi’yi kendine örnek almıştı. Åžiddete baÅŸvurmadan sivil direniÅŸ ile siyah beyaz eÅŸitsizliÄŸin kaldırılabileceÄŸine inanıyordu. Otobüs boykotunun getirdiÄŸi kazanımla ülkedeki siyahlara ait kiliseleri bir araya getirmek ve yurttaÅŸlık haklarının elde edilmesi amacıyla 1957 yılında Güneyli Hristiyan Liderler Konferansını kurdu. Ülkenin dört bir tarafında ırk ve renk ayrımcılığına karşı konferanslar verdi. KurduÄŸu birliktelik ile artık siyahların sesi daha gür çıkmaya baÅŸladı. Kısa sürede ırk ayrımcı kanunların yürürlükte olduÄŸu güney eyaletlerinde ÅŸiddet içermeyen büyük mitingler, gösteriler yapıldı. Bu çabalar Amerikan toplumunda ve medyasında karşılığını da buldu. Gazetelerdeki yazılar, televizyonlardaki programlar ile Martin Luther King’in liderliÄŸindeki hareket ülke gündeminde en üst sıralarda yer aldı.

Washington’a YürüyüÅŸ

1960 yılından itibaren ülkenin en önemli kiÅŸilerinden biri olmaya baÅŸlayan Martin Luther King, ırk ayrımcılığına karşı olan ve yurttaÅŸ haklarını savunan diÄŸer sivil toplum örgütleri ile beraber  “Washington’a yürüyüÅŸ”  planladı. Yapılacak olan yürüyüÅŸle siyah vatandaÅŸların istekleri ve ÅŸikayetleri dile getirilecek, Washington’da düzenlenecek miting ile de hükümete bildirilecekti. EÅŸit yurttaÅŸlık talebinde bulunan siyahlar, devlet okullarında eÅŸit eÄŸitim almak, iÅŸyerlerinde ırk ayrımının kaldırılması, siyahlara oy hakkının tam olarak saÄŸlanmasını istiyorlardı.

Martin Luther King : Bir Hayalim Var

“Washington’a YürüyüÅŸ” herhangi bir taÅŸkınlığa yol açılmadan tamamlandı. 28 AÄŸustos 1963 tarihinde 250 binden fazla siyah ve beyazlardan oluÅŸan kalabalık Lincoln Anıtının önünde toplanmıştı. Martin Luther King  “Bir hayalim var” adıyla tarihe geçen nutkunu burada okudu. King hayalini ÅŸöyle dile getiriyordu:

Bir hayalim var. Gün gelecek, bu ulus ayaÄŸa kalkıp kendi inancını gerçek anlamıyla yaÅŸayacak. "Åžunu kendinden menkul bir gerçek kabul ederiz ki, bütün insanlar eÅŸit yaratılmıştır."

Bir hayalim var. Gün gelecek, eski kölelerin evlatlarıyla eski köle sahiplerinin evlatları, Georgia'nın kızıl tepelerinde kardeÅŸlik sofrasına birlikte oturacaklar.

Bir hayalim var. Gün gelecek, Mississippi eyaleti bile, adaletsizliÄŸin ve baskıların sıcağıyla bunalıp çölleÅŸmiÅŸ olan o eyalet bile, bir özgürlük ve adalet vahasına dönüÅŸecek.

Bir hayalim var. Gün gelecek, dört küçük çocuÄŸum, derilerinin rengine göre deÄŸil, karakterlerine göre deÄŸerlendirildikleri bir ülkede yaÅŸayacaklar.

Hayali GerçekleÅŸmeye BaÅŸlamıştı..

 
1964 Medeni Haklar Yasasını onaylayan BaÅŸkan Johnson ve ardındaki Martin Luther King  

Amerikan tarihinin en önemli konuÅŸmalarından birinde ifade edilen bu hayalin bir kısmı yapılan bu mücadelelerin sonucu olarak gerçekleÅŸmeye baÅŸladı. 1964 yılında çıkan YurttaÅŸ Hakları Kanunu ve 1965 yılında çıkan Oy Hakkı Kanunu ile siyahlar kanun önünde beyazlarla eÅŸit haklara sahip oldu. Böylece kanun önünde eÅŸitlik saÄŸlanmış oldu.

Åžiddet içermeden sivil direniÅŸ ile kazanılan baÅŸarıların ve yasal olarak elde edilen bu hakların ardından Martin Luther King toplumda siyahlara karşı olan ırk ayrımcılığını ortadan kaldırmak için çabalarını sürdürmeye devam etti. Güney eyaletlerinde baÅŸlattığı çalışmaları kuzey eyaletlere yayarak hareketi güçlendirmeye çalıştı. Ancak bu çabaları onu beyaz ırkçıların da hedefi haline getirmeye baÅŸlamıştı. Wietnam savaşına karşı çıkması ile de tepki toplamaya baÅŸlamıştı. Tüm bu geliÅŸmelerin arasında Martin Luther King 1968 Nisan’ın ilk günlerinde temizlik iÅŸçilerinin grevini desteklemek için Memphis’e gitti. Burada  4 Nisan 1968’de  kaldığı otelin balkonunda uÄŸradığı silahlı suikast sonucu öldürüldü.

Åžiddete baÅŸvurmadan eÅŸitlik mücadelesini baÅŸarıyla sürdüren ve Nobel Barış ödülüne hak kazanan Martin Luther King öldürülmüÅŸtü. Fakat onun öldürülmesi Amerika’daki eÅŸitlik mücadelesini sonlandırmadı. Hareket devam etti. Ölümünden sonra ABD BaÅŸkanı Jimmy Carter tarafından "Özgürlük Ödülü Madalyası"na layık görüldü. Her ocak ayının üçüncü pazartesi "Ulusal Martin Luther King Günü" ilan edilerek Amerika’da anılan önemli bir lider olarak tarihe geçti.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.