Işığın İnsanı Olmak

Tek başına göz görmek için yeterli deÄŸil, göz ışığa muhtaç.

Işıksız insan, ufuksuz insandır.

Işıksız insan, imkânı olmayan insandır.

Karanlık da fonksiyonları iÅŸler bir göz, görmez-görmüyor, göremiyor.

Sadece gören bir göze sahip olmak iÅŸi çözmüyor, ışık ÅŸart.

Üç boyutlu bir gerçeklikten (görüÅŸ) bahsediyoruz.

Birincisi, gören fonksiyonel bir göz…

İkincisi, ışık!

Üçüncüsü, nesne-obje.

Hepsi bir araya gelince ru’yet-görüÅŸ mümkün oluyor.

Karanlık bir yerde, nesne-objenin ve gören bir gözün olması anlam ifade etmiyor.

Görme fiilinin vukuu için bir ışık yakmak ÅŸart oluyor.

Işık latif bir gerçekliktir.

El Latif olan Rabbimizin yarattığı muazzam-muhteÅŸem bir gerçeklik.

Münir Kitabımız Kur’an, karanlıklardan (zulumat) aydınlığa (ışık-nur) çık-ar-maktan bahseder. (Bakara 257)

“Ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Oysa kâfirler istemese de Allah, kendi nurunu tamamlamaktan baÅŸkasını istemiyor.” (Tevbe 32)

Münir, iki yönlü anlamı ihtiva eden bir kelime-isim, hem kendisi aydınlık-ışık, hem de dışı-dışarıyı baÅŸka ÅŸeyleri aydınlatan, ışıtan manasına geliyor.

Bu manada Kur’an-Vahiy nurdur(ışık-aydınlık).

Ä°çeriÄŸi tamdır, içerik açısından tüm zenginliklerle müzeyyendir.

Tüm hayatı ÅŸekillendirmek için vardır.

Kur’an’da, ışık ve karanlık metaforu üzerinden insana verilen harika dersler var. Nur-Işık-aydınlık, hakkın-hakikatin-sabit doÄŸruların has-özet bir sembolik ifadesi, zulumat-karanlık ise batılın, manasızlığın, yanlışın sembolik ifadesi olarak karşımıza çıkıyor.

Tüm Peygamberler de ellerinde meÅŸ’ale taşıyan, ufuklara doÄŸru yol alan, yolun risklerini gösteren münevver rehberlerdir, bu nurun taşıyıcıları-ışık önderleridir.

Işık-aydınlık (fizik açıdan) ilahi bir lütuf-ikramdır. Hayatı kolaylaÅŸtıran, yaÅŸamayı mümkün kılan, hareket kabiliyetini destekleyen, alan açan, gösteren, görmeyi saÄŸlayan, latif bir hak gerçekliktir.

Bir Kızılderili atasözünde der ki; “Işığı önüne al yürü gölgen arkandan ister gelsin ister gelmesin.”

Nur ve zulumat kavramlarını hayatın sosyal, siyasal, ekonomik, bireysel, eÄŸitsel, ailevi, hukuki, sanatsal, tüm alanlarına teÅŸmil edebiliriz.

Işığın insanı olmak çok ÅŸey ifade ediyor.

Işıtan, aydınlatan, ışık saçan, görülmesini kolaylaÅŸtıran biri olmak-olabilmek.

Yed-i Beyza (ışık saçan el) gibi ışıtacak, parlatacak, aydınlatacak ellere muhtaç insanlık. Kendisini zifiri karanlıktan kurtaracak hakikat erlerine muhtaç.

Aydınlıkta insan emindir, güvendedir, bu manada iman aydınlığı-ışığı bulmak, karanlıklardan (inkâr-küfür) kurtulmaktır.

Çünkü iman emniyettir, güvendir.

Küfür zillet, karmaÅŸa ve zulmettir.

Karanlık ortamda her türlü risk vardır, tehlike yanı başımızdadır, önünü göremeyenin yol alması-bulması muhaldir.

Beni Adem’in, Vahy’den bağımsız ortaya koyduÄŸu tüm yaÅŸam biçimleri, ideolojiler, hayat tarzları Kitab-ı Kerim’in zulumat kavramı ile tesmiye ettiÄŸi alana giriyorlar. Ä°çi kararmış, kara yüzlü, kara kalpli, kara vicdanlı, karanlık dehlizlerde-kulislerde insanlığı daha da köleleÅŸtirmek uÄŸruna planlar kuran, tuzaklar hazırlayan adamlar bize nasıl yol gösterecek, yön verecekler? Bir badireden baÅŸka bir badireye, bir uçurumdan baÅŸka bir uçuruma sürüklüyorlar insanlığı.

Hiçbir zaman saadete vesile olamadılar-olamayacaklar.

Tevhid ışıktır, aydınlıktır.

Tevhidin ahkamı da aynı.

Bireysel, toplumsal, ekonomik, siyasal, ahlaki, ailevi, eÄŸitsel, hukuki, idari tüm alanlarda ışık saçan hükümleri muhtevidir.

“Allah, rızası peÅŸinde koÅŸanları, bu kitap sayesinde selamet yollarına erdirir, onları, kendi izni ile, karanlıklardan aydınlığa çıkarır, doÄŸru yola iletir.” (Maide 16)

Rahim Rabbimiz garanti ediyor, ışıklı yola, aydınlık yola girenler, aydınlıkta yürüyenler, aydınlıktan, ışıktan istifade edenler, ışığı nimet bilenler menzile varacaklardır. Menzil onlar için selamet, saadet, mutluluk olacaktır.

Yolu aydınlık olanın, kendisini nur ile münevver kılanın menzili de aydınlık-ışık olacaktır.

En Nur olana, ışığı var edene, hamd-u senalar.

Işığı taşıyan, aydınlıkta yaÅŸayan, aydınlığa çağıran Enbiyaya, salat-u selamlar.

Işığa, aydınlığa tabi, münevver kullara selamlar ve dualar.

Yasin AydoÄŸan