BaÅŸlamak, istikamet, samimiyet, istikrar. BÄ°SÄ°

Başlık herhangi bir dilde anlamı olan bir kelime değildir. Ne olduğunu anlatacağım, fakat bilinmelidir ki bazıları için hayatlarında sorabilecekleri en önemli sorunun, aradıkları en kritik hususun cevabına aittir.

Dört altın, dört sihirli, dört müessir kelimenin baş harfleridir. Başlamak, İstikamet, Samimiyet ve İstikrar.

Fıtratın insanlığını, fıtratın hayatını, fıtratın itminanını, fıtratın adaletini, fıtratın ilişkilerini bilenler; bunların tasavvuruna ve inancına sahip olanlar, bunların perspektifinden, yaşadıkları hayatı, içerisinde bulundukları şartları okuyunca, onlara razı olmazlar. Onların fevkindekileri, hakikilerini, sahicilerini arzu edip, talep ederler; kendileri için, ülkeleri için, insanlar için, çocukları için, torunları için...

Şimdiye kadar okudukları, bildikleri, duydukları, düşündükleri şeylerle, yani mevcut donanımları ve halleriyle, fıtratın halini inşa etmelerini mümkün kılacak olanın; hayatın her anında, karşılarına çıkacak her durumda; en doğru, isabetli, hikmetli kararlar alıp, davranışlar sergilemek olduğunun bilincindedirler. Bunun için, adı faaliyet olan bütün etkisiz şeylerden ve bunları besleyen meselesiz usul ve ekollerden yüz çevirmişlerdir.

Bir ivme arıyorlardır, bir ilk ivme. Biliyorlardır ki bu ivmeyle, bugüne kadar biriktirdikleri kaynaklar harekete geçecek ve bugüne kadar biriken sorunları çözmeye başlayacaklardır.

Bu ivme BİSİ idraki, şuuru, kararı, motivasyonu olacaktır. Başlayacaklar; yüzlerini istikamete dönecekler, samimiyetin bütün anlam ve şubeleri ile samimi olacaklar; içerisinde sabrın bütün mana ve ruhunu taşıyan bir istikrarla, durmadan, vazgeçmeden, devam edeceklerdir. Bu hal, bu zamana kadar şahit oldukları etkisiz faaliyetlerden farklı olan müessir mücahedeyi tarif etmektedir.

Ayrıca bilmektedirler ki; özgün biçimde farkına vardıkları sorunları ancak kendileri çözmek mecburiyetindedirler. Riskleri sadece kendileri elimine edebilirler ve ihtiyaçlarını da kendileri gidermek zorundadırlar.

Yine bilmektedirler ki; eğer bunlar özgün ve farklı sorunlar, riskler ve ihtiyaçlarsa; bu durumda özgün ve farklı usuller ve yaklaşımlar gerekli olabilir. Eğer buna ilişkin hazırda; bilgi, usul, tecrübe yoksa bu kere bunları da kendileri kotarmak zorundadırlar.

İşte, bunları nasıl gerçekleştirip sorunları nasıl çözecekleri; bunlar için gerekli olan ihtiyaçları nasıl giderecekleri sorularının cevabı; Başlamak, İstikamet, Samimiyet ve İstikrar sözcükleri ile bulunabilecektir.

Öncelikle, bunları baÅŸarabilmek için hâlihazırda potansiyel kaynaklarının olduÄŸuna inanmaları gerekmektedir. Bu kaynağı harekete geçirebilmek için, "baÅŸlamak" gerekmektedir. Ancak bunun öncülü de yüzleri "istikamete" çevirmektir. Ä°stikameti belirleyen temel kodlar; hakikat, fıtrat ve hikmet hükümleridir. Sonra sıra, yolda olmak, yolda kalmak ve muhafaza olmaya gelir.

Bunun lazım ÅŸartı "samimiyettir". Samimiyet; niyeti, kaynağı, aidiyeti, talebi, hazırlığı, ameli ve bu cümleden olanları içermektedir. Süreç bundan sonra; yeniden bilinecekler, bulunacaklar, yapılacaklar ve olunacakların yoludur. BaÅŸka bir deyiÅŸle, bunların hepsinin en doÄŸrusunun, hikmetlisinin, kâmilinin bulunacakları yoldur. Yani, soyutları, zanları, yapmayacaklarını söylemeye benzemez. Bulana kadar, defalarca, bıkmadan, vazgeçmeden aramayı ve denemeyi, bu duruma da baÅŸarısızlık ve umutsuzluk olarak bakmamayı icap ettirir. Bunun için de sabrın her çeÅŸidi ve ÅŸubesiyle sabrı ve "istikrarı" gerektirir.

Bu, arayanların, talep edenlerin, meselesi olanların, ciddi ve samimilerin gireceği yol, ilgileneceği usuldür. Muhtemelen bunlar, görebilecekleri her yere "BİSİ" yazacaklar ve bunlara uzun uzun bakacaklar, tefekkür edecekler ki; gözlerini kapattıklarında bu kavramı görsünler ve idrak etsinler.