Sosyal Medya

Makale

Heyhat..!

Gençtik, toyduk.

İslam’ın, imanın tadını almıştık.

Allah'a kul olmak ve rızaya ulaÅŸmak üzere yola çıkmıştık.

Nereden ve nasıl gideceğimizi pek bilmiyorduk.

Koca koca adamlar yolumuzu kestiler;

Biz hocayız, abiyiz, ÅŸeyhiz, mollayız, profesörüz...

"Sizi İslam'a, Allah'a ulaştıracağız" dediler.

Büyük bir sevinç ve umutla ellerinden tuttuk.

O sohbet senin bu konferans benim deyip yıllarca koşup durduk.

Önümüze konan kitapları hatmettik; kasetleri ezberledik.

Bir baktık ki azımız hariç İslam'dan fersah fersah uzaktayız.

İslam diye, önümüzdeki rehberlerin heva ve heveslerine yapışıp kalmışız.

Allah'a muttaki bir kul olduÄŸumuzu düÅŸünürken meÄŸerse rehberlerimizin birer gönüllü silahÅŸoru, kurÅŸun askeri olmuÅŸuz.

İslam kavgası sandığımız şey rehberlerimizin ikbal kavgasından başka bir şey değilmiş.

Peygamber ne yapsın;

Veda hutbesinde sıkı sıkıya uyarmamış mıydı?

"Kuran'a ve Sünnetime sarılırsanız sapkınlığa düÅŸmezsiniz..." diye.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.