Sosyal Medya

Makale

Kur'an Her Zaman Hidayete Erdirir mi?

Elbette Kur’an kiÅŸiyi mutlaka hidayete erdirir. Lakin bunun ÅŸartları var.

Etrafa baktığımızda, (Güya) Allah adına cinayet iÅŸleyenler de, ÅŸirk içinde yüzenler de, “Namaz yoktur” diyenler de, küfre hizmet edenler de, Allah’a Salih kul olanlar da hep Kuran’dan delil getirirler.

Bu da gösteriyor ki her Kuran okuyan Kuran’dan aynı ÅŸeyi almıyor. 

Başka bir deyişle Kuran herkese kendini açmıyor.

Kuran ayetleri okunduğunda kiminin imanı artarken kiminin de küfrü artar. İlahi bir kitap (vahiy) olmanın özelliğidir bu.

“Onlardan seni dinleyenler var. Ancak biz, onu anlamamaları için kalplerinin üstüne örtüler kulaklarına da bir ağırlık koyduk. Onlar bütün mucizeleri görseler yine de ona iman etmezler…”  (En’am:25) 

Kuran, isteyene istediÄŸini verir. Hidayet isteyene hidayeti; kuruntularını/sapkınlığını Kuran’a söyletmeye çalışana da onu verir.

Åžu da var ki; kuruntularına/sapkınlığına delil arayanlar Kuran’dan ziyade ayetlerin teviline, israiliyata/menkıbelere ve uydurma hadislere daha çok raÄŸbet ederler.

Sadece fikri sapkınlara deÄŸil, fikri doÄŸru olsa bile duruÅŸu yanlış olanlara da Kur’an kendini kapatabiliyor.

Kibirli olanların ve kendini müstaÄŸni (bilgisini/sahip olduklarını yeterli) görenlerin de Kuran’dan nasibi azdır.

Kuran kime kendini açar?

Allahualem, Kuran’a samimiyetle ve tam bir teslimiyetle yaklaşıp önünde diz çökenler Kuran’dan hidayet umabilirler.

Bazı ilahiyatçı ve hocaları dinlerken kimi zaman öyle üstten cümleler kuruyorlar ki sanki vahiy inerken kendisi Cebrail’e eÅŸlik ettiÄŸini sanıyorsun.

Bazı Müslümanlara bakıyorsunuz sanki dinin (Ä°slam’ın) müntesibi deÄŸil de sahibiymiÅŸ bir hava içinde.

Oysaki Kuran’da onlarca kez geçen bir ibare var:

“Dinen muhlisan/Dini Allah’a has kılmak…”

Yani dini/Ä°slam’ı/Kuran’ı kendi heva ve heveslerimiz doÄŸrultusunda yontmaya kalkışmadan olduÄŸu gibi/indiÄŸi gibi kabul etmek diyebiliriz buna.

Zaten insanoğlunun vahiyle/dinle olan tarihi sürecine baktığımızda şunu görüyoruz:

İnsanoğlu sürekli şekilde inen vahyi tahrif etmeye, kendi heva ve hevesi doğrultusunda yeniden inşa etmeye meyillidir.

O zaman ÅŸu sorulabilir:

Din’i Allah’a has kılmak nasıl olur?

Bunun ruh hali Ankebut 65. ayet ve Lokman 32. Ayetlerde görmek mümkün:

“Gemiye bindiklerinde dini yalnız Allah'a has kılarak yalnız O'na dua ederler. Sonuçta onları karaya çıkarıp kurtarınca hemen ortak koÅŸarlar.” (Ankebut:65) 

“DaÄŸlar gibi dalgalar insanları kuÅŸattığı zaman, dini tamamen Allah'a has kılarak O'na yalvarırlar; onları karaya çıkararak kurtardığında, içlerinden bir kısmı doÄŸru yolda kalır. Zaten ayetlerimizi bilerek ancak hain nankörler inkâr eder.” (Lokman:32)

Bir insan bir felakete yakalandığında Allah’a dönüşü/boyun büküşü ne ÅŸekilse aynı ÅŸekil ve ruh hali ile Kuran’ın önüne diz çökerse Kuran o kiÅŸiye kendini açacaktır (biiznillah).

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.