Sosyal Medya

Makale

KURBAN ALLAH YOLUNDA FEDAKARLIK ÅžUURU

Kurban, sözlükte mastar olarak “yaklaÅŸmak” isim olarak da “Allah’a yakınlık saÄŸlamaya vesile kılınan ÅŸey” anlamına gelir. Kurban, maddi ve manevi her türlü yakın olma yaklaÅŸma anlamını içerir. Yani kulun her ÅŸeyiyle Allah’a yaklaÅŸmasıdır.

Kurban kesiminde Allah’a ulaÅŸacak olanın kan ve et olmayıp ancak samimiyet ile Allah’a yöneliÅŸ demek olan takva olduÄŸunun belirtilmiÅŸ olması, bu ibadetin maksadını belirtmiÅŸ oluyor.

“Onların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır, fakat O’na sadece sizin takvanız ulaşır. Sizi hidayete erdirdiÄŸinden dolayı Allah’ı büyük tanıyasınız diye O, bu hayvanları böylece sizin istifadenize verdi. Güzel davrananları müjdele.’’ (Hac 22/37)

Ä°man ve baÄŸlılık ispat ister. Yani insanların, Rabbiyle olan iliÅŸkilerinde O’nu her ÅŸeyden daha çok sevdiklerini ispatlamaya ihtiyaçları vardır. Bunu ispatlamanın yolu Allah’a kurbanlar sunarak, O’nun yakınlığını, sevgisini ve rızasını kazanmaktır. Fakat Allah, kullarının ibadetleri de dahil herhangi bir ÅŸeye muhtaç olmaktan müstaÄŸnidir.

Kurban, evrensel bir Tevhit eylemidir. Hakiki bir imanın tezahür etme biçimlerinden olan bu ibadet, Tevhit dini Ä°slam’ın en bariz ÅŸiarlarındandır. Bu ÅŸiar Allah’a yaklaÅŸmak için sonunda iflası olmayan bir ticaret yaparak, yeri geldiÄŸinde malı-mülkü yeri geldiÄŸinde kanı-canı cennet karşılığında borç vermeyi de ifade etmektedir.

Kurban, sevdiklerimizden Rabbimizin hoşnutluğunu gözeterek vazgeçebilme bilincine ermektir.

Hz. Adem’in iki oÄŸlu, iki yönü temsil eden, muvahhidler ve müşrikler, yani bütün insanlar yeryüzünde tabi tutuldukları sınavda sevdiklerinden, Allah için vazgeçebileceklerini ispat eden duyarlılığı gösterip göstermeyecekleri konusunda denenmektedirler. Ä°lahi denetim altında bir yarışa sokulmaktadırlar. Bu bakımdan kurban ibadeti, Allah için sevip O’nun için vazgeçme konusunda bir simge, bir örnek davranıştır.

Habil, elindeki imkanların içinde en sevdiÄŸinden Allah için kurban ederek, vazgeçerek karlı bir ticaret yapmış, Rabbinin rızasını kazanmıştır. Kabil ise, bencil, müstaÄŸni ve müstekbir davranarak en sevdiklerini kendine saklamış, hoÅŸlanmadıklarını Allah’a sunmuÅŸtur ve ÅŸirke düşmüştür. Allah’tan uzaklaÅŸmıştır.

Allah için sevdiklerimizi feda etmek:

Kurban, Allah için sevdiklerimizi feda etmenin, O’nun sevgisini ve hoÅŸnutluÄŸunu kazanmanın sembolüdür. Kur’an-ı Kerim, Hz. Ä°brahim ve Hz. Ä°smail’i, hayatta en sevdiklerini, Allah’ın rızası için feda etmede hiçbir kararsızlık göstermemiÅŸlerdir. Ä°kiside Tevhidi bilince sahiptir. Allah’ın yolunda fedakarlık ÅŸuuruna sahip olmadıkça imanımızı muhkem yapamayız. Hz. Ä°brahim, dünyada en çok sevdiÄŸi oÄŸlundan, Allah için vazgeçebilmekte, Hz Ä°smail Allah’ın emrine gönülden boyun eÄŸmektedir, feda edilmeyi göze almaktadır.

“Ve (Ä°smail babasının) tutum ve davranışlarını anlayıp paylaÅŸacak olgunluÄŸa eriÅŸince babası şöyle dedi: YavrucuÄŸum rüyamda seni kurban ettiÄŸimi gördüm bir düşün ne dersin. Ä°smail: Babacığım sana emredilen ne ise onu yap, inÅŸallah beni sabredenlerden bulacaksın.” (Saffat 37/102)

Kurban, Allah’ın rızasını elde etmek için, malı-mülkü feda etmek, canımızı Allah yolunda vermek, zamanı ve mekanı, makamı, ÅŸanı şöhreti feda etmek, nefsi istek ve arzuları reddetmektir.

Kurban ibadeti, yalnız Allah’a has kılınması ve onun için yapılması gerekir. Yalnız Allah’ın adının anılması bu dinin hayatın tamamının ÅŸirkin etkilerinden ve tortularından arındırmakla yetindiÄŸini gösterir. Çünkü bu din bütün ilkeleri amaçları ile ve bütün uzantıları ile birlik/Tevhit dinidir…

“De ki, şüphesz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi alemlerin Rabbi Allah içindir. O’nun ortağı yoktur. Bana sadece bu emirolundu ve ben Müslümanların ilkiyim.” (Enam 6/162-163)

Ä°nsanı, Allah’ı anmaktan alıkoyan her ÅŸeyin kurban edilmesi O’na yaklaÅŸma düşüncesinin zirvesini temsil eder. “Allah için namaz kıl ve kurban kes.” (Kevser 108/2) ayeti bizlere, namaz (dua) ve kurban kesmek, zaman, mekan, tarih-tabiatı ve insanın kendisini aÅŸarak Allah ve kul arasında, insan ve dini arasında, peygamberler ve inananları arasındaki asla ayrılmayan çok güçlü baÄŸlantının olduÄŸunu vurgular.

Kurban, insanın toplumsal öznesini geri kazanmasıdır. Kurban aracılığı ile, Allah ve insan arasındaki toplumsal bağlarının devamlılığını belirtir.

Kurban, insanın yaşama enerjisinin kökünde olan, ölüm düşüncesini doğru ve sağlıklı bir yolla karşılaması ve telafi etmesidir.

Kurban, var olabilmek için yok olmayı göze almaktır.

Kurban,mavera duygusunu pekiştirir. Sonsuzluğu avucumuzda tutmamızı sağlar.

Kurban hadisesi insana, simgesel düzeyde bize bütünlük arayışının varacağı teslimiyet durağında nelere gebe olduğunu fısıldar.

Kurban, Allah’ın ihtiyaç duyduÄŸu biÅŸey deÄŸildir. Kurbana ihtiyaç duyan Allah deÄŸil sadece insandır. Çünkü kurban insanın içine yerleÅŸmiÅŸ olan ve onu içten içe kemiren putları kırmasını saÄŸlayan insanı o putların ördüğü zindan duvarından kurtaran bir eylemdir.

Ali Åžeriati’nin deyimiyle, kurban, insanın içindeki putları, kötülükleri yok etmek için uygulanan eylemdir. Bunun yolu Hz. Ä°brahim gibi en deÄŸerli varlığını, muhtemelen insanın içine konulmuÅŸ ve insana özgürce tercihlerini yapmaktan men edebilen, görünür dünyasının kısıtlayıcı sınırlarının ötesini görmekten men edebilen baÄŸlarını feda etmektir. Bu nedenle kurban kiÅŸinin en deÄŸerli varlığını sembolize eder.

Müslümanın kestiği kurban, canının, evladının, malının neyi en çok seviyorsa onun sembolü olmaktatır.

İslamda kurban, kulun Allah ile ilk yapacağı menfaat pazarlığına malzeme olarak görülmez. Kurbanın özünde teslimiyet vardır ve bu teslimiyet her şeyden önce her türlü pazarlık mantığını dışlar.

Kurbana samimi yaklaşalım, ihlasla çağıralım, neyse artık kurbanımız elimizdeki bıçağa koşa koşa gelecek mi? Bıçak ki bir yüzünde sevinç bir yüzünde acı kurban vuslat sevincinden gözlerini kapayıp ben hazırım der mi?

Önce nefsini kurban eden kişi

Kurban ettiÄŸini sevdiÄŸinden emin misin?

Neyi kestiğinden, neden kesildiğinden, sevdiğin için mi kesiyorsun, sevdiğini mi kesiyorsun?

Sevdiğini kendi rüyan uğruna mı, yoksa başkalarının hayatını tatmin için mi kesiyorsun?

Hz. Ä°brahim’in ki bir rüyanın eseriydi, seninkisiyse riyanın!

Rüyan kadar kurban kesebilirsin

Rüyan ne ki kurbanın o olsun

Ne rüyam var ne de önümde kurbanım..!

Rüyasını gördüğümüz, samimiyetle niyet ettiÄŸimiz kurban, Allah’ın teklif ettiÄŸi hayata, düşünce tarzına, tavırlar bütününe yaklaÅŸtırır. Buna mukabil bu tercihi yapan, Allah’ın karşısındaki ÅŸeylerden uzaklaÅŸmış olur. Herkes tercih ettikleriyle bir yere yaklaşırken, sınırsızca baÅŸka bir yerlere uzaklaşır… Herkes hayatı bir kurban ve uzaklaÅŸma olarak yaÅŸar. Önemli olan kurban eyleminde, kimin neyi, kıble olarak seçtiÄŸi, kurbanı ne adına uyguladığıdır… Bu çevrede kurban insan var oluÅŸunun en temel düzeyidir. EÄŸer insan tercihlerinden ibaret ise, insan eylemine bir kurban olarak bakılabilir.

Kurban ibadetinin yapılmış olmasının kendiliÄŸinden etkisi insanları birbirine yakınlaÅŸtırır. Kurbanın kelime anlamının yakınlaÅŸma olmasının bu hikmetlerin sonsuz bereketine iÅŸaret ediyor. Neyin neye yakınlaÅŸmasıdır bu? Ä°nsanın Allah’a, insanın-insana, ruhun-bedete, gaybın-ÅŸehadete, dünyanın-ahirete, ölümün-hayata, kimliÄŸin-kimliÄŸe, zenginin-fakire, yaÅŸlının-gence, ırkların birbirlerine, Arabın- Aceme yakınlaÅŸması... Bütün bu yakınlaÅŸmalar kurban ibadetinin doÄŸrudan veya dolaylı etkileri dolayısıyla, fiilen yaÅŸanmasına ÅŸahit olduklarımızdır. Ä°nsanın kendisine bırakılsa, asla tercih etmeyebileceÄŸi bu yaklaÅŸmalar, kurban ibadetiyle birlikte kendiliÄŸinden gerçekleÅŸen ve insanın hayrının bulunduÄŸu sonuçlardır.

Kurban, insanın yeryüzündeki yolculuÄŸunda kaydedilmiÅŸ en çetin imtihandır. Bir imtihanın sonucunda insanın göze alabileceÄŸi en yüksek fedakarlıktır, buna karşılık alabileceÄŸi en yüksek ödüldür. Ä°nsanın Allah’a yaklaÅŸabildiÄŸi ÅŸerefli bir makam, bu fedakarlığın ödülüdür.

Hz. Ä°brahim’in destansı imtihanı, onu makamların en sevgilisine ulaÅŸtıran olay, o ÅŸekliyle sadece Ä°brahim’e nasip olmuÅŸtur. Sıradan insanların payına düşen onun ahdine sadık kalmaktır.

Kurban imtihanının, ÅŸeytan ayartmalarıyla sürekli iç içe olması gerçeÄŸi de tarihin hiçbir döneminde deÄŸiÅŸmez. Åžeytanın iÄŸvasıyla insanın sadakati arasındaki gel-gitler kurbanın tabiatındandır. Ãœstelik ÅŸeytanın Ä°brahim’i Mina’da defalarca ayartmak için yaptığı giriÅŸmlerin, baÅŸvurduÄŸu argümanların benzerleri güncellenerek ikna edici olmaya her zaman devam eder.

Kurbanı bilmek insanı, dolayısıyla Allah’ı bilmeyi getirir. Kurban bilgisinde zaafa düşmek, insandan da Allah’tan da uzaklaÅŸtırır.

Kurban ibadetinde, riyadan-gösterişten uzak durmak gerekir çünkü bunlar içinde gizli şirk taşırlar. Gösteriş yapma, kibirlenme gibi bir amacı varsa kesen kişinin, bu ona sevap değil günah getirir. Çünkü ibadet tevazü ittika ve ihlas ile değer kazanır.

Kurban, iki temel duygu arasında tercih yapmaktır. Sevdiğiniz mi, oğlunuz mu? Allah mı? Dünya malı mı? Ahiret mi? Allah için en sevdiklerinizden vazgeçmedikçe sınavı geçemiyorsunuz.

Rabbim bu zorlu sınavı geçenlerden eylesin bizleri vesselam…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.