Sosyal Medya

Makale

Allah'ın Gücüne Yaslanmak

Ä°nsanın zayıf olduÄŸuna dikkatimizi çeken Kur’an-ı Kerim’dir.

Acaba insanoÄŸlunun kendisi bunun ne kadar farkında? Bu konuda insanlar oldukça farklıdır…

Kendilerinde olmayan gücü, varmış gibi vehmedenler…

Sahip oldukları güç ile istikbar ve istiÄŸnaya yeltenenler…

Acziyetlerinin idraki ile Allah’a ihtiyaç duyanlar…

Sahip oldukları ile tekasür, tefahür ve tekebbür yolunu seçip güç temerküzüne gidenler tamah ve tuÄŸyan yolunu seçtiler… Elde ettikleri güce dayanarak insanlar üzerinde ilahlık taslamak sefaletine düştüler… Allah’ın gücü karşısında örümceÄŸin yuvasından daha zayıf olduklarını unuttular…

Aslında güçlü olma isteÄŸi insanda fıtridir…

Fakat insanın yanılgısı gücün kaynağı konusunda olmuÅŸtur…

Güçler üstü Güç’le irtibata geçerek gücüne güç katması gereken insanoÄŸlu yanlış tercihlerle hüsranını hazırladı…

Askeri, siyasi, iktisadi, fiziki, maddi güce takılı kalan beÅŸer, “En güzel Vekil”den koptu… Ehad ve Samed olanda karar kılması gerekirken evlat, emval ve emlakla övünür oldu…

Sayısal, fiziksel, kitlesel ve parasal gibi görece güçler insanoÄŸlunun gözünde büyüdü… Bunlarla oyalandıkça oyalandı…

Görünene takılı kalan gözler gaybi güçlere yabancılaÅŸtı… Bu defa ÅŸer güçlerin ve güç odaklarının maÄŸduru ve mazlumu olmaya baÅŸladı…

Güce tapınan yani kuvvetin kullarında insanlığın tüm deÄŸerleri iflas etti…

Gücün mantığı buydu… Daha güçlü olanın zayıfı ezmesi esastı…

Sonluların gücüne güvenenlerin sonu da sadece helak oldu…

GeçmiÅŸte gücünü statüsünden, kariyerinden, iktidarından, asaletinden, nüfusundan alanların bugün artık esamesi okunmuyor…

Gördüklerimiz gücün zevalidir…

Çare mi?

Allah ile güçlenmektir… Yani Allah’a ihtiyaç duymaktır… O’nunla iyi olmaktır… O’nunla ilgili olmaktır… O’nunla iletiÅŸim kurmaktır…

Mümin Rabbi ile güçlüdür… O’nunla güzeldir… O’nunla yücedir…

Ayaklarını yere vura vura Kâbe’ye yürüyen Mekke’deki o ilk 40 kiÅŸi gücünü nereden alıyordu?

Bedir’deki 313’ün gücünün referansı kimdi?

Allah ile güçlenince artık güven bulursunuz… Ve de güven verirsiniz…

Çünkü Vekil O… Veli O… Kefil O…

Söz konusu olan Allah ise gerisi teferruattır…

Peki, biz; Allah ile nasılız?

Allah ile olmak için çırpınıyor muyuz? O’na odaklanıyor muyuz?

Adanmışlık ruhu ile O’na yöneliyor muyuz?

Allah ile güçlenmek imanla dolmaktır… Ä°hlâsla durulmaktır… Takva ile doymaktır… Namazla doÄŸrulmaktır… Cihadla doÄŸmaktır… Zikirle dayanmaktır…

Ä°nkıyad, itimat, itisam, itaat, ibadetimiz sadece O’na…

Namaz, dua, zikir, istiÄŸraf, hamd, şükür, tefekkür, tevekkül, tilavet, teheccüd yani sadece O’na teveccüh…

Yani iç dünyaları delik deşik, Allah ile ilişkileri sorunlu insanların dış dünyayla derinlikli iletişim kurabilmeleri mümkün mü?

Ruhumuzu güçlendirmek… Kalbimizi güzelleÅŸtirmek…

Peki, Allah’a raÄŸmen bunu yapabilir miyiz? Asla…

Åžimdi; Gerçekten Allah’a ihtiyaç duyuyor muyuz? Yoksa kendi yeterliliÄŸimize mi hala güveniyoruz?

Allah’a muhtaç olanların, Allah’a yöneliÅŸi nasıl olmalı?

Åžayet Allah yardımını keserse, “ne haliniz varsa görün” derse, ne yapabiliriz?

Allah’a mesafe koymak ne haddimize?

Allah ile güçlenmek istiyorsak, Allah’ı gücendirmemeliyiz…

O’na güvenmeliyiz… Sürekli gündemimizde tutmalıyız…

Ä°ÅŸte Rasulullah’ın uyarısı: Ä°bni Abbas (ra) şöyle buyurdu: “Ben bir gün Rasulullah (sav)’ın arkasında idim bana şöyle buyurdu: “Ey çocuk! Ben sana birkaç ÅŸey öğreteyim. Allah (cc)’ı gözet ki, Allah da seni gözetsin. Allah’ı (dinini) koru ki, Allah da seni korusun. EÄŸer birisinden isteyeceksen sadece Allah’tan iste. Birisinden yardım dileyeceksen sadece Allah’tan yardım dile. Bil ki, bütün ümmet sana fayda vermek için toplansalar, ancak Allah’ın yazdığı ÅŸeylerde fayda verebilirler, bundan baÅŸka hiçbir fayda veremezler. Yine bütün bu ümmet sana zarar vermek için toplansa, Allah’ın dilediÄŸinden baÅŸkasını veremezler. Zira kalemler kaldırılmış, sayfalar kurumuÅŸtur.” (Tirmizi)

Evet, Allah’ı gözet ki Allah da seni gözetsin…

Allah’a deÄŸer ver ki deÄŸer bulasın…

Allah’ın sınırlarını koru ki Allah da seni korusun…

Allah’ın gündeminden düşürme ki Allah’ın gündeminden çıkmayasın…

Allah’ın davasına yardım et ki Allah da sana yardım etsin…

Allah ile ilgili olmak… Allah için olmak… Aidiyetini Allah’a arz etmek… Bu baÄŸlamda;

Allah’a baÄŸlanmak… Allah ile barışık olmak… Allah ile birlikte olmak… Allah merkezli bir hayattan sapmamak ve ÅŸaÅŸmamak…

Allah’a iman ettikten sonra, Allah yokmuÅŸ gibi davranamayız… Canımızın istediÄŸi gibi yaÅŸayamayız… Bizim için baÄŸlayıcı olan Rabbimizin istekleridir… Arzularımızı Allah’ın ahkâmına baÄŸlanmak zorundayız…

Peki, Allah ile seviyeli, nitelikli bir irtibatı nasıl kurabiliriz?

Ebu Hureyre (ra)’den rivayetle; Rasulullah (sav) buyurdular ki: Allah Teâlâ şöyle buyurdu: “Kim benim veli kuluma düşmanlık ederse ben de ona harp ilan ederim. Kulumu bana yaklaÅŸtıran ÅŸeyler arasında en çok hoÅŸuma gideni, ona farz kıldığım ÅŸeyleri eda etmesidir. Kulum bana nafile ibadetlerle yaklaÅŸmaya devam eder, sonunda sevgime erer. Onu bir sevdim mi artık ben onun iÅŸittiÄŸi kulağı, gördüğü gözü, tuttuÄŸu eli, yürüdüğü ayağı olurum. Benden bir ÅŸey isteyince onu veririm, benden sığınma talep etti mi onu himayeme alır, korurum.” (Buhari)

Tüm rabbani teklifler, nebevi tembihler bizim için…

Bizi Rabbimizin rızasına taşıyacak yol haritası, anlam dünyası önümüzde duruyor… Ancak bu ameli pratikler üzerinden Allah’a yol bulabiliriz… Kuru söylem, içi boÅŸ temenni, uç ve uçuk yorum ve teviller, ÅŸekli ve sathi bir takım ritüellerle Rabbe vuslat mümkün deÄŸil…

Deruni bir Ä°slami hayat, kalbi ve hasbi bir çırpınış, dolu ve duru bir duruÅŸ ile vahye tanıklığımızı toplumsallaÅŸtırabiliriz…

Bizi Allah ile birlikte kılacak, bizi güçlü kılacak kalıcı güzelliklere, (bakıyatussalihat)’a sahip deÄŸilsek sonumuz hüsran ve hicran olacaktır.

Gerçekten Allah kimlerle beraberdir, biliyor muyuz?

“Allah müminlerle beraberdir…”

“Allah sabredenlerle beraberdir…”

“Allah muttakilerle beraberdir…”

“Allah muhsinlerle beraberdir…”

“Kiminle beraber olduÄŸunu söyle, sana kim olduÄŸunu söyleyeyim” sözü sıradan bir tespit deÄŸil…

Ä°drak ettiÄŸimiz günler yani yoÄŸun ibadet iklimi; üç aylar…

Allah ile güçlenmek için bundan daha güzel bir fırsat olabilir mi?

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.