Sosyal Medya

Makale

Mûsıkî haram demedim

Melih Aşık önceki günkü köşe yazısında benim, mûsıkîye mutlak mânâda haram dediğimi yazmış. Helâller Haramlar isimli kitabımdan bu konuda ne yazdığımı aşağıda okuyunca bakalım özür dileyecek mi?

“Mûsıkî veya müzik (semâ’, ğınâ) kadın veya erkek tarafından ses ve âlet (çalgı) ile icrâ edilen malûm san’atın bütün ÅŸubelerine şâmildir. Ä°slâmî hüküm bakımından bu ÅŸube ve ÅŸekiller arasında fark vardır. Ayrıca müziÄŸin icrâ edildiÄŸi yer ve maksadın da hükme tesiri söz konusudur.

Müziğin hükmünü tayin eden delillere geçmeden önce fıkıh mezheplerinin telâkkisini özetleyelim:

1. Hanefî mezhebine göre mûsıkî icrâsı ve bunu dinlemek haramdır. Bu hüküm, değnek ve çubuğun bir yere âhenkli bir şekilde vurulmasını dahi içine almakta ve haram saymaktadır.

Hükmün bazı istisnâları vardır: Savaşta vurulan kös ile düğünlerde çalınan tef.

Müzik baÅŸkalarına dinletmek için deÄŸil de kendini dinlendirmek ve yalnızlığı defetmek için yapılırsa Ä°mam Serahsî’ye göre caizdir; Merginânî’ye göre bu da haramdır.

Ä°mam Ebû-Yusuf’a sormuÅŸlar: Düğün dışında, meselâ kadının ve çocuÄŸun kendi evinde tef çalmasına ne dersin? Åžu cevabı vermiÅŸ: Bunda kerâhet yoktur. Aşırı oyun ve teÄŸannî olursa onu mekruh görürüm.

Hanbelî mezhebi bu konuda -genel çizgileriyle- Hanefî mezhebi gibidir.

2.Ä°mam Şâfiî ve Mâlik’ten ikiÅŸer görüş nakledilmiÅŸtir. Bunlardan birine göre bu iki imam müziÄŸi mekruh saymışlar, diÄŸerine göre ise -yanında bir haram iÅŸlenmediÄŸi, harama âlet edilmediÄŸi takdirde- mübâh görmüşlerdir. Şâfiî mezhebinden Gazzâlî ile Malikîler'den Kettânî’nin görüşlerine aÅŸağıda daha genişçe yer verilecektir.

3.Zahiriyye mezhebi ile genellikle Sofiyye tarikatları mûsıkînin bütün nevileriyle mübah olduğunu müdâfaa etmişlerdir.

Mûsıkînin lehinde ve aleyhinde görüş bildiren fıkıh bilginleri bazı âyetlerle istidlâl etmişlerse de (Lukmân:6; Zümer:18) bunların mûsıkîyi hedef aldığı kesin değildir.

Hadislere gelince, Rasûl-i Ekrem’in (s. a. v.) düğün, bayram, karşılama gibi münasebetlerle icrâ edilen müziÄŸi tasvip ettiÄŸi, düğünlerde bunu teÅŸvik eylediÄŸi saÄŸlam rivayetlere istinat etmektedir.

Ayrıca müziğin (bir harama âlet edilmeden yalnızca saz ve ses müziğinin) haram kılındığına dair sahih hadisin bulunmadığı uzmanlarınca söylenmiştir.

Faslı Abdulhayy el-Kettânî, Hz. Peygamber devri kültür ve medeniyetinden bahseden iki büyük ciltlik eserinde (et-Terâtibu’l-Ä°dâriyye) mûsıkîye 25 sayfa ayırmış, bütün çeÅŸitleriyle caiz olduÄŸunu gösteren deliller getirmiÅŸ, bu mevzûda yazılmış 20 eserin ismini vermiÅŸtir. Bu müellifin tespitine göre sahâbeden Ömer, Osman, Abdurrahman b. Avf, Ubeyde b. el-Cerrâh, Sa’d b. Ebî-Vakkas, Ebû-Mes’ûd, Bilâl, Abdullah b. ez-Zübeyr, Hassân, Ä°bn Amr, el-Mugira b. Åžu’be gibi zevâtın müzik dinledikleri rivayet edilmiÅŸtir.

İmam Gazzâlî, İhyâ isimli eserinin 35 sayfasını bu meseleye ayırarak bütün söylenenleri tahlil etmiş, delilleri karşılaştırmış ve şu neticeye varmıştır:

Mûsıkî ister ses ister âlet ile olsun tek hükme bağlı değildir: Haram, mekruh, mübah ve müstehab olabilir.

a. Dünya arzusu ve şehvet hisleri ile dolup taşan gençler için yalnızca bu duyguları tahrik eden müzik haramdır.

b. Vakitlerinin çoğunu buna veren, iştigâli âdet haline getiren kimse için mekruhtur.

c. Güzel sesten zevk alma dışında bir duyguya kapılmayan kimse için müzik mübahtır, serbesttir.

d. Allah sevgisi ile dolup taşan, duyduğu güzel ses kendisinde yalnızca güzel sıfatları tahrik eden kimse için müstehabdır.

Gazzâlî, incelemesini sürdürürken müziğin duruma göre ya mübah veya mendûb olduğunu, onu haram kılan şeyin kendisi değil, dıştan ârız olan beş sebepten ibaret bulunduğunu ifade ederek şöyle devam ediyor:

1)Åžarkı söyleyen kadın olur, dinleyen de kadın sesinin ÅŸehvetini tahrik edeceÄŸinden korkarsa dinlemek haramdır. Burada haram hükmü müzikten deÄŸil, kadının sesinden gelmektedir. Aslında kadının sesi haram deÄŸildir; ancak ÅŸehveti tahrik ederse Kur’ân okumasını bile dinlemek haram olur.

2) Müzik âleti içki meclislerinin sembolü olan âletlerden ise bunu kullanmak haram olur; diğerleri mübah olmakta devam eder.

3) Şarkı ve türkünün güftesi bozuk, İslâm inancına ve ahlâkına aykırı ise bunu müzikli veya müziksiz söylemek ve dinlemek haramdır.

4) Gençliği icabı şehevî duyguların mahkûmu olan bir kimse aşırı derecede müziğe düşer, müzik onun yalnızca cinsî arzusunu tahrik ederse onun müzikten uzak durması gerekir.

5) Sıradan bir insanın müzik ÅŸehvetini de ilâhî aÅŸkını da tahrik etmediÄŸi halde bütün vakitlerini alır, onu baÅŸka iÅŸlerden alıkoyarsa yine haram olur.”

Ayrıca siteme (www.hayreddinkaraman.net) bakılırsa orada benim, Gazzâlî gibi düşündüğüm açıkça görülür.

kaynak: Yeni Åžafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.