Sosyal Medya

Makale

Anlamadan bilme ihtimalim bilmeden anlama ihtimalim kadar mı?

Bismihi Tebarek ve Teala


Bilginin ortaya çıkmasında subje ve obje arasında karşılıklılık iliÅŸkisi vardır. Yani karşı karşıya olmak. (iç-içe,yan-yana,ard-arda v.b  olması farklı saiklerle ilgilidir neden-sonuç iliÅŸkisi farklılaşır) Aradaki iliÅŸkiyi bilgi bağı dediÄŸimiz akt'lar ÅŸekillendirir ve mahiyet kazandırır.

Belli başlı aktlar ; düşünme , algı ,anlama , açıklama aktlarıdır. Bu bağlar üzerinden mesafe korunduğunda elde edilen bilgi nötr veyahut nötre yakın bir anlam kazanır. Bilen ve bilinen kendi varlıklarını kendillerini birbirlerinden uzak tutarak korurlar ve yine bu noktada bilen subjektif bir düşünmeye evrilir. Burada bir paradox olmalı değil mi? hem nötre yakınlaşıyor hemde subjektif bir anlam kazanıyor. Zira insan için nötr olma durumu kemale doğru hareket etme noktasında negatif bir zemin oluşturur. Mutlak nötr olma durumu insanı hayvandan daha aşağıda konumlandırmasa da en fazla kemal noktası hayvan olma seviyesine çıkabilir.

 

Düşünme, zihinsel bir faaliyetttir. Temelinde soyutlama var ve bunu kavramlarla gerçekleştiriyoruz. İnsan sadece aklı ile mi düşünür. Düşünmenin her merhalesinde akıl vardır fakat aklın beslenme kaynakları değiştikce etki alanı ve yoğunluğu farklılaşır. Akıl, karşısına alabildiğini altına alabilir ve fakat üstünde olana karşı güçlü olduğu söylenemez. Akıl izlesede iz bırakamaz. Akıl parçalamak zorundadır. Zeka aklın kılıcı, aşk aklın kınıdır. Akıl, hedef belirlesede tek başına yön belirleyemez. Bizim akla ve akıldan daha fazla olan aşk'a ihtiyacımız var. Hafızın dediği gibi ''aşık olmaya bak,dünyanın sonu geliverir. Daha varlık alemi maksadını gerçekleştirmeden.''

KardeÅŸ, aÅŸk deyince hemen burun kıvırma, burnun aÅŸkı misk-i amberde gizli deÄŸil midir. Akıl,güle varmak istesede gülün kokusuna talip deÄŸildir. Akıl aÅŸka düşmeli düşününce.  


Bizim düşünce ürettiÄŸimiz ile ilgili kuÅŸkularım var. Aklımız, bize hazır sunulan parçalanmışlıklar üzerinden gündemin gerisine düşüyor. Bulmacayı biz hazırlamıyoruz. Hangi yolu takip edersek peyniri buluruz mesabesinde bize rüşvet babında hediyeler ile yalancı zaferler yaşıyoruz. Evinde define olduÄŸunu zanneden evini harabe görürmüş. ÇoÄŸunun elinde balyoz defineye ulaÅŸmak için evleri yıkıyorlar. ''indirilen din'' diye  tüm duvarları indiriyorlar, ''uydurulan din'' diye tüm kiriÅŸleri dağıtıyorlar. Toki mantığına hapsolmuÅŸ sefaletimiz sefihliÄŸe evriliyor. Define avcılığına soyunmuÅŸluk acımasız küstahlığımızı kabartıyor. BomboÅŸ bir medeniyet tasavvuru! kapitalizm-sosyalizm arasında dini alanı bir tarafa doÄŸru zorlayan antiteze savrulmuÅŸ kamusalcılık! Modern insan prototipine giydirilmiÅŸ kudüs hüznü! Ä°htiraslarımız itirazlarımızın önüne geçti. Bizi biliyor dünya müstekbirleri çünkü hiç bilinmeyenimiz yok.

Çünkü aşkımız yok.

 

Ä°ÅŸ iÅŸten geçtikten sonra,eyvah! diyerek koÅŸacaksın lakin nafile

Bir haline bak birde aldığın kefile Ã¶rülmüş duvarlar, tünemiÅŸ kuÅŸlar yosunlar kadar sağır

Ve ÅŸimdi bir hal ki yiyor seni ağır ağır doÄŸu ya da batı kurtuluÅŸ deÄŸil 

Yalnızca aldatmaca, bir serap heyhat!

Su önünde duruyor hani nerede kap.

Kandırdılar seni Ä°slam sadece ÅŸudur veya  sadece budur diye

Ä°ttiler seni binaların nem kokan soÄŸuk sessiz köşelerine oysa

Kartalsın ne işin var kafeste!

Haline belki sende gülersin aheste aheste

BirÅŸeyle gidiyor birÅŸeyler eriyor attığın her adımda aldığın her nefeste

Artık hayaller kumsalda bitiyor

Attığın taşlar sekmiyor eriyik olmuş gri kokan denizde

Daha umut var muhakkak

Ä°yiler ve iyilikler varolduÄŸundan

Balıklar bilmesede...

we's-selam

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.