Sosyal Medya

Makale

Yoksulluk ve çaresi

En tartışılmaz insan hakkı yaşama hakkıdır; yaşama hakkından maksat yarı aç yarı tok sürünmek değildir, tabîi ihtiyaçlarını gidererek yaşamaktır. Bugün dünya üzerinde yaşayan insanların; inançları, dünya görüşleri ne olursa olsun bütün insanlar için böyle bir yaşama imkânını sağlamak ödevleri vardır ve bu her şeyden önce bir insanlık ödevidir. Ödevin ihmâl edilmesi, umursanmaması, bu yüzden milyarlarca insanın yarı aç ve ihtiyaç içinde yaşamaya mahkûm olmaları, namus ve özgürlüklerinden feragat etmek mecbûriyetinde kalmaları bir insanlık suçudur.

Zengin toplulukların ve fertlerin, baÅŸkalarının giderek daha da yoksullaÅŸmaları pahasına servetlerini arttırmaya; refah, israf ve sefahat içinde devam etmeleri vicdanlarını sızlatmıyorsa Allah onlardan bunun hesabını soracaktır. “Ben O'na inanmıyorum ki...” diyenler de öte dünyadan önce burada, ya yoksullar eliyle veya baÅŸka yollardan cezâlarını çekebileceklerini unutmasınlar.

Ä°nsan hakları belgelerine, övünülen Batı deÄŸerlerine, ahlakı, sevgi ve merhameti her ÅŸeyin önünde tuttuklarını iddia eden Hristiyanlara… raÄŸmen Batı, aÅŸağıda rakamlarını sunacağım facianın baÅŸ sebebi olduÄŸu için ahlaktan, insanlıktan ve evrensel deÄŸerlerden sınıfta kalmıştır.

Birleşmiş Milletler'de yoksulluk ve sağlık konularında hazırlanmış bir rapora göre dünya nüfusunun yarısı, günde 2 dolardan az bir parayla geçinmeye çalışıyor. Günde 1 dolardan az bir parayla yaşamaya mahkum olanların sayısı ise 1.2 milyar. Bu insanlar açlık, hastalık, cehalet ve işsizlik gibi sorunların yanı sıra yeterli gıda, temiz içme suyu ile eğitim, sağlık ve çağdaş enerji hizmetlerinden yoksun yaşıyorlar.

GeliÅŸmiÅŸ ülkelerde yaÅŸayan yoksul kiÅŸilerin sayısı küçümsenmeyecek düzeylerde iken yoksulluk genellikle geliÅŸmekte olan ülkelerde görülüyor. “GeliÅŸmekte olan ülkeler” diye nitelenen bu ülkeleri Batı yıllarca istiyla etti, maddi deÄŸerlerini çaldı, manevi deÄŸerlerini de tahrip etti. Alacağını aldıktan ve yapacağını yaptıktan sonra iÅŸbirlikçilerini iktidara getirerek sözde çekilip gitti. Ä°ÅŸte bu “geliÅŸmekte olan ülkeler”de yaÅŸayan yaklaşık 4.6 milyar insanın, 800 milyonu, normal, saÄŸlıklı ve faal bir yaÅŸam sürmeye yetecek gıda alamıyor.

Bu kişilerin 850 milyonu okur-yazar değil, 1 milyarı temiz sudan yoksun olarak hayatını sürdürüyor, 2.4 milyarı ise temel sağlık hizmetlerinden yararlanamıyor. Gelişmekte olan ülkelerde her yıl, 5 yaşından küçük 11 milyon çocuk önlenebilir hastalıklar yüzünden hayatını kaybediyor.

Batı bir de köleliÄŸi kaldırmakla övünüyor. KöleliÄŸi statü olarak derhal kaldırmayıp zaman içinde tüketmeyi öngören Ä°slam getirdiÄŸi köle haklarıyla fiilen 15 asır önce kaldırmış ve şöyle demiÅŸti: “Kimin yanında bir köle kardeÅŸ varsa ona kendi yediÄŸinden yedirecek, giydiÄŸinden giydirecek, gücünün üstünde iÅŸ ve yük vermeyecek, 'kulum kölem' demeyecek, 'kardeÅŸim, evladım' diyecek…”.

Peki köleliği kaldırdıklarını ilan edenlerin ve onları taklit edenlerin dünyasında durum nasıldır; onu da yarınki yazıya bırakalım.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.