Sosyal Medya

Ali Haydar Haksal / Politika ve Hayat

Ali Haydar Haksal / Milli Gazete



Gündelik hayatta yaÅŸananlar ile onun dışında seyreden arasında farklar var. Politik söylem, politikayı sürdürenlerin bir sığınma veya savunma aracı. Toplumların gidiÅŸini belirleyen yönetenlerin oluÅŸturduÄŸu hava, ya da görünüm insanları etki altında tutma, yönlendirmeye dönüktür. Pragmatisttir, çıkarcıdır. Gerçeklerin ötesindedir.
 
Kapitalist sistemin asıl saldırı, sonra da savunma aracıdır.
 
Politikada düÅŸünceye, metafizik oluÅŸlara, dini dayanaklara ise hiç yer verilmez. Çünkü onlar kendileri açısından ayak bağıdır. Gerçekler ile yüzleÅŸmeyi istemezler. Ä°nsanların açlıkları, sefaletleri, rızık temini için olan çabaları belli koÅŸullara baÄŸlıdır. Bir devlet insanı, hemen her insanı vergi saÄŸmalı gibi görür. Bir devletin asıl kaynaklarını oluÅŸturan unsurlar sermaye veya kapital sahipleri tarafından sömürüldüÄŸünden, ondan artan pay alttakilere dağıtılır.
 
Bunları neden söylüyoruz. Üst katmandakilerin deyim yerindeyse tuzu kuru. Herkesi kendi penceresinden deÄŸerlendirirler de ondan. Ä°nsanların rızık için çırpınışlarını, kapitalist sistem gereÄŸi bir vergi saÄŸlamı görmedikleri için asalak kabul ederler. Onların önünü açacak, yol gösterecek, istihdama katılacak giriÅŸimler yerine o çırpınışlar, rızık temini çabalar politik salvolarla gölgelenir. O bile çok görülür.
 
Politika inanca dayanmadığı sürece acımasızdır. Merhameti vergi baremleriyle sınırlıdır. Ä°nsanların rızık temini, emek ve alın teri o kadar da önemsenmez. GeleneÄŸimizde çalışanının emeÄŸinin alın teri kurumadan verilmesi gerektiÄŸi yönünde bir anlayış ve inanç var. Oysa bugün kapitalist sistemin oluÅŸturduÄŸu yapının dışına çıkılamaz.
 
Politikada inanç sadece görünür bir malzemedir. Yeri geldiÄŸinde kullanılır, sonra terk edilir. Zamanı gelince yeniden dillere düÅŸer. Sadece dillerde olur.
 
Politik söylemde aşırılık ve abartı var. Olmayan ÅŸeyler varmış gibi bir ortam ve duygu oluÅŸturulur. Medya ve reklâm aracılığıyla da bu bastırılır. Çünkü onlar salt kendi dünyalarından bakıyorlar. Güç sahibidirler.
 
Bir politikacının giysileri karşıtlarını bilmem kaç basarken, ona karşı olan höykürmeler tam anlamıyla bir kapital aÄŸasının sesine dönüÅŸür. Giysileri ve tavrı bile karşısındakini ezer.
 
Eskiden toprak aÄŸaları vardı. Bunların hükmü bulundukları çevreyle sınırlıydı. Onların köleleri ya da marabaları orada rızıkları için katlanırlardı. Bugün toprağın bir deÄŸeri yok. O aÄŸalıkların hükmü de kalmadı. AÄŸalar çocuklarını okutup, önce sosyalist sonra da burjuva sınıfına dâhil ettiklerinde aÄŸalık bu sefer bir baÅŸka türlü seyretmeye baÅŸladı. Türkiye beyazlarının tamamı bu konumdadır. GeçmiÅŸte böyleydi, ÅŸimdi de böyledir.
 
Bunların her dönem belirleyeni politikadır ve onun oluÅŸturduÄŸu baskıdır.
 
Halk hesap soramaz. Sorgulayamaz. Gelenekte hep vaaz konusu olan, dini eÄŸitimlerde anlatılan ilkeler, kurallar bu zamanda geçmez. Müslüman ve onun savunucularının böyle bir iddiası yok. Çünkü kapital, sınırsız kazanma, tüketme yeni hayatın ruhunu oluÅŸturuyor.
 
Yeryüzü mülkü insanlığındır. Ortak kullanım alanıdır. Oysa bu sistemde sadece bazılarınındır. O bazılarının gücü her ÅŸeyin üzerindedir. Politikayı belirleyen de onlardır. Onlar düÅŸüncenin öne çıkmasından rahatsız olurlar. Özellikle de Ä°slâm düÅŸüncesinden hiç hazzetmezler. Ä°slâm’ın helâlleri, haramları ve sınırları var. Faiz onların vantuzlarını oluÅŸturur. Emicidir ve sürekli belli bir yere taşır emeÄŸi ve onun ürününü.
 
Bugünkü kapitalist sistemin politik söyleminde böyle bir ÅŸeyden asla söz edilemez. Baskın olan politik söylemin birkaç cümlesi hemen bütün sınırları belirler. Kavramların karmaÅŸasında hakikatler yerini bulmaz. Güdücüleri de bundan hazzetmezler. Muhafazakâr ve dindar olsalar da fark etmez. Çünkü ceplerindeki banka kartları, kâr limitleri, sömürü çarklarının ürkmesinden endiÅŸe ederler. Onların gözünde sakaklardaki hurda toplayıcıları bittirler yani asalaktırlar. Çünkü onların gözü de oralardadır. Kendilerinden baÅŸka baÅŸkalarının kendi baÅŸlarına rızık kazanmalarına rıza göstermezler. Sistem ve kapitalizm ve kendileri için.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.