Sosyal Medya

Güncel

Mısır’da mahkumların can güvenliği tehlikede

Mısır’da cezaevlerinde insanlık dışı muamele, sağlık hizmetlerine erişimin engellenmesi, yetersiz salgın tedbirleri, denetimsizlik gibi birçok olumsuz faktör mahkumların hayatını tehdit ediyor.



Uluslararası Af Örgütü’nün yeni raporu, Mısır’da cezaevlerinin saÄŸlıksız ve ölümcül koÅŸullarına dikkat çekiyor. Raporda, cezaevi yetkililerinin düÅŸünce mahkumlarını ve siyasi gerekçelerle cezaevinde tutulan diÄŸer kiÅŸileri iÅŸkence ile zalimane ve insanlık dışı tutukluluk koÅŸullarına maruz bıraktığı ve muhalefeti cezalandırmak için mahpusların saÄŸlık hizmetlerine eriÅŸimini engellediÄŸi belirtiliyor. Rapora göre, cezaevi koÅŸulları nedeniyle, tahliye sonrası 12 kiÅŸi öldü, ancak 2013’ten bu yana cezaevlerinde yüzlerce kiÅŸinin hayatını kaybettiÄŸi tahmin ediliyor.
 
2011’de Mısır’da baÅŸlayan isyanın 10. yıldönümünde yayımlanan “Ölmen umurumda deÄŸil! Mısır cezaevlerinde ihmaller ve saÄŸlık hizmetlerine eriÅŸimin engellenmesi” baÅŸlıklı rapor, CumhurbaÅŸkanı Abdülfettah El-Sisi hükümetinin, sosyal ve siyasi adalet mücadelesinin önde gelen isimleriyle doldurduÄŸu Mısır cezaevlerindeki insan hakları krizine dair karanlık bir tablo çiziyor. Rapor ayrıca, cezaevi yetkililerinin, mahpusları COVID-19 pandemisine karşı korumadığını ve sosyo-ekonomik açıdan dezavantajlı mahpuslara devamlı ayrımcılık uyguladığını gösteriyor.
 
Uluslararası Af Örgütü Orta DoÄŸu ve Kuzey Afrika AraÅŸtırma ve Savunuculuk Direktörü Philip Luther konuya iliÅŸkin yaptığı açıklamada, “Cezaevi yetkilileri, ülkenin aşırı kalabalık cezaevlerinde tutulan mahpusların hayatını ve iyilik halini tamamen hiçe sayıyor ve saÄŸlık ihtiyaçlarını büyük oranda görmezden geliyor. Mahpuslara ilaç ve gıdanın yanı sıra sabun gibi temel ihtiyaç malzemelerini satın alabilmeleri için gerekli nakit para aileleri tarafından saÄŸlanıyor. Buna karşın, masrafları aileleri karşılayacak olsa bile mahpusların ilaç almaları engelleniyor.
 
Siyasi nedenlerle cezaevinde tutulan kiÅŸilerin, saÄŸlık hizmetlerine ve yeterli gıdaya eriÅŸimini kasten engelleniyor ve aile ziyaretlerine izin verilmiyor. Mısır yetkililerinin insan hakları savunucuları, siyasetçiler, aktivistler ve muhalif olan veya öyle varsayılan kiÅŸilerin saÄŸlık hizmetlerine eriÅŸimini engelleyerek bu kiÅŸileri korkutmaya çalışması ve onlara eziyet etmesi utanç vericidir. Tıbbi bakıma eriÅŸimin ve hastaneye zamanında sevkin engellenmesi, ÅŸiddetli aÄŸrı ve acıya neden olduÄŸunda veya cezalandırma amacı taşıyan kasti bir davranış olduÄŸunda bu durum iÅŸkence kapsamına girer.”
 
Rapor, yedi ilde üç kadın cezaevi ve 13 erkek cezaevinde tutulan 67 kiÅŸinin zalimane ve insanlık dışı tutukluluk koÅŸullarını belgeliyor. Bu kiÅŸilerin 10’u cezaevinde, ikisi ise 2019 ve 2020 yıllarında tahliye edildikten kısa bir süre sonra hayatını kaybetti. Uluslararası Af Örgütü bulgularını Aralık 2020’de Mısır yetkililerine iletti, ancak henüz bir yanıt almadı.
 
Zalimane ve insanlık dışı tutukluluk koşulları
 
16 cezaevinden eski tutuklular; havasız, aşırı kalabalık ve hijyen koÅŸulları yetersiz koÄŸuÅŸlara kapatıldıklarını, gardiyanlardan yeterli miktarda yatak, giysi, yiyecek ve temiz havlu gibi kiÅŸisel hijyen ürünleri alamadıklarını anlattı. Rapora göre, cezaevlerinde mahpusların temiz havaya çıkmasına ve egzersiz yapmasına izin verilmedi. Onlarca kiÅŸinin ailesi tarafından ziyaret edilmesi de engellendi. Günde 22-23 saat boyunca insan haklarına aykırı koÅŸullarda uzun süreli hücre hapsinde tutmak, aile ziyaretlerine dört yıla kadar varan sürelerle izin vermemek ve mahpusların yakınlarının getirdiÄŸi gıda paketlerini veya diÄŸer ihtiyaç malzemelerini mahpuslara vermemek, misilleme yöntemleri arasında yer alıyor.
 
Philip Luther, “Cezaevi yetkililerinin zaman zaman Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA) talimatlarına atıfta bulunarak, belirli mahpusları hükümete muhalefet ettikleri veya hükümeti eleÅŸtirdikleri varsayımıyla cezalandırmak üzere hedef aldığını gösteren kanıtlar var” dedi.
 
Tıbbi ihmal ve sağlık hizmetlerine erişimin engellenmesi
 
Uluslararası Af Örgütü’nün araÅŸtırması, cezaevi yetkililerinin ihmal veya kasten engelleme yoluyla mahpusların yeterli saÄŸlık hizmetlerine eriÅŸimini devamlı engellediÄŸini ortaya çıkardı.
 
Genel olarak hijyenik olmayan revirlerde yeterli ekipman ve nitelikli saÄŸlık uzmanları bulunmuyor. Cezaevi doktorları ise semptomlar her ne olursa olsun yalnızca aÄŸrı kesici veriyor ve hatta mahpusları “terör” ve “ahlaki kabahatlerle” suçlayarak sözlü saldırıya maruz bırakıyor. Eski mahpuslar acil durumlarda bile tıbbi destek istemek için ortada net bir mekanizma olmadığını, tamamen gardiyanların ve diÄŸer cezaevi yetkililerinin merhametine kaldıklarını ve taleplerinin sıklıkla görmezden geldiÄŸini söyledi.
 
Cezaevinde neredeyse hiçbir zihinsel saÄŸlık hizmeti bulunmazken, yalnızca intihar giriÅŸiminde bulunan az sayıda mahpusun dış desteÄŸe eriÅŸimi saÄŸlandı.
 
Cezaevi yetkilileri sıklıkla acil tıbbi desteÄŸe ihtiyaç duyan siyasi profilli tutukluları ilgili uzman kapasitesine sahip dış hastanelere sevk etmeyi reddediyor ve masrafları aileleri karşılayacak olsa bile bu hastanelerden ilaç almalarını engelliyor.       
 
Güvenlik yetkilileri, 25 Ocak 2011 protestolarının önde gelen isimlerinden düÅŸünce mahkumu ve eski milletvekili Ziyad El Elaymi’nin saÄŸlık sorunları nedeniyle ihtiyaç duyduÄŸu düzenli bakıma eriÅŸimini engellemeyi sürdürüyor.
 
Mısır El Kaviya muhalefet partisinin kurucusu, eski cumhurbaÅŸkanı adayı, 69 yaşındaki Abdül Moneim Ebul Futuh, Åžubat 2018’den beri keyfi ÅŸekilde hücre hapsinde tutuluyor. Ebul Futuh ÅŸeker, yüksek tansiyon ve prostat hastası; buna raÄŸmen yetkililer Ebul Futuh’un hastaneye sevk edilme talebini defalarca geri çevirdi ve cezaevi içindeki doktorlara eriÅŸimini uzun süre geciktirdi. Savcılar ise Ebul Futuh’un ÅŸikayet dilekçelerini göz ardı etti.
 
“Raporda durumları belgelenen 67 kiÅŸinin de, cezaevinde yeterli saÄŸlık hizmetlerine eriÅŸimine izin verilmemesi, hastanelere sevklerinin engellenmesi ve saÄŸlıklarının bu uygulamalar sonucunda ciddi anlamda bozulmuÅŸ olması ÅŸoke edicidir” diyen Philip Luther, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü, “Cezaevi yetkilileri, görevlerini, denetimin hiçbir ÅŸekilde söz konusu olmadığı bir ortamda savcıların bilgisi dahilinde, hatta zaman zaman suç ortaklığı ile ağır biçimde ihmal etmiÅŸtir.”
 
Cezaevinde ölümler
 
Uluslararası Af Örgütü, cezaevinde veya tahliye edildikten kısa bir süre sonra ölen 12 kiÅŸinin durumunu araÅŸtırdı. Ayrıca, Uluslararası Af Örgütü, misillemeye uÄŸramaktan endiÅŸe eden ailelerden onay alamamış olsa da 2020’de 37 kiÅŸinin ölümüyle ilgili bilgi sahibidir. Mısırlı insan hakları grupları, yetkililerin sayıları açıklamayı ve cezaevindeki ölümlere iliÅŸkin etkili, kapsamlı, tarafsız ve bağımsız soruÅŸturmalar yürütmeyi reddetmesine raÄŸmen 2013’ten bu yana yüzlerce kiÅŸinin cezaevinde hayatını kaybettiÄŸini tahmin etmektedir.
 
Raporda, cezaevlerinde uzun süreli hücre hapsini de kapsayan korkunç koÅŸullar ve yeterli saÄŸlık hizmetine eriÅŸimin kasten engellenmesi nedeniyle, 2019 ve 2020’de çok sayıda kiÅŸinin ölümüne yol açılmış veya bu ölümlerde rol oynanmış olabileceÄŸi belirtildi.
 
24 yaşındaki yönetmen Åžadi HabaÅŸ 2 Mayıs 2020’de hayatını kaybetti. Tora Cezaevi personeli, HabaÅŸ’ın alkol zehirlenmesi yaÅŸadığını bilmesine raÄŸmen onu acilen hastaneye sevk etmemiÅŸti.
 
 
Mısır yetkilileri ülkedeki mahpus sayısını açıklamıyor
 
Mısır yetkilileri ülkedeki mahpus sayısını açıklamayı reddediyor. CumhurbaÅŸkanı Abdülfettah El-Sisi Aralık 2020’de cezaevi kapasitesini 55 bin olarak açıkladı; ancak bu sayının iki katından fazla olmak üzere 114 bin kiÅŸinin cezaevinde tutulduÄŸu tahmin ediliyor.
 
Mahpusların sayısı, eski CumhurbaÅŸkanı Muhammed Mursi’nin Temmuz 2013’te görevden alınmasının ardından büyük oranda arttı ve cezaevlerinde aşırı kalabalığa yol açtı. Ä°ncelenen 16 cezaevinde yüzlerce tutuklu aşırı kalabalık koÄŸuÅŸlarda tutuluyor. Tahminlere göre, bu koÄŸuÅŸlarda mahpus başına uzmanların tavsiye ettiÄŸi asgari 3.4 m²’nin çok altında olmak üzere 1.1m²’lik alan düÅŸüyor.
 
Yetkililer, COVID-19 salgınının devam ettiÄŸi dönemde cezaevi nüfusunu azaltma çaÄŸrılarını görmezden gelmeyi sürdürerek daha yüksek sayıda kiÅŸinin hayatını tehlikeye atıyor. Hatta 2020’de cumhurbaÅŸkanı afları ve ÅŸartlı tahliyelerle, 2019’a kıyasla 4 bin farkla daha az sayıda kiÅŸi tahliye edildi.
 
Cezaevlerindeki yetersiz COVID-19 tedbirleri
 
Cezaevi yönetimleri COVID-19 pandemisine karşı tedbir amacıyla düzenli olarak hijyen ürünleri saÄŸlamadı, cezaevine yeni gelenleri takip etmedi, enfekte olduÄŸundan kuÅŸku duyulan kiÅŸilere test yapmadı ve bu kiÅŸileri izole etmedi.
 
Temiz suyun bulunmaması, yetersiz havalandırma ve aşırı kalabalık gibi uzun vadeli sorunlar, fiziksel mesafeyi ve önleyici hijyen tedbirlerini uygulamayı imkansız hale getirdi.
 
COVID-19 belirtileri gösteren tutuklulara sistemli ÅŸekilde test yapılmadı. Bazı cezaevlerinde bu kiÅŸiler, yeterli tedaviye eriÅŸimleri olmaksızın küçük ve karanlık hücrelerde karantinaya alındı. DiÄŸer cezaevlerinde ise diÄŸer mahpusları tehlikeye atacak ÅŸekilde koÄŸuÅŸlarda tutuldu.
 
Denetimsizlik
 
Cezaevi yetkilileri, bağımsız denetimin uygulanmadığı veya çok sınırlı uygulandığı koÅŸullarda çalışıyor. Savcılar, tutukluluk merkezlerini habersiz ziyaret etme yetkisine sahip oldukları halde nadiren ziyarette bulunuyor ve genel olarak mahpusların ÅŸikayetlerini göz ardı ediyor.
 
Tutuklular açlık grevi baÅŸlattıklarında tehditlere ve dayaÄŸa maruz bırakılıyor. Kamuoyuna açık protestolar gerçekleÅŸtiren aileler ise gözaltına alınıyor. Ä°nsan hakları savunucuları ve avukatlar tehditlerle karşı karşıya kalıyor ve cezaevine kapatılıyor.
 
Philip Luther, sözlerini ÅŸöyle sonlandırdı, “Yetkililer acilen aşırı kalabalığı azaltmalıdır. Bu kapsamda, keyfi ÅŸekilde tutuklanan herkes derhal serbest bırakılmalı ve yaşı veya saÄŸlık sorunları nedeniyle COVID-19’a karşı yüksek risk altında olan mahpusların tahliyesi deÄŸerlendirilmelidir. Yetkililer, cezaevinde tutuklu bulunan herkesin COVID-19 aşısı dahil yeterli saÄŸlık hizmetlerine eriÅŸimini ayrımcılık yapmaksızın saÄŸlamak zorundadır. Mısır yetkilileri, daha fazla kiÅŸi trajik ÅŸekilde hayatını kaybetmeden önce bağımsız uzmanların cezaevlerine sınırsız eriÅŸimine izin vermeli, kötü tutukluluk koÅŸulları ile cezaevlerinde saÄŸlık hizmetlerine eriÅŸim sorunlarını çözmek için uzmanlarla iÅŸbirliÄŸi yapmalıdır.”

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.