Sosyal Medya

Söz ve Dua

Mustafa Kutlu / Günler gelip geçerken

Bu sebeple geçen günler geçmemiştir. Biz bu “gam yükünü” omuzlayıp hesap verilecek meydana kadar taşıyacağız. Bunu akıldan hiç çıkarmayalım. Ömür, dünya hayatı, insanlara Cenab-ı Hakk’ın bir lütfudur. Onun değerini bilelim. İyilikleri ertelemeyelim. Şurası malumdur ki: “Kötülerin gölgesi olmaz”.



Mustafa Kutlu - Yeni Åžafak
Aziz Mahmut Hüdai (Hz).:
“Günler geçip gitmekteler
KuÅŸlar gibi uçmaktalar.”
diyor. O dönem için ne kadar veciz, ne kadar sade, ne kadar derin, ne kadar Türkçe bir beyit. Bunlar bizi etkiliyor.
Rivayete göre Yahya Kemal’in de bulunduÄŸu bir mecliste (iÅŸin aslını öğrenmek için Yahya Kemal uzmanı olan sevgili BeÅŸir AyvazoÄŸlu’na sormak lazım), ki bu mecliste bulunanların çoÄŸu belli bir ÅŸiir zevkine, birikimine sahiptir; Divan Edebiyatımız’dan binlerce gazel, binlerce beyit ezberlemiÅŸlerdir, şöyle bir karara varılıyor:
Meclistekilere bir hafta izin. Bu zaman zarfında her fert edebiyatımızdan en güzel, en mânalı, en derin, en âhenkli mısrayı seçip getirecekler. Böylece koca Divan Edebiyatımız’ın “ÅŸah mısra”sı bulunacak. Bir hafta sonra meclis toplanıyor ve bulunan mısralar okunuyor. Gariptir; meclisin çoÄŸunluÄŸu ÅŸu mısrayı tercih etmiÅŸ:
“Neler çeker bu gönül söylesem ÅŸikâyet olur”. Ãœstad Yahya Kemal dahi bu neticeye katılıyor. Serapa Türkçe, saflık ve sadelik ile âdeta kristal hale gelmiÅŸ bir mısra. DoÄŸrusu ben de bu mısraya vurgunum.
Biz acımızı içimize atarız. GözyaÅŸları içimize akar. Derdimizi demek için ciltler dolusu kitap yazmayız. Hele “itiraf” biz de hiç âdet olmamıştır. Åžikâyet yiÄŸide yaraÅŸmaz. Ben sabah yediÄŸini unutanlardanım. Ezberimde hiçbir ÅŸiirin tamamı yoktur. Geriye dönüp bakmayı, hatıralarla avunmayı, nostalji denizinde yüzmeyi sevmem. Gelecek için projeler, planlar yapmak istemem.
Benim tavrım mutasavvıfların “dem bu demdir” sözüne uyar. Åžimdi’yi önemserim. Åžu an ne yapıyorum, aslolan budur.
Åžair Refik DurbaÅŸ “Geçti mi geçen günler?” demiÅŸ. Herhalde ÅŸunu kastetmiÅŸ: Geçti ama delip de geçti. YiÄŸidi kılıç kesmez, bir acı söz öldürür. Åžairin yarası kanamaktadır. Öyleyse gün geçmemiÅŸtir. Ya ne olmuÅŸtur?
Gün uzamış yüzyıl olmuştur.
Gökkubbenin altından gelip geçerken ÅŸunu düşünelim. “Ben ne yapıyorum?” Çünkü zaman Hz. Aziz Mahmud’un dediÄŸi gibi kuÅŸ uçumu geçiyor.
Dünyaya gelen her fert dünya hayatının şartlarının mahkumudur. Ancak Cenab-ı Hak bize ahireti müjdeliyor, sonsuz hayatı.
Dünya işleri ile ilgileniyoruz. İnsanoğlunun acz içinde uğraştığı, bazen nefsine yenilip hırsla, heyecanla saldırdığı işlerdir bunlar. Başarırsak sevinir, başaramazsak üzülürüz. Oysa hepsi fani. Öte dünya için ufak da olsa bir eylemde bulunmak bunların hepsinden daha değerlidir.
Sultan Süleyman’a kalmayan dünya hangimize kalacak. Efendim “biz gideriz namımız kalır”. DoÄŸru. Ä°nÅŸallah bu nam iyilikle, güzellikle, ÅŸefkatle, merhametle, feragatle, cesaretle, cömertlikle, mertlikle doludur.
Ardımızdan bir Fatiha okunur.
Yahut sadaka-i cariye olarak bir şeyler bırakırız, dünya durdukça dua alırız.
Bu sebeple geçen günler geçmemiÅŸtir. Biz bu “gam yükünü” omuzlayıp hesap verilecek meydana kadar taşıyacağız. Bunu akıldan hiç çıkarmayalım. Ömür, dünya hayatı, insanlara Cenab-ı Hakk’ın bir lütfudur. Onun deÄŸerini bilelim. Ä°yilikleri ertelemeyelim. Åžurası malumdur ki: “Kötülerin gölgesi olmaz”.
Çile varsa, sabır da vardır, dert varsa mutlaka dermanı vardır. Bazı dertler bizi uyanık tutmak için Hakk tarafından ihsan edilmiştir. Derdimizin dahi bir kıymeti vardır.
Günlerin geçmediÄŸini ama kuÅŸlar gibi uçtuÄŸunu söyledik. Ä°ÅŸte bu “yekpare bir an”dır. Hani eskilere dersiniz “ömrün nasıl geçti” diye. “Göz açıp kapayıncaya kadar” cevabını verirler.
Bunda elbette bir ders vardır. Zaman budur. ÇarÅŸambalı Deli Ziya bunu mezar taşına yazdırmıştır: “Hayat bir gündür, o da bugündür”.
Kendisini kimse tanımıyor. Ama derin mânaları taşıyan mezar taşı duruyor.
Meramım vaaz vermek deÄŸildir. Belki kendimle konuÅŸuyor-dertleÅŸiyorum. Yoksa gönlün çektiklerini anlatmaya kalksam “ÅŸikâyet” olur.
Biz şikâyeti bir yana bırakalım.
“Kahrın da hoÅŸ, lütfun da hoÅŸ” diyebilecek mertebeye ulaÅŸmaya bakalım. Åžu fani dünyada gönül yapmaya çalışalım, gönül yıkmaktan kaçınalım.
Bütün bunları yapacak, dünyayı bir kalemde silecek kuvvet ve manevi kudret kimde var. Az kiÅŸide. ÇoÄŸunluk bizim gibi evsatu’n-nas. Yani “Kıl beÅŸi, kurtar başı” diyenler.
Peki biz ne yapacağız?
Dua.
Duadan gayrısı yalan.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.