Sosyal Medya

Güncel

Kenan Alpay / Ä°kinci Ä°srail veya BeÅŸinci Tahran

“İkinci İsrail” söylemi kimi haklı dayanakları ihtiva ediyorsa da Bağdat, Şam, Beyrut ve San’a’dan sonra Erbil’in de “beşinci Tahran” kılınmasına yönelik yayılmacı planları da ustaca gölgeliyor. Bölgeyi Kürtleştirme adına tehcire, etnik arındırmaya tabi tutmak ne kadar büyük bir tehditse Şiileştirme adına mezhebi arındırmaya tabi tutmak da o derece büyük bir tehdittir.



Kenan Alpay - Yeni Akit

Türkiye her hâlükârda son derece zorlu tercihler aÅŸamasında. Ancak basit sloganlarla, basiretleri baÄŸlayıp ferasetleri çökerten taktik hamle ve izahlarla deÄŸil geleceÄŸi mevcut durumu dahi kurtarmak mümkün olmaz. Mesut Barzani önderliÄŸindeki Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin hem Talabani ve Goran hareketine hem de BaÄŸdat yönetimine raÄŸmen 25 Eylül’de yapılacağı ilan edilen bağımsızlık referandumunu hayata geçirmek üzere sergilediÄŸi kararlılıktan ÅŸu ana kadar vazgeçmiÅŸ deÄŸil. 

Avrupa ve Amerika’nın ertelenmesi yönünde tavsiyede bulunduÄŸu bir vasatta Türkiye, Ä°ran ve Irak’la birlikte referandum kararından tümden vazgeçilmesi yönünde çaÄŸrı yaptı. Ancak bu çaÄŸrı yapılmadan önce Habur sınır kapısında süren tatbikat dördüncü günündeydi ve Irak Hava Kuvvetleri’yle Ä°ran’ın Kudüs Ordusu bağımsızlık referandumuna karşı ortak askeri operasyon düzenlemek üzere anlaÅŸtığını deklare etmiÅŸti bile. Amerika’nın örtülü ancak Ä°srail’in açık, ısrarlı ve resmi desteÄŸinin dışında hemen tüm çevresi referandumun aleyhinde mutabık hareket ediyor. Bu tabloya raÄŸmen Barzani’nin hayata geçirilme imkânı giderek daralan, azalan ve kısırlaÅŸan bir siyasal pozisyonda yeni kazanımlar elde etmekten ziyade eldekileri de kaybetme riski hızla yükselebilir.

Afyon Niyetine Komplo Teorisi

Referandum meselesi yeni ve sürpriz bir mesele deÄŸil. Ä°laveten Irak fiilen üç parçaya çoktan bölünmüş zaten. Bu süreç resmiyet kazansın anlamında bir meÅŸruiyet kapısı açmak anlamında bir önermede bulunmuyoruz. Ancak süreci Benjamin Netenyahu veya kimi Ä°srailli siyasetçilerin beyanlarına baÄŸlamak, Erbilve baÅŸka bazı Kürt bölgelerinde gerçekleÅŸtirilen mitinglerde onursuzca, rezilce Ä°srail ve Amerika bayrağı dalgalandırmasından yola çıkarak yanlış, kışkırtıcı ve düşmanlaÅŸtırıcı politikalara da meftun olma tuzağına da düşülmemeli. 

Kendi içinde hızla bölünerek bitimsiz çatışmalara sürüklenecek bir Ä°slam coÄŸrafyası tablosu Ä°srail’in sadece tutkuyla arzuladığı deÄŸil aÅŸkla ÅŸevkle teÅŸvik ettiÄŸi bir tablodur elbette. Ancak Kürt sorununu ve baÄŸlantılı olarak bağımsız Kürdistan siyasetini salt “Siyonist Ä°srail’in Arz-ı Mev’ud haritasını hayata geçirme gayretleri”yle veya “Sevr’i hortlatıyorlar” kliÅŸesiyle izaha kalkışmak da boÄŸmaya giriÅŸmek de çözüm deÄŸil. “Ä°kinci Ä°srail ve kripto Yahudi Kürtler” üzerinden yürütülen siyasal pratikler bölgeyi resmiyette birlik içerisinde tutsa bile duygu, düşünce, ufuk ve kaygılar bakımından paramparça edip düşmanlık katsayısını yükseltmekten baÅŸkaca bir sonuç doÄŸurmuyor. Bir taraftan ÅŸu veya bu toplumun kendi kaderini tayin hakkına saygı duymak gerekirken diÄŸer taraftan da ayrışıp parçalanmanın önünü almak gerekiyor. Diktatör Saddam Hüseyindönemi istatistiÄŸi tutulamayacak kadar acılar yaÅŸattı Irak halkına. Arkasından gelen Amerika ve koalisyon güçlerinin iÅŸgal ve katliamlarıyla bu oranın kaça katlandığını bilemiyoruz. Ama atlanan en önemli mesele ÅŸu: Ä°ran ve askeri anlamda örgütlediÄŸi Åžii Maliki-Ä°badi hükümetleri döneminde Saddam’ı da Amerika’yı da mumla aratan iÅŸkence, tehcir ve katliamlara imza atıldı. 

Türkiye’nin Suriye ve Irak’ta öngördüğü ‘toprak bütünlüğü’ siyaseti anlamlı ve yapıcıdır. Ancak Suriye ve Irak için öngörülen ve ısrar edilen toprak bütünlüğü siyasetini boÅŸa çıkaran hatta anlamsız kılan bir Åžii fanatizmiyle harmanlanmış bir Ä°ran ulusçuluÄŸunun bölgeyi cehenneme çevirmesine karşı nasıl bir çözüm üretilecek? Geçen ay kalabalık bir heyetle Türkiye’ye gelen Ä°ran Genelkurmay BaÅŸkanı Bakıri’nin PKK’ya karşı ortak operasyon anlaÅŸması teklif ettiÄŸi yönünde yoÄŸun bir haber bombardımanına tutulmuÅŸtuk. Oysa Amerika ve Rusya gibi Ä°ran da PKK-PYD unsurlarını Türkiye’ye karşı imkânları ölçüsünde destekliyor. 

Etnik ve Mezhebi Arındırma Tehdidi 

Dikkat çekici olan Ä°ran-PKKRusya-PKKEsed rejimi-PKK iliÅŸkileri üzerinde hemen hiç bahis açılmazken Barzani ve Erbil Hükümetini ÅŸeytanlaÅŸtırıcı söylemlerde önü alınamaz bir enflasyon yaÅŸanıyor. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “referandum savaÅŸ sebebi sayılsın” teklifiyle DoÄŸu Perinçek liderliÄŸindeki Vatan Partisi’nin “ikinci Ä°srail’e geçit yok” eylemleri dizisi yarış yapıyor adeta. Ulusalcı-milliyetçi reflekslerle kaygıyı, korkuyu ve nefreti büyüten söylemler AK Partitabanına hitap eden yayın organlarında da ne yazık ki bulaşıcı bir hastalık gibi yayılıp bünyeyi hızla zehirliyor. Bağımsız Kürdistan yönündeki siyasetleri Amerika ve Ä°srail hesaplarından okumak gerektiÄŸi kadar Rusya ve Ä°ran’ın Türkiye’yi güneyden kuÅŸatma, doÄŸal ve tarihi nüfuz alanlarını hegemonyasına dâhil etme giriÅŸimleri üzerinden de analiz etmek gerek mi? Rusya ve Ä°ran’ın bölgeye dönük sistematik bir plan dâhilinde iÅŸlettiÄŸi kirli ve zorbaca operasyonları üzerine analiz yapmak dönemsel olarak haram mı ilan edildi yoksa?

Musul ve Kerkük’e yönelik tehditler Türkmenleri tehcir ve KürtleÅŸtirme tehditlerinden ibaret deÄŸil. Bütün eksiklik, çarpıklık ve oportünist tutumlarına raÄŸmen Mesut Barzani yönetimi sadece Talabani ve Goran hareketi için bir engel deÄŸil. Temsil ettiÄŸi çizgi itibariyle Barzani en az onlar kadar PKK için de ciddi bir engelken KDP ile PKK’yı eÅŸitlemek, Türkiye’ye yönelik öncelikli tehdit tanımına dâhil etmek cehaletten çok ötesinde bir maraza iÅŸaret ediyor. Çünkü bölgedeki Türkmenlerin ve Kerkük’ün geleceÄŸinden baÅŸkaca bir ufuk ve strateji üretemeyen miyopluk Amerika ve Rusya’nın zorbalıkları, Ä°ran’ın kurnazlıkları karşısında sürekli aciz kalıyor. Ä°tirazlar bağımsız Kürdistan giriÅŸiminin getireceÄŸi tüm risk ve tehditleri gerçekçi bir biçimde konuÅŸmak, icap eden tüm tedbirleri devreye sokmak hususunda deÄŸil. Aksine kalıcı bir ayrışma ve düşmanlığı kışkırtan ulusalcı nefret siyasetine geçit verilmemeli. Ulusalcı siyaset toparlayıcı ve kuÅŸatıcı olmadığı gibi dağıtıcı ve düşmanlaÅŸtırıcı yönüyle zemin kaybettiriyor Türkiye’ye.

Ä°kinci Ä°srail” söylemi kimi haklı dayanakları ihtiva ediyorsa da BaÄŸdat, Åžam, Beyrut ve San’a’dan sonra Erbil’in de “beÅŸinci Tahran” kılınmasına yönelik yayılmacı planları da ustaca gölgeliyor. Bölgeyi KürtleÅŸtirme adına tehcire, etnik arındırmaya tabi tutmak ne kadar büyük bir tehditse ÅžiileÅŸtirme adına mezhebi arındırmaya tabi tutmak da o derece büyük bir tehdittir. Türkiye’nin parçası ve temsilcisi olduÄŸu Sünni Müslüman hinterlandı çökertme planlarını ulusalcı perspektif ve siyasetle aÅŸması mümkün mü? Mümkün deÄŸil aksine Türkiye için Devlet Bahçeli ve DoÄŸu Perinçek’in temsil ettiÄŸi müflis politikalara yakınlaÅŸmak felç edici bir açmazdır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.