Sosyal Medya

Kürsü

Devlet ve rejim: Devlet gemisi - Hayrettin Karaman

Bir toprağın İslam vatanı (dâru'l-islam) olması Müslümanlar tarafından fethedilmesi ile gerçekleşir. Bir kere İslam vatanı olmuş bir yerin tekrar “küfür ve harb ülkesi”ne dönüşmesi mümkün müdür ve mümkün ise bu hangi şartlarda olur? Bu konu tartışılmış, farklı içtihadlar ortaya çıkmıştır. Bir başka yazıda açıklayacağımızda görülecektir ki, Hanefî müctehidlerine göre Türkiye İslam vatanıdır.



Bu konuda farklı bir içtihada sahip olan ve “rejim deÄŸiÅŸirse (bütünüyle ÅŸeriatın uygulanması ortadan kalkarsa) ülke Ä°slam ülkesi olmaktan çıkar” diyenlere göre de durumu düzeltmek için yapılacak hareketin “fitneye sebep olmaması” gerekiyor. Fitne ise devletin diÄŸer unsurlarına önemli zarar veren eylemlerdir. Åžu halde bir ülkede rejim Ä°slam'a aykırı olarak deÄŸiÅŸmiÅŸ olsa bile devletin diÄŸer unsurlarını (halkı, toprağı, kamu düzenini, bağımsızlığı…) korumak yine Müslümanların vazifesi oluyor.

Maksadı daha açık ve anlaşılır bir şekilde ifade edebilmek için devleti bir gemiye benzetebiliriz. Geminin kendisi toprak unsuru (vatan), yolcuları insan unsuru (halk, millet, ümmet), mülkiyet ve idaresinin yalnızca içindekilere ait bulunması unsuru istiklal (bağımsızlık), kaptan ve yardımcılarının seyir planı ve rotası ise rejimdir, yönetim biçimidir. Geminin seyri, yolcularının çoğunluğunun isteği doğrultusunda olur, diğerleri de buna müdahale etmezlerse mesele yoktur. Ya yolcular iki veya daha fazla guruba ayrılır, her biri rotaya müdahale etmeye kalkışırsa yahut da bir azınlık hileye veya güce dayanarak geminin yönetimini ele geçirirse birden fazla mesele var demektir.

Yolcuların gruplara ayrılıp yönetimi ele geçirebilmek için aralarında mücadele etmeleri geminin yapısına ve istiklaline zarar vermedikçe normal karşılanabilir. Mücadele gemiye zarar verecek boyutlara vardığında bütün gurupların ellerini çenelerine koyup düşünmeleri gerekir. Fahr-i Kâinat (s.a.) Efendimizin, gemi benzetmesini de ihtiva eden bir hadisi konumuza ışık tutmaktadır. Şöyle buyuruyorlar: “Allah'ın koyduÄŸu sınırları (hukuku, düzeni) koruyanlarla korumayanların misali, kura çekerek bir geminin farklı katlarına (kimileri üst kata, kimileri alt kata) yerleÅŸen yolcu gruplarıdır. Alt katta bulunanlar, suya ihtiyaç duydukça üst kata çıkıp buradakileri rahatsız ettikleri için geminin dibinden bir delik açarak su ihtiyaçlarını buradan karşılayalım dediklerinde, üst kattakiler bunlara mani olurlarsa hepsi (bu arada gemi) kurtulurlar, engellenemezlerse tamamı batar, helak olurlar.”

Bu hikmetli benzetmeden çıkan sonuca göre devlet gemisi içinde yer alan bütün siyasî ve ideolojik grupların gemiyi gözleri gibi korumaları, devletin toprak, insan ve istiklal unsurlarına bir zarar gelmemesi için işbirliği yapmaları din, akıl ve maslahat gereğidir. Toprak, insan ve istiklal -ümmete ait bulunan- millî servet ve değerlerdir; dinin başlıca amaçları içinde işte bu değerleri korumak da vardır. Korumada önceliği yönetime verelim demek de makul değildir; çünkü gemi olmazsa yönetim de olmaz.

Yolculara (millete) raÄŸmen geminin yönetimini ele geçiren ve dümeni istedikleri yöne kıran kaptan ve yandaÅŸlarına karşı verilecek mücadelede de bu düstur geçerlidir; yönetim ve rejim unsuru yabancıların eline geçti diye gemi ve yolcular (toprak, insan ve istiklal) deÄŸerini yitirmez, unsur olma vasıflarını kaybetmezler; yani bu takdirde devlet, baÅŸkalarının devleti olmaz, yolcuların “yönetimi gasbedilmiÅŸ” gemisi gibi olur. Bu durum ve ÅŸartlar içinde yolculara düşen, gemilerini gözleri gibi korumak ve fırsat bulduklarında -gemiye zarar vermeden- yönetimi ele geçirmek ve gâsıpları iÅŸten uzaklaÅŸtırmaktır.

Bir de yolcuların, doğru rotada olan bir gemi bulduklarında gemilerini terk ederek ona taşınmaları seçeneği düşünülebilir. Ancak bu seçenek de -gemiyi bir daha geri almamak üzere, tamamen- terk etme niyetiyle kullanılamaz; çünkü gemi, yolcuların en değerli varlıkları arasındadır, onu başkalarına bırakma hakları yoktur.

Sonuç: Devlet gemisi (insan, toprak ve istiklal) korunacak, rejim bunlara zarar verilmeden meşrûlaştırılacaktır.

YENÄ° ÅžAFAK

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.