Sosyal Medya

Kütüphane

Akif Emre'nin ''İz'ler'' kitabi tekrar yayınlandı

Akif Emre’nin ilk baskısı Yöneliş Yayınlarınca 2001 yılında yapılan “İz’ler” kitabı bu yıl Büyüyen Ay Yayınları tarafından yeniden yayınlandı.



Akif Emre’nin ilk baskısı YöneliÅŸ Yayınlarınca 2001 yılında yapılan “Ä°z’ler” kitabı bu yıl Büyüyen Ay Yayınları tarafından yeniden yayınlandı. EÄŸitimini mühendislik alanında gerçekleÅŸtiren ama gazetecilik ve yayıncılıkla uÄŸraÅŸan Emre bu alanlarda kayda deÄŸer çalışmalara imza atmış biri. Köşe yazarlığı dışında belgeselcilikle de uÄŸraşıyor. Gönül coÄŸrafyalarımızda, baÅŸtan sona hüznü giyinmiÅŸ topraklarımızda belgeseller çekiyor. Gönüllerimizi baÄŸlıyor ıraklardaki kardeÅŸlerimizle, dostlarımızla… Irakları yakınlaÅŸtırıyor…

 “Ä°z’ler” ilk bakışta seyahat notları gibi görünüyor.

Oysa okudukça derinleÅŸen, kadim sorunlarımızı gündeme getiren, içinde sosyolojik çözümler barındıran bir kitap olarak karşımızda duruyor. Bizi sadece ülkelerin sınırlarında, yollarda dolaÅŸtırmıyor. Kâh tarihin ıssız koridorlarında, kâh modern zamanların soÄŸuk iklimlerinde dolaÅŸtırıyor. Kimileyin klasik müziÄŸin tınıları eÅŸliÄŸinde bir konağın asırlık hüznünü solukluyoruz kimileyin alnı akıtmalı bir atla en güzel zaferlerin peÅŸine düşüyoruz. YüreÄŸimiz Filistin oluyor bir direniÅŸin en uzun yerinde. Bazen de Mostar Köprüsü gibi yıkık…

ÇoÄŸunca da Kudüs gibi mahzun… Akif Bey doÄŸu ve batıya yaptığı seyahatlerde iki medeniyetin farklılıklarını, tezatlarını, kesiÅŸme noktalarını çok berrak bir ÅŸekilde ortaya koyuyor. Özellikle de mekanları ele alırken bu ayrıma rastlıyoruz. Bir Osmanlı eviyle, New York’taki kuleleri anlatırken bunu görebiliyoruz. Osmanlı’nın doÄŸaya ve insana saygılı mimari anlayışı karşısında betona, demire teslim olan kesif bir modern zamanlar mimarisi… Kitabı okurken dikkat çekici birçok ayrıntı yakalıyor okuru. Türkiye’deki elitler ve laik/seküler kesimler tarihimizden, Osmanlı’dan nefretle kaçarken dünyanın birçok yerinde Osmanlı özlemle anılıyor. Hatta kimi yerlerde padiÅŸah adına hutbeler okunuyor.

Osmanlı’nın hala Balkanlar'da yaÅŸadığı ve yaÅŸatıldığına vurgu yapılıyor. Çarşılarıyla, evleriyle, mimarisiyle… Emre, bir kez daha Balkanlar’da Müslümanlıkla Türklüğün eÅŸ anlamlı olarak kullanıldığının, etnik olarak hangi gruba mensup olursa olsun bütün Müslümanlığın aynı zamanda Türk olarak anıldığının altını çiziyor. BildiÄŸin gezi kitaplarından deÄŸil “Ä°z’ler” bizi hem mekânsal hem de düşünsel anlamda bereketli bir yolculuÄŸa çıkarıyor. Yazar kitabın ortaya çıkış hikâyesini anlatırken ilginç ÅŸeylerden bahsediyor.

İlkokul zamanlarında yazarın bir harita metot defteri varmış.

Onun arkasındaki haritaya dalarak kıtalar dolaşır, ülkeler keÅŸfedermiÅŸ. Avrupa’dan Asya’ya, Sibirya’yı katedip tropikal ormanlara dalarak, ülkelere selam vere vere tamamlanan bir dünya turu… Kitabı oluÅŸturan notlar iÅŸte bu rotanın izdüşümüymüş. Åžunu da ifade edelim ki kitap klasik, bilinen anlamda bir gezi kitabı deÄŸil. Yiyelim, içelim, tarihi turistik yerleri tanıyalım hiç deÄŸil… GeçmiÅŸle geleceÄŸin, ÅŸimdiyle muhayyel zamanların harmanlandığı, tarihle felsefenin, sosyolojiyle edebiyatın iç içe geçtiÄŸi metinler…

Kitapta Kızıldeniz, Wittgenstein, Ãœsküp Çarşısı, Bulgarlar, Leeds’de bir kilise, Bahçesaray, PuÅŸkin, Kayseri, Çingeneler Zamanı, Dayı Gülepik, Rebetika, Londra, Saraybosna, Mehmet Akif Ä°nan, AsteÄŸmen Mehmet, Süleyman Demirel, Erol Manisalı, New York, Malcolm X, Huntington, Barış Manço, Ä°stanbul, Hazar, üniformalı medyatörler ve daha birçok önemli insan ve mekân var. Bilge Kral Aliya Ä°zzetbegoviç ile yapılan söyleÅŸi var. Kudüs var. Filistin…

PASSÄ°A (Uluslar arası Ä°liÅŸkiler Çalışmaları Filistin Akademik TopluluÄŸu) BaÅŸkanı Mehdi Abdül Hadi’nin ciÄŸerimize ok gibi saplanan ÅŸu sözleri var: “Hiç kimsenin Kudüs’ü, Filistin’i gerçekten kendi meselesi gibi dert edindiÄŸine inanmıyorum. Ama ben, Kudüs’ü savunmak için yapabileceÄŸim her ÅŸeyi yapmak için buradayım ve sonuna kadar da burada kalacağım. Åžimdi sen ülkene dönecek, günlük hayata dalacaksın. Huzur içinde ibadetini yapıp Mescid­i Aksa’yı çoktan unutmuÅŸ olacaksın. Ama ben buradayım.” Hülasayı kelam “Ä°z’ler” aktüel gündemle, kadim meselelerimizin, medeniyetimizin göstergesi mimariyle yerel imkânların birleÅŸtiÄŸi, geçmiÅŸin ÅŸimdi ve gelecekle harmanlandığı bir yerde duruyor.

Maziyi bugüne ve âtiye çağıran bir çağrı olarak ta değerlendirilebilir. Uykuya dalmış genetik duyarlılıklarımızı uyandırmayı amaçlayan bir samimi feryat diye de okunabilir.

Kaynak: Dünya Bizim

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.