Sosyal Medya

Makale

Çok Denklemli Bir Dünya

İsrail’in saldırısı ile baÅŸlayan Ä°ran İsrail savaşı, çok denklemli bir dünyanın varlığının teyidi haline dönüÅŸmek üzeredir. Söylem ile eylemin birbirini tutmadığı bir dünyada yaÅŸamanın derin ağırlığı altında nelerin olup bittiÄŸi konusunda kafaların karışık olmasından daha normali ne olabilir ki?

Hayatın her alanında çok denklemli bir olgunun varlığı kendisini göstermektedir. Kadın ve erkek iliÅŸkisinde olduÄŸu kadar, ortaklar arasında, ticari faaliyetlerde, siyasi yelpazede hep bu çok denklemli olgu kendisini izhar etmektedir. Yani tek bir olguya dayalı hayatın bütün parametreleri çürüdü ve yok olmakla yüz yüze kalmıştır. İsrail İran savaşında müslüman ülkeler kimin yanında duracaklarına karar vermede sorun yaÅŸamaktadırlar. Bu noktada çok denklemli bir pratiÄŸi hayata geçirmektedirler. Bir taraftan tarafsız olduÄŸu zehabı oluÅŸturanlar el altından İran veya İsrail tarafına da sıcak mesajlar gönderebiliyor. Söylemde çok sert açıklamalar yapan bir ülke, rahatlıkla barış elçisi olmak için tarafsız olabilmeliyim, diyebiliyor. Kendi ülke çıkarı için bir aydın ve entelektüel, rahatlıkla geçmiÅŸte yapılan hatalara gönderme yaparak oh olsun, iyi ki vuruldu, diyebiliyor. Önümüz açıldı diyenler mi ararsınız! Ya da tam tersi, hiçbir ÅŸey olmamış gibi tarafgirlik yapan mı ararsınız? Ve aslında her bir yerde duran kiÅŸinin alternatif baÅŸka duruÅŸlar içinde hazırlığının olduÄŸunu gözlemlemek mümkün olmaktadır.

ABD, İngiltere ve Avrupa ülkeleri de benzer durumlar sergilemekten geri durmamaktadırlar. Bu çatışma aynı zamanda yeni bir dünya sisteminin çok boyutlu ve çok denklemli yapısını da ifÅŸa eder gibi görünmektedir. Çin ve Rusya gibi dev ülkeler yeterli düzeyde İran’a tam destek bildiriminde bulunmadılar. Desteklerini de esirgemediler. İkili bir pozisyonu ellerinde tutmaktadırlar. Muhtemelen el altından yapılan desteÄŸi açıktan bir desteÄŸe dönüÅŸtürmekte yarar görmemektedirler. Aynı ÅŸey Türkiye içinde geçerlidir.

Yani post modern görelilik, uluslararası iliÅŸkilerin niteliÄŸine dönüÅŸmüÅŸ durumdadır. Bu olgu aynı ÅŸekilde hem bir karakterin inÅŸasında ve hem de sosyal hayatın katmanlarında da söz konusu ağırlığını göstermektedir. Açık seçik bir tutum olarak öne çıkan bir yaklaşım ve bakış neredeyse kaybolmuÅŸ durumdadır.

Bir savaşın, neredeyse hayatın bütün katmanlarının ortak özelliÄŸini açığa çıkartmasını nasıl deÄŸerlendirmek gerekir?

Bu soru ehemmiyetli ve bir o kadar da cesur bir tavrı öne çıkartmaktadır. Çünkü ÅŸahsiyetin bile çoÄŸul karaktere dönüÅŸtüÄŸü bir zeminde ülkelerin politik tutumlarının çoÄŸul karaktere dönüÅŸmesinden daha normalini bulmakta zorlanabiliriz. Bu hayatın bütün aÅŸamalarında ve her iliÅŸkide mevcut hale gelmiÅŸ bir olguyu göstermektedir. Sadece başınızı kaldırın ve olup bitenlere daha derinden bakmaya çalışın, orada birden fazla yüz, katman, denklem bulmakta gecikmezsiniz…

İdeolojik çağın bittiÄŸinin ilanı ile bugün yaÅŸadığımız gerçekliÄŸin birebir ilgili olduÄŸu gerçeÄŸini bir tarafa yazalım… Post Hüman çaÄŸ ve yapay zekâ ile orantılı bir ÅŸekilde geliÅŸtirilmeye çalışılan yeni ideoloji ise ideolojik angajmanlar olmadan gündemleÅŸtirilmekte ve otoriter bir bilim kılıfı altında dayatılmaya baÅŸlanması an meselesidir. Karşımızda İsrail ve İran savaşı gibi duran ÅŸeyin sadece bir savaÅŸ olmadığını dünyanın geleceÄŸini belirleyecek bir üçüncü dünya savaşının nasıl olacağını belirleme konusunda da etkin bir iÅŸleve sahip olacağını görmek durumundayız… O yüzden meydana gelen herhangi bir olayı salt bir olay olarak ele almak yerine, çok katmanlı ve çok denklemli bir bakış üzerinden nelere gebe olduÄŸu konusunda düÅŸünmek elzem hale gelmiÅŸtir. İmamoÄŸlu vakası da bu düzlemde yeniden ele alınmalıdır. Mesele sadece rüÅŸvet üzerinden bir zenginleÅŸme operasyonu olmadığı gibi siyasi hedeflerine ulaÅŸma derdi yanında uluslararası güçler ile birlikte aynı siyasi potada buluÅŸma arayışını da beraberinde taşıdığı görülmektedir. Aynı ÅŸekilde İmamoÄŸlu’nun tutuklanması da sadece bir tutuklama olarak görülmemelidir. Beraberinde ülkenin üzerine oynanan oyunların farkındalığı ile hareket edilerek yeni bir dünyada bağımsız bir ÅŸekilde yer almanın ve ülke çıkarlarını baÅŸka güçlere peÅŸkeÅŸ çekmeden yol almanın bir arayışı olduÄŸunu da dikkatlerden kaçırmamak lazım…

Kısaca, artık siyaset, iktisat, sosyoloji, psikoloji ve benzeri her alanda çok denklemli ve çok katmanlı bir yapı üzerinden hareket edildiÄŸini idrak etmenin zorunluluÄŸunu öÄŸrenmek durumundayız. Artık, akıl, bilim ve rasyonalite ile pozitivist bakışlar kendi tekliÄŸi içinde tarihe gömülmüÅŸ durumdadırlar. Bu gömülmede dinler ve kültürlerde yerini almakta gecikmemektedir. Ayrıca geri dönüÅŸün neredeyse bütün kapıları da kapatılmış durumdadır. İslam bu kapıyı açık tutmakta güçlü bir yaklaşıma sahip olsa da Müslümanlar, çoktan bu fırsatı kaçırmanın eÅŸiÄŸinde debelenip durmaktadırlar.

İran, kendisine yönelik yapılan bütün propaganda faaliyetlerini boÅŸa çıkartan hamleler yapmaktadır. İsrail, kazanacağını umduÄŸu bir savaÅŸtan yenilgi çıktığı zaman neler kaçırdığını gördüÄŸünde aklını kaçıracaktır. Müslümanlar, eÄŸer kendi farkındalıklarına sahip olamazlarsa yeni çoklu denklemin kurbanı olacaklardır. Müslümanların hem geçmiÅŸten getirdikleri çatışmalar ve hem de bugünün kendilerine sunduÄŸu çatışmalardan kurtulmak gibi bir istekleri görülmemektedir. Müslüman ülkeler ise adı dışında İslam ile bir bağıntı kurmada gönüllü olmamaktadırlar. Bu durum kıyametin kopuÅŸunun habercisi gibi görünmektedir. Bir avuç vicdanlı insan ve müslüman bu duruma isyan etse de yeterli bir gücü ve deÄŸiÅŸimi saÄŸlayacak motivasyonu saÄŸlamada yetersiz kalmaktadır.

Yapılması gereken ilk ÅŸey; çok güçlü bir entelektüel havza inÅŸa etmek ve onu besleyecek bilgi ve donanımı güçlendirmektir. O yüzdende entelektüel bir bağımsızlığın inÅŸa edilmesi ise ilk adımı olarak öne çıkarılmalıdır. Tam bağımsızlık; her alanda, siyasi, sosyal, biliÅŸsel, psikolojik, sosyolojik, iktisadi zeminde…

Mevcudun dışına çıkacak cesareti gösterecek bir entelektüel zemin ve buna katılmayı ahlaki bir sorumluluk olarak görecek bir elit topluluk meseleyi çözüme kavuÅŸturacak adımların atılmasına zemin olabilir.

Bugün saÄŸlam bir duruÅŸ ortaya koyma iradesi açığa çıkarsa, malzeme bulmakta zorlanılmayacaktır. Bilgi istenmediÄŸi kadar fazlasıyla vardır. Hangi alanda çalışma yapılacaksa, o konuda birçok ÅŸeye ulaÅŸma imkânı vardır. Din ile sahih ve sahici iliÅŸki kuracak donanımda bugün rahatlıkla ulaşılabilir durumdadır. SaÄŸlam bir iman, saÄŸlam bir irade ve saÄŸlam bir bakış, sorunu çözüme kavuÅŸturmada ve yol almada yardımcı olacak unsurların açığa çıkmasına sebep teÅŸkil edecektir. İlahi inayetin varlığı ve bu inayete sahip olmanın ÅŸartları ise sahih ve sahici bir dini görüÅŸ ile kendini izhar edecektir.

Abdulaziz Tantik

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.