Sosyal Medya

Makale

Yahya'nın Âsa'sı

Musa’nın (as) Firavun’u ürküten, büyücülerinin hidayetine sebep olan ve denizi ikiye yaran asasının hikâyesi söyle baÅŸlar; (Allah) “Nedir o saÄŸ elindeki ey Musa?" dedi. Musa “O, benim asamdır, ben ona dayanırım, onunla koyunlarıma aÄŸaçtan yaprak silkerim. Onu baÅŸka hususlarda da kullanırım.” dedi. (Allah) “Onu (elinden) bırak ya Musa” dedi. Musa, asasını yere bıraktı. Bir de ne görsün; o hızla kıvrılıp giden bir yılan oluvermiÅŸti. (Allah) “Tut onu! Korkma, biz onu eski hâline çevireceÄŸiz!” buyurdu. (Tâhâ/17-21)

Bir yumrukta adam deviren Musa (as), hiçbir zaman asasının, sahte bir ilaha karşı silaha dönüşeceÄŸini düşünmemiÅŸti. Hele hele ÅŸerrinden emin olmak için memleket deÄŸiÅŸtirdiÄŸi çocuk katili Firavun’a, elindeki asa ile meydan okuyacağını aklının ucundan bile geçmemiÅŸti. Ãœstelik asasını zulme karşı koyma aracı olarak görmediÄŸi için kendisini güçsüz hissediyordu. Onu ürküten bir araca dönüşen asası ile yola çıktığında eksiklileri geldi aklına… Çocuk katilinin, muhaliflerine yaptığı iÅŸkenceleri hatırlayınca göğsü daraldı. Kendine emanet edilen mesajın ciddiyetine halel getirmemek için hangi kelimeleri seçeceÄŸi ve nasıl bir duruÅŸ sergileyeceÄŸini düşününce kan ter içinde kaldı. Mamafih konuÅŸurken teklemesinin alay konusu edebileceÄŸi aklına gelince, iyice endiÅŸeleri arttı. Ama bahanelerin arkasına saklanmayı kendine yakıştıramadı. Eksiklerine ve endiÅŸelerine raÄŸmen onu görevlendiren Allah’a sığındı

“Musa “Rabbim!” dedi, “Gönlüme ferahlık ver. Ä°ÅŸimi bana kolaylaÅŸtır. Dilimden düğümü çöz. Ki sözümü iyi anlasınlar. Yakınlarımdan birini bana yardımcı ver. KardeÅŸim Harun’u. Onunla gücümü pekiÅŸtir. Onu da görevime ortak et. Ta ki seni bol bol tesbih edelim.”(Tâhâ/25-33)

Eline ürküten asasını, yanına da kardeÅŸini alarak yola çıktı. Allah’ı tüm kemal sıfatlarla tesbih etmenin yolu çocuk katili, sahte ilah Firavun’u tövbeye davet etmekti. Firavun’u, Rab olmadığını kabul ve ilan etmeye ikna etmeliydi ki bu da iÅŸini daha da zorlaÅŸtırıyordu.

Mekke’de inen bu ayetlerin, Resulullah’a (sav) nasıl bir gönül aydınlığı verdiÄŸini ve nasıl bir strateji üretmesine sebep olduÄŸunu bilmiyorum. Ama bildiÄŸim, tüm imkânsızlıklara, elindeki kıt kaynaklara raÄŸmen, O’nun yanındaki bir avuç sahabe ile topluma zulmedenlerin bile hidayete ermesi için kan ter içinde mücadelesine devam ediyor olmasıdır.

Örgütlü kötülüklerin kaynağı olan ÅŸeytan ve avenesine karşı Allah, hiç beklemedikleri hatta küçümsedikleri yerlerden ümitler devÅŸirir. Aslında bütün peygamberlerin ve onların izinden gidenlerin, ÅŸeytanileÅŸmeyle mücadelesinin hikâyesi de bu minvalde gerçekleÅŸir...

Yahya Sinvar 1962 yılında, Han Yunus mülteci kampında doÄŸdu. Ailesi 1948 Arap-Ä°srail Savaşı sırasında Gazze Åžeridi'ne sığındı. Liseyi Han Yunus Erkek Ortaokulu'nda bitirdikten sonra Gazze Ä°slam Ãœniversitesi'nde Arapça Çalışmaları alanında lisans derecesi aldı

Yoksulluk ve çatışmalarla geçen bir çocukluk, Sinvar’ın Filistin halkının özgürlüğü için mücadele etmeye karar vermesinde büyük bir etken oldu. Genç bir öğrenci olarak direniÅŸ hareketlerine katılım gösterdi ve Filistin’in iÅŸgale karşı direniÅŸi onun hayat felsefesi oldu.

1987 yılında, Filistin Ä°ntifadası sırasında Ä°slami DireniÅŸ Hareketi olan Hamas’ın kurucuları arasında yer aldı. Gazze’de Hamas’ın istihbarat birimi olarak bilinen ve hareketin güvenlik ağını oluÅŸturan “El-Majd” adlı oluÅŸumun kurucu liderlerinden biri olarak, hem Ä°srail’in istihbarat operasyonlarına karşı koyarak iÅŸbirlikçi unsurları temizleme faaliyetleri yürüttü.

1988 yılında İsrail tarafından tutuklanan Yahya Sinvar, Filistinlilere yönelik şiddet eylemleri planlama ve organize etme suçlamasıyla İsrail cezaevinde geçirdiği yaklaşık 23 yıl boyunca, Sinvar, Filistin direniş hareketlerinin önde gelen isimlerinden biri olarak kabul gördü. Cezaevindeyken de Hamas içindeki etkisini kaybetmeyen Sinvar, hem örgüt içerisindeki disiplini sağladı hem de dışarıdaki gelişmelere yön vermeye devam etti.

2011 yılında Ä°srailli asker Gilad Åžalit’in serbest bırakılması karşılığında düzenlenen esir takasında, Sinvar da serbest bırakılan Filistinli liderler arasındaydı. Gazze’ye dönen Sinvar, ancak 49 yaşında iken Samar Muhammed Ebu Zamar ile evlendi ve üç çocuÄŸu oldu…

2017 yılında Hamas’ın Gazze Åžeridi’ndeki en üst düzey lideri olarak seçildi. Bu liderlik dönemi, Hamas’ın hem Ä°srail’e karşı silahlı direniÅŸi güçlendirdiÄŸi hem de Filistin içi siyasi dengeleri yeniden ÅŸekillendirdiÄŸi bir süreç oldu.

31 Temmuz 2024’te ÅŸehit edilen Ä°smail Haniye’nin yerine Hamas’ın siyasi büro ÅŸefi seçilince “Mücadele, tüm Filistin toprakları üzerinde baÅŸkenti Kudüs olan bir Filistin devleti kurulana kadar devam edecek." diye konuÅŸtu.

16 Ekim 2024 tarihinde Ä°srail Ordusu Gazze'de gerçekleÅŸtirdiÄŸi saldırıda Yahya Sinvar'ın öldürüldüğünü iddia etti. Daha sonra Sinvar'ın ÅŸehit edildiÄŸinin kanıtı olduÄŸu öne sürdüğü bir video yayınladı. Burada, yarı enkaz haldeki bir binada koltuÄŸa oturmuÅŸ, yüzü görünmeyen ve Yahya Sinvar olduÄŸu ifade edilen bu yiÄŸit kendisine yaklaÅŸan drona asasını fırlattıktan sonra video sona eriyordu…

4 Yorum

  1. Murat Dursun

    Kasım 27, 2024 Çarşamba 13:09

    Sayın Hocam Asa ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.Rabbim Asa'mızın farkına varan ve bu yola revan olan kullarından eylesin.

  2. Güven Çakar

    Kasım 25, 2024 Pazartesi 18:28

    Yüreğine sağlık. Bu yazının en önemli mesajı asasının gücünün farkına varan Musa (a.s) bu güçle şımarmak yerine yine Rabbine secde ederek farkına vardığı sorumluluğu layıkıyla yerine getirebilmek için yardım dilemesi ki müslümanca duruşun mihenk taşı bu olsa gerek. Elindeki gücüne değil Rabbine güvenmek ve sığınmak. Bu bağlamın bende uyandırdığı his muhteşem oldu. Teşekkür ederim.

  3. Faruk PaluluoÄŸlu

    Kasım 25, 2024 Pazartesi 08:09

    Eline sağlık, güzel faydalı bir yazı.

  4. Fahrican

    Kasım 24, 2024 Pazar 14:42

    Düşmanın ne kadar korkak olduğunu Mavi Marmara gazileri anlatmıştı. Ama Yahya kardeşimiz masasını fırlatınca aniden kaçan drona bakın. Dron, dronu kullanan Siyonist kendince güvenli bir yerde ama, o kadar korkaklar ki, o asadan dronu kaçırarak korkularını ilan etmiş oldular. Ne mutlu bu Ümmete, Sinvar gibi yiğitleri var.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.