Sosyal Medya

Makale

Kur'an edebiyat değil, bizzatihi hayattır

Ne yazık ki, Kur'an'ın ayetleri cahil softalar-sofular tarafından kerametlere uçtuya, kaçtıya dönüştürüldü, bir tapınak dini ortaya çıkarıldı. Topluma göre din; dualar, şiarlar, semboller bir sürü ayinlerden başka hiç bir değer ve role sahip olmamasıdır.

''Onlar Kur'an-ı hiç tedebbür etmiyorlar mı yoksa kalpleri üzerinde kilitler mi var''(Muhammed-24)

''Ey Muhammed sana bu kitabı ayetlerini düÅŸünsünler ve aklı olanlar öÄŸüt alsınlar diye indirdik.''(Sad-29)

''Bu Kur'an ancak alemler için bir öÄŸüttür.''(Zümer-87)

Çağın kaybettiÄŸi Ä°slamdır. Allah'ın bildirisidir. Her ÅŸey onunla gitti, her ÅŸey onunla gelebilir.

Kur'an, yüce Allah'ın tüm insanlığa mesajıdır. Onları karanlıklardan aydınlığa, bataklıklardan erdemliliÄŸe, duyarsızlıktan ve bilinçsizlikten gerçek insanlığa çıkarmak için gönderilmiÅŸ bir mesaj. Varlığın özünden gelen bir sesleniÅŸ vicdanı ve merhameti harekete geçirmeye yönelik ilahi bir kitap. Bu kitabın manasıyla buluÅŸmak gerekir.

Kur'an'ın bir metin olarak on dört asır önce yaÅŸanan bir hayatı yönlendirirken neler söylediÄŸini, sorunları çözerken hangi deÄŸerleri esas alındığını o günkü toplumu nereden nereye getirdiÄŸini anlamak için okunması icap eder. Kur'an hangi sorunlar hakkında ne demiÅŸ? Dünyayı nasıl açıklamış? Dün, bugün, yarın hakkında ne demiÅŸ? Ä°nsan, hayat, ölüm,iyilik, kötülük vb. insanoÄŸlunun en kadim sorularına nasıl yaklaÅŸmış? Kendi etkin tarihi içinde nasıl bir iÅŸlev görmüÅŸ? Toplumu nasıl deÄŸiÅŸtirmiÅŸ... Bütün bunlar, olayı doÄŸru anlamak ve kendi yaÅŸayan hayatımızı onunla yeniden inÅŸa etmek için ÅŸarttır...

Bu kitap, haksızlık yapmaktan korkanlara suç ve günah iÅŸlemekten sakınanlara, Allah'ın öfkesini çekmek istemeyenlere yar ve yoldaÅŸ olacak bir kitaptır. Sorumluluk sahibi olmak isteyenlere, varoluÅŸ sancısı çekenlere vicdan ve merhamet sahiplerine yar ve yoldaÅŸ olacak bir kitaptır. Allah bilinciyle yaÅŸamak isteyenlere fayda saÄŸlayacak bir kitaptır.

Ama ne yazık ki toplum tarafından en çok okunan kitap Kur'an olmasına raÄŸmen en az anlaşılan, anlamıyla buluÅŸulmayan kitapta Kur'andır. Durmaksızın okunuyor, hatimler indirilmek suretiyle okunuyor, her ölünün arkasından da onlarca kez yasin suresi okunmakta. Kur'an ölü metin durumuna düÅŸürülmüÅŸtür. Hükmeden, deÄŸiÅŸtiren, dönüÅŸtüren kitap olmaktan çıkmıştır. Hocalar çıkıyor, Kur'an ın ÅŸu ayetlerini günde ÅŸu kadar okursanız cennete gidersiniz, her kim ölünün arkasından okursa ona maÄŸfiret etmiÅŸ olur, ayetleri ÅŸifre niyetine kullananlar,1 9 mucizesi vardır diyenler daha ipe sapa gelmeyen görüÅŸler ve yaklaşımlar... Ne yazık ki, Kur'an'ın ayetleri cahil softalar-sofular tarafından kerametlere uçtuya, kaçtıya dönüÅŸtürüldü, bir tapınak dini ortaya çıkarıldı. Topluma göre din; dualar, ÅŸiarlar, semboller bir sürü ayinlerden baÅŸka hiç bir deÄŸer ve role sahip olmamasıdır.

Kur'an'ın anlamıyla buluÅŸmayan insanlar, Allah'ın yaÅŸattığı güzelliÄŸi göremezler, hakikatin sırrına eremezler. Kur an'ı tedebbür etmeyenler, zamanın, eÅŸyanın, mekanın yorumunu ve anlamını kaybetmiÅŸtir. Kim ki Ku' an'ın lafız ve manasıyla beraberdir o insan hep ilerdedir ve bu ab-ı hayat olan kelamullah ile vakarlı bir hayat sürüyor demektir.

EÄŸer Kur'an, kitap olsa, okunup anlaşılsa, gündemi iÅŸgal etse, eÄŸer müminlere o konuÅŸuyor, hitabı sanadır kulak vermeli ne dediÄŸini dinleyip kavramalısın dense kurtuluÅŸ bağışlar izzete, onura, ÅŸerefe ulaÅŸtırır, uyandırıcı ve yapıcı olur. Kur'an bu gücü geçmiÅŸte göstermiÅŸ deÄŸildir, bugünde böyledir. Salt geçmiÅŸ, mekke oligarÅŸik ÅŸirk devletindeki çetelere deÄŸil, sadece Roma-Bizans-Sasani emperyalizmine karşı deÄŸil, çaÄŸdaÅŸ modern sömürgecilik ve Amerikan-Batı emperyalizmine karşıda bu gücü verir. Bu kitap düÅŸünce ve özgürlük ve adaletin kitabıdır. Merhum bilge Aliya Ä°zzetbegoviç'in dediÄŸi gibi ''Kur'an edebiyat deÄŸil hayattır''.

Kur'an'ın getirdiÄŸi ruhbanlık deÄŸildir ,peygamber silahıdır. Risaletin hedefi, bilgi, bilinç, tevhid ve adalettir. Kur'an'ı  tedebbür etmeyen halk, pasif, atıl, sitatik edilgen bir konumdadır. Oysa ilk indiÄŸi dönemde, ibda çağında o ilk nesil, Resulullah'a Allah ne dedi sorusunu sorarak, Allah'ın emirleri doÄŸrultusunda uyanışa, direniÅŸe geçtiler. Çünkü Kur'an halkı uyandırmıştı. Ä°slam'ın en büyük görevi her ÅŸeyden önce toplum ve düÅŸüncedeki çöküÅŸ etkenlerini kökünden kazımaktır... Teharet ve necasette yeni bir bölüm keÅŸfetme-ziyaret yoluyla ÅŸehit sevabını kazanma kelam, fıkıh çekiÅŸmeleriyle uÄŸraÅŸma yerine, vahiy silahıyla donanıp her türlü sömürgeciliÄŸe kula kulluÄŸa, emperyalizmin her çeÅŸidine direniÅŸe geçip onları yok etmektir. EÄŸer Kur'an tedebbür edilirse, kutsal rafından eÄŸitim-öÄŸretim ve düÅŸünce saikiyle inerse,insanlar ahiretteki kurtuluÅŸun bu dünyadaki kurtuluÅŸa baÄŸlı olduÄŸunu cennetin yolunun özgürlük izzet ve uyanıklık bilgi ve bilinçten geçtiÄŸini bu dünyada zillet üzere ölenin orada zillet üzere kalkacağını burada kör olanın orada kör olacağını öÄŸrenmiÅŸ olur...

Ne yazık ki aynı kitabı okuyor,ama aynı kitabı konuÅŸmuyoruz,aynı kitabı anlamıyoruz anlam paydasında buluÅŸmuyoruz... Bu Kur2an cehaletin elinde bir nesne olan, teberrük edilen Kur'an'a dönüÅŸtürüldü. Cinayetlerin, vahÅŸiliklerin, modern haricilerin cinayetlerinin mızraklarının ucundaki Kur'an'a dönüÅŸtürüldü... Oysa bu Kur'an zalimi ,despotik ÅŸirk düzenlerini çökerten insanlığın kalesini ele geçiren devrimci yapısıyla insanlık tarihinde yepyeni bir medeniyet ve kültür meydana getiren bir kitaptır... Ä°çimiz kan aÄŸlayarak, üzülerek itiraf edelim ki merhum Åžeriati'nin ifadesiyle, ''bu kitap dostunun cehaleti düÅŸmanın hilesiyle yapraklarının açıldığı günden beri yaprakları masraflı olmaya baÅŸladı. Metni terkedilip cildi revaçta bulunduÄŸundan beri adı okumak anlamına gelen bu kitap okunmaz oldu, kutsama teberrük ve mal kazanma ticaret iÅŸleri gördü. Kur'an'ın sırtından para kazanılmaya baÅŸlandı. Toplumsal-ruhsal ve düÅŸünsel mesele ve dertlerin cevabı bu kitapta aranmadığından beri onda soÄŸuk algınlığı romatizma türünden bedensel hastalıların ÅŸifası aranır oldu. Uyanıkken terkedilip yatarken baÅŸlarının üstüne asarak uyuduklarından beri görüyoruz ki ölülerin hizmetine sunulmakta olup ölmüÅŸlerin ruhlarına ithaf edilmekte ve bu muhteÅŸem kitabın sesi mezarlıklardan duyulmaktadır. Merhum Mehmet Akif ne güzel söylemiÅŸ: Adeta bugün Kur'an'ın başına gelenleri yıllar önce haykırmış.

''Ä°bret olmaz bize, her gün okuruz ezberde

Yoksa bir maksat aranmazmı ayetlerde

Lafzı muhkem yalnız anlaşılan Kur'an'ın

Yoksa kaydında deÄŸil hiçbirimiz mananın''

''İnmemiştir bu Kur'an bunu hakkıyla bilin

Ne mezarlıkta okumak ne de fal bakmak için

Ölüler dini deÄŸil, sende bilirsin ki bu din

Diri doÄŸmuÅŸ, suracak dipdiri durdukça zemin''

Bu Kur'an, varoluÅŸ sancısı çekenlere bir anlam haritası sunar. Onu okurken, içinden dışarıya gürül gürül akan bir hayatın,sesini iÅŸitiriz.

Bütün mesele, Kur'an'ı okuyup anlamaya gayret etmek, üzerinde tedebbür etmek, derinlemesine düÅŸünmek ve toplumu insanları Kur'a'ın ışığında tanımlamaya, sorgulamaya çalışmak.

Bizim toplumumuzda Ä°slam adına iÅŸlenen en büyük cinayet, tefekküre ve akletmeye yer vermeyen bir zihniyetin ''Ä°slam''diye takdim edilmesidir. Oysa Ä°slam'ın yol göstericisi kitabı Kur'an, sadece düÅŸünen, akleden, tefekkür eden insanları muhatap almaktadır.

KiÅŸileri yok eden uzun taklid dönemlerinin getirmiÅŸ olduÄŸu bir psikozla ne Kur'an'ı anlamak, ne de ona riayet etmek mimkün olabilir. Sadece Kur'an'ın maddesini veya telaffuzunu fetiÅŸ hale getiren, onun anlamına ulaÅŸmaktan yarasaların ışıktan korktukları gibi rahatsızolan kesimler her dönemde varolagelmiÅŸlerdir. Åžu ifadeler bazı cemaatler, hizinler tarafından halkımıza empoze edilmektedir.

''Tefsir konusu bu kadar ciddi iken, anlamadan Kur'an okunmaz diyerek herkesin Kur'an-ı Kerim'i anlamasını tavsiye etmek büyük sapıklıktır.'' Maalesef bu kabil ÅŸer-kuvvetleri büyük maddi imkanlarla donatılmış olduklarından çevresinden ve gerçek dünyadan tecrit edebildikleri bazı kesimler üzerinde etkilerini koruyabilmektedirler.

Btün bu olumsuzluklara raÄŸmen, insan tefekkürünü büsbütün zincire vurmak, din adına bile olsa kolay olmaktadır. Hatır için deÄŸil, tahkik üzere, iman etmek isteyen insanlar, aklını ve tefekkürünü baÅŸkalarına teslim etmeden sorumluluklarının bilinciyle hareket etme kiÅŸiliÄŸini elde etmeye baÅŸlamışlardır. GüneÅŸ balçıkla sıvanmaz. Ä°slam'ı sunduÄŸu hidayet yolunda tahrifcileri ve tekelçileri ne kadar direnselerde bu tefekküre zincir vurmak mümkün deÄŸildir.

Kur an ın insanlığa sunduÄŸu ve onun ÅŸerefli elçisinin hayatıyla pratize ederek bizlere güzel bir örneÄŸini bıraktığı fıtrat dini Ä°slamı öÄŸrenmenin ve onu yaÅŸamanın, kimsenin tekelinde olmayıp herkesin hakkı olduÄŸu gerçeÄŸi artık kabul edilmek zorundadır. ''Biz Kur'an'ı anlaşılması için kolaylaÅŸtırdık düÅŸünen yok mudur'' diyen Rabbimizin yüce buyruÄŸuna bu toplumun kulak vermesi gerekir...

Velhasıl ,Kur'an ile baÄŸlantının yeniden kurulması elzemdir... Kur'an'ı anlamayan insanda ruh çöküÅŸü önlenemez. Kur'an-ı anlamak, Kur'an'la düÅŸünmek, Kur'an'la görmek gerek.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.