Sosyal Medya

Makale

Bizi kim koruyor!

“Esbaba tevessül” babında koruyanlar belli. Düne kadar kimin nasıl koruduÄŸunu gördük. Yaverlerinin tümü FETÖ’cü çıktı. Öldürmeyen Allah öldürmez. Ecelimiz, ömrümüzün kefilidir. Günü gelince hepimiz gideceÄŸiz. Hiçbir ölüm erken ya da geç deÄŸildir. Bu hatırlatmalar tek kiÅŸiye ya da tep gruba münhasır deÄŸil, siyasiler, bürokratlar, belediye baÅŸkanları, örgüt liderleri, holding patronlarına. Ve kendi nefsime!

Ölüm en büyük ibret dersiniz. AÄŸzımızın tadını kaçıran ölümü sıkça analım. Ölümümüz de bir sebep üzere olacak. Birçok devlet baÅŸkanının ölümü, akıbeti ya yakınları ya da kendi eli ile kendine yakın kıldıkları “dost” görünenlerin eli ile olmuÅŸtur. Onları göz önünde tutmak isteyebilirsiniz, belki çok uzakta olmamaları gerek ama çok yaklaÅŸtırırsanız size zarar verebilirler..

Alparslan’ı Bizans imparatoru deÄŸil Karahanlı Berzem Kalesi komutanı Yusuf’un hançeri ile hayata veda etti. Yusuf aleyhisselamı da kardeÅŸleri kuyuya atmıştı. Hz. Ali’yi, Hz. Hasan ve Hüseyin’i kimler ÅŸehid etti. Biliyorsunuz Hz. Osman’ı ÅŸehid etmeye gelenlerin başında Hz. Ebubekir’in oÄŸlu vardı.

Osmanlı Sultanlarına bakın. “KardeÅŸ katli” hep tartışılır durur. Siyaset “kanlı”dır. Bizim geleneÄŸimizde “Siyaset etmek” adam öldürmek demektir. “Siyaseten katl” diye bir olay var. Siyaset gömleÄŸi dediÄŸiniz ÅŸey “idam gömleÄŸidir”, daraÄŸacına “Siyasetgah” denir. Ve adam asılan meydana “Siyaset meydanı” denir. Oysa gelenekteki güzel örnek “Ä°nsanı yaÅŸat ki devlet yaÅŸasın”dır. Güzel örnek “Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir” anlayışıdır.

Fatihi doktoru zehirledi derler, kimine göre ise deÄŸildi, öldü. Sultan Abdülaziz’in iki bileÄŸi birden kesilmiÅŸti. Ä°ntihar etti dediler ama öldürülmüş olma ihtimali kuvvetli.

Sultanların kimi ihanete uğradı, kimi oğlunu, kimi babasını öldürdü.

Zehirle ölen bir diÄŸer Osmanlı padiÅŸahı da aynı ismi taşır. Fatih’in oÄŸlu Ä°kinci Bayezid, Nisan 1512’de askerin isyanı sonucunda oÄŸlu Yavuz Sultan Selim lehine tahttan çekildikten sonra ömrünün kalanını geçireceÄŸi Dimetoka’ya doÄŸru yola çıktı, ancak buraya varamadan 21 Mayıs 1512’de yolda öldü. Muhtemelen Yavuz, ileride bir taht kavgasını çıkmasını önlemek için babasını zehirletmiÅŸti.

2. Osman’ı isyancılar ÅŸehid ettiler. Sultan Ä°brahim de bir saray darbesine kurban gitti. 3. Selim de öyle. 3. Selim’i öldürten 4. Mustafa da aynı akıbete uÄŸradı. 4. Mustafa’yı tekrar tahta çıkarmaya teÅŸebbüs eden askerlere karşı tahtını emniyete almak isteyen 2. Mahmud onu 17 Kasım 1808’de boÄŸdurttu. Ä°ÅŸin içinde koltuk, para, silah, kadın varsa kimseye tam olarak güvenmeyelim. Hatta kendi nefsimize bile. Hele bir de topluma vekâlet ediyorsanız, bıçak sırtı bir durum bu.

Osmanlı hep böyle deÄŸil. Adalet üzere, çok güzel günler de yaÅŸandı, böyle ÅŸeyler de oldu. Bu Hz. Adem zamanında da böyle idi, Hz. Nuh zamanında da. Hz. Ä°brahim zamanında da böyleydi. Hz. Ä°shak’ın iki oÄŸlu, Yakub aleyhisselam ile Esav’ı hatırlayın. Hz. Yakub’un çocuklarını ve Yusuf aleyhisselamı hatırlayın. Ä°ÅŸin içine siyaset karışınca Peygamberimizin cenaze namazı toplu halde kılınamadı biliyorsunuz. Siyaset, bazen aÅŸk ve öfke gibi gözü görmez edebilir. Devletin âli menfaatleri ve güvenlik kaygısı, bir projektör gibi gözü kamaÅŸtırınca birçok detay görünmez olabilir. GüneÅŸ doÄŸunca ayın ve yıldızların kaybolması gibi. Bazen bir nesne uzaklaşınca görünmez olur, bazen da bir ÅŸeyi gözünüze çok yaklaÅŸtırınca arkasında bir ormanı kaybedebilirsiniz. Ä°ÅŸte o zaman siyaset, dua ile istenen belaya dönüşür. Unutmamak gerekir ki, kim ihtirasla bir ÅŸeyi istiyorsa, o ÅŸey onun imtihanı olur. Kendi olmadan o iÅŸin baÅŸarılamayacağı saplantısına kapılan megaloman tipler kendilerinin, ait oldukları toplumun ve memleketlerinin, hatta dünyanın başına bela olurlar. Buna en son ve güzel bir örnek Trump’tır bir bakıma. FETÖ’dür.

Kurtarıcı yok. Herkes için ancak yaptığının karşılığı vardır. Her topluluk layık olduÄŸu gibi idare olunur, biz kendimizi deÄŸiÅŸtirmeden Allah bizim hakkımızdaki hükmünü deÄŸiÅŸtirmez. Bize hayır gibi gelen ÅŸeyde ÅŸer, ÅŸer gibi gelen ÅŸeyde Allah hayır yaratmış olabilir. Allah bizi mallarımız, canlarımız, sevdiklerimizle kimi zaman artırarak kimi zaman eksilterek imtihan edecektir. Allah, servet ve iktidarı halklar ve ülkeler arasında evirir, çevirir. Allah iradesini gerçekleÅŸtirmek için herhangi bir kiÅŸi, topluluk ya da kuruluÅŸa muhtaç deÄŸildir. Göğün hazinelerinin anahtarı kimsenin elinde deÄŸildir. Din ya da devlet adına bu iddiada bulunanlar Ä°lahlık ve Rablik taslıyor olsalar gerekir. Allah iradesini gerçekleÅŸtirmek isterse, bukağılı ÅŸeytanları bile iradesine ram edebilir. Rüşvet ve torpille iÅŸ yapanlar, hırsızlar iyi iÅŸ yapsalar da hayrını görmezler. Haram para ile hacca gidilmeyeceÄŸi gibi. Vay o namaz kılanların haline ki, diye baÅŸlayan ayeti hatırlayalım. Fasıklar ve bu iÅŸi gösteriÅŸ için yapanların vay haline. Allah’ın yardımına ulaÅŸmak için sefih, fasık, zalim, kibirli, cahil, muhteris, korkak insanları çevremizden uzaklaÅŸtıralım. Onlar ÅŸeytanın yol arkadaÅŸlarıdır. Åžeytan onlar eli ile size/bize zarar verebilir.. Onlar, Allah’ın yardımının bize ulaÅŸmasına engel olurlar. Çok yakınınızda bulunan aşırı muhabbet duyduÄŸunuz kiÅŸi ve akraba iliÅŸkisine dikkat. Akraba ÅŸirketlerinde yaÅŸananları hatırlayın. Para, kadın, makam ve güç inisiyatifi konusu güven konusu deÄŸildir. Hele halka vekâlet adına yapılan iÅŸlerde sizin ne yaptığınız kadar halkın ondan ne anladığı da birinci derecede önemlidir.

Siyaset de aynı şekilde güven müessesesi değil, denetim müessesesidir. Güveneceğiniz adamlarla çalışın, ama güvenmiyormuş gibi denetleyin. Para, kadın, makam, şöhret, güç dönüştürücüdür ve önce ona sahip olanları dönüştürür. Bu değerlerle tanışmamış birinin ahlakına güvenebilirsiniz, ama bu gerçeklerle yüzleştiğinde o ahlaktan eser bulamayabilirsiniz, hatta açlığı saldırganlığa da dönüşmüş olabilir.. Abdulhamid memlekette istihbarat ağı kurmuştu ama yan odada yaşananlardan habersiz(mi) idi. Düşmanları aslında hemen yanıbaşındaydı. Aslında şeytan hemen yanıbaşımızda, hepimizin nefsine taht kurmuş oturuyor. Tatile çıkmıyor, fazla mesai yapıyor.

Ben Erdoğan için, diğer, onun rızasına uygun davranan tüm kardeşlerim için dua ediyorum. Allah onları korusun!. Ama onlar da kendilerini korusunlar. Kendini korumayanı Allah da korumaz. Önce biz kendi hakkımızdaki hükmü değiştireceğiz ki, Allah da onun hakkındaki hükmünü değiştirsin.

Hani meÅŸhur sözdür: Baba ben düşmanlarımla savaÅŸabilirim, sen beni dostlarımdan (Dost görünenlerden ve ahmaklardan) koru. Ne demiÅŸti Eba Müslüm Horasani: “Onlar, ÅŸerrinden emin oldukları için, dostlarını kendilerinden uzak tuttular. Düşmanlarını kazanmak için, kendilerine yakın tuttular. Yakın tuttukları düşmanları ‘dost’ olmadı. Ancak, uzak tuttukları dostları ‘düşman’ oldu. Herkes düşman safında toplanınca, yıkılmaları mukadder oldu.

Allah’a emanet olun. O bizleri korusun inÅŸallah. Allahım! Bize hakkı hak, batılı batıl göster, hakta toplanmayı nasib et. Selam ve dua ile.. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.